BTP gençliğinin eşi benzeri yok

Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) İstanbul Gençlik Kolları geçtiğimiz Pazar günü Taksim’de “Bağımsız Türkiye” yürüyüşü gerçekleştirdi.
Binden fazla BTP’li genç ellerinde Türk bayrakları, dillerinde “Ne mutlu Türküm diyene”, “Türk Kürt kardeştir”, “Bu vatan bizimdir, bizim kalacak” ve “Müslüman Haçlının askeri olmaz” sloganlarıyla vatana, bayrağa, birlik ve beraberliğe, milli ve manevi değerlerimize sahip çıktı.
Bu azimli, imanlı ve coşkulu gençlik gösterdi ki, Türkiye sahipsiz değil.
Birileri Damat Feritler gibi bu ülkeyi peşkeş çekmeye hevesli olsalar da, ülkeyi kanının son damlasına kadar koruyacak, kollayacak bu ülkeyi kurda, çakala teslim etmeyecek, hayatının her anında bu ülkenin bağımsızlığı için mücadele edecek BTP gençliği var.
Ve bu gençliğin bugün eşi ve benzeri yok.
ABD ve AB’nin taşeronluğunu yapan birilerinin gençleri bugün “Hıristiyanlar da cennetliktir”, “Haçlı seferleri kaynaşmaktır” diyerek milletimizi Haçlı işgaline hazırlamaktadır.
Öyle ya Hıristiyanlar da cennetlikse, Haçlı seferleri, katliamları bir kaynaşmaysa, medeniyet alışverişiyse o halde neden işgallere karşı bir direniş olsun, neden milli mücadele olsun? Böyle düşünenler için doğal olarak Çanakkale Zaferi anlamını yitirmektedir ve hatta Anzaklar da “şehit” kabul edilmektedir.
Böyle düşünenlerin ataları dün Kurtuluş savaşı döneminde “Yunan’a kurşun sıkmak küfürdür” fetvaları yayınlıyorlardı. Atatürk’ü milli mücadelede en çok yoran da bu münafık karakterli insanlardı. Karşıdan gelen ve düşmanlığını gizlemeyen birisiyle mücadele kolaydır ama senden gözüküp de niyeti bozuk olan insanla mücadele oldukça zordur.
Birilerinin gençleri ise, dini istismar edenlerin ortamında yetiştikleri için kendilerine yanlış enjekte edilen din anlayışının tasallutundan kurtulamamaktadır.
Onlara Emevi zihniyetinin, haricilerin din anlayışı aşılandığı için kılıkla, kıyafetle, görüntüyle dindar gözükmelerine rağmen gönül olarak dünyaya son derece bağlı, kalplerinde ise Amerika ve İsrail korkusu hakimdir. Onların da dillerinde “Amerika kahrolsun”, “İsrail zalim” haykırışları vardır ama Suriye, Libya ve diğer BOP projelerinde ABD ve İsrail ile kol kola giren liderlerinin peşini de bırakmazlar. Sahip oldukları, yanlış din algısı onları gerçekleri görmekten alıkoyar.
Birilerinin gençleri ise görünüşte milliyetçi bir düşünceyle yetişmişlerdir ama liderleri milli politikalara aykırı olan birçok adımı atmasına rağmen buna en ufak bir tepki göstermemektedir. APO sürecinde, Kıbrıs politikalarında, BOP tavizlerinde ve ABD adına verilen birçok tavizde bırakın tepkiyi, el altından destekler bir pozisyona girilmiştir.
Gençlik tam ayağa kalkacak, hukuki hakkını kullanarak meydanlara inecek, bir takım söylemlerle bu, gelecekte uygulanacak bir ABD projesine ertelenmektedir. Bu gençlik yarın etnik bölünmenin bir tarafı olarak kullanılacaktır.
 Neticede, yanlış politikalara tepkiler, Meclis içi muhalefet partilerinin iktidarla uyumu neticesinde törpülenmiştir.
Bayrağın tartışıldığı, vatanın parsellendiği, Türklüğün ayaklar altına alındığı, Anayasa’nın teröristbaşının aklıyla şekillendiği, teröristlerin baş tacı edildiği, terörle mücadele eden askerlerimizin ise sanık sandalyesine oturtulduğu, Haçlı ve İsrail safında Müslüman’a namlu doğrultulduğu günümüzde, bütün muhalefet partilerinin gençleri özellikle de sözde milliyetçi olanlar sokaklara dökülmesi gerekmesine rağmen, sus pus oturur vaziyette beklemektedirler.
Bugün bir lider ayaktadır bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş… Bugün bir gençlik sokaklarda bu sürece dur demektedir o da BTP gençliği…
Gerçek milliyetçilerin, gerçek ulusalcıların ve gerçek dindarların tam bağımsız bir Türkiye için BTP kapısından başka kapısı yoktur.