'Bu bedbaht memlekete karşı mühim vazifelerimiz vardır'
Arkadaşlar, bu gece burada sizleri toplamaktan maksadım şudur: Memleketin yaşadığı vahim anları size söylemeye lüzum görmüyorum. Bunu cümleniz müdriksiniz
22.04.2025 00:41:00
Haber Merkezi
Haber Merkezi





"Arkadaşlar, bu gece burada sizleri toplamaktan maksadım şudur: Memleketin yaşadığı vahim anları size söylemeye lüzum görmüyorum. Bunu cümleniz müdriksiniz.
Bu bedbaht memlekete karşı mühim vazifelerimiz vardır. Onu kurtarmak yegâne hedefimizdir. Bugün Makedonya'yı ve tekmil Rumeli kıtasını vatan camiasından ayırmak istiyorlar.
Memlekete ecnebi nüfuz ve hâkimiyeti kısmen ve fiilen girmiştir. Padişah zevk ve saltanatına düşkün, her zilleti irtikâp edecek menfur bir şahsiyettir.
Millet zulüm ve istibdat altında mahvoluyor. Hürriyet olmayan bir memlekette ölüm ve izmihlal vardır. Her terakkinin ve kurtuluşun anası hürriyettir. Tarih bugün biz evlatlarına bazı büyük vazifeler tahmil ediyor.
Ben, Suriye'de bir cemiyet kurdum. İstibdat ile mücadeleye başladık. Buraya da bu cemiyetin esasını kurmaya geldim. Şimdilik gizli çalışmak ve teşkilatı taazzuv ettirmek zaruridir. Sizden fedakârlıklar bekliyorum. Kahhar bir istibdada karşı ancak ihtilal ile cevap vermek ve köhneleşmiş olan çürük idareyi yıkmak, milleti hâkim kılmak, hulasa vatanı kurtarmak için sizi vazifeye davet ediyorum.
Arkadaşlar, gerçi bizden evvel birçok teşebbüsler yapılmıştır. Fakat onlar muvaffak olamadılar. Çünkü teşkilatsız işe başladılar. Biz kuracağımız teşkilat ile bir gün mutlaka ve behemehâl muvaffak olacağız. Vatanı, milleti kurtaracağız." (1906 Mustafa Kemal'in, Şam'dan gizlice Selanik'e gelip Vatan ve Hürriyet Cemiyeti'nin şubesini kurma çalışmaları sırasında Askerî Rüşdiye öğretmenlerinden Hakkı Baha (Pars)'ın evindeki toplantıda yaptığı konuşma. Hüsrev Sami Kızıldoğan, "Vatan ve Hürriyet-İttihat ve Terakki", Belleten, C. 1, S 3-4, s. 619-655.
Salihciğim, Genelkurmay 1. Şube'ye memur edildim. Başka hiç kimse bir kelime sormadı. Kimseden vaziyeti anlamak mümkün değil. Herkes birbirinden korkuyor.
Hamit devrinde olduğu gibi. Orduyu, memleketi kurtarmak için çok ve fedakârca çalışmak lazım. Başka çare yok. İstanbul muhiti pek kirli. Herkes kendi menfaatinden başka bir şey düşünmüyor. Bayramdan sonra ayrıntılı mektup yazacağım.
Nuri oradaysa âlâ, yok ise bu mektubu Üsküp'e gönder. Fuat geldi mi? Mehmet Ali, Rauf, İsmail vs. arkadaşlara selam. Adres: Genelkurmay 1. Şube'de Memur Mustafa Kemal (Salih Bozok-Cemil S. Bozok, Hep Atatürk'ün Yanında, Çağdaş Yayınları, İstanbul, Mayıs 1985, s. 153; Atatürk'ün Özel Mektupları, Derleyen: Sadi Borak, 4. Basım, Kaynak Yayınları, İstanbul, Mart 1998, s. 34. 1 Nuri Conker.)
Salih Bey'e yazdığı mektup
22 Eylül 1327 (5 Ekim 1911)
Kardeşim Salih,
Mektubunu aldım. Şam vapuruyla Trablus'a gitmekte iken, harp ilanı üzerine döndürüldük. Şimdi İstanbul'dayım ve 1'inci Şube'ye devam ediyorum. Durum sakinleşirse Selanik'e görüşmek üzere geleceğim.
Arkadaşlara, Fuat'a çok selam. Mümkünse valideyi görüp teselli et. Benim geçen ayın tayinatı1 kalmıştı. Bari onun valideye verilmesine Necati Bey vasıtasıyla yardımcı ol. Sana olan borcumu yakında ödeyeceğimi ümit ederim. Bana oranın durumundan bahseden mektup gönder. Gözlerinden öperim…" (Salih Bozok-Cemil S. Bozok, Hep Atatürk'ün Yanında, Çağdaş Yayınları, İstanbul, Mayıs 1985, s. 154; Atatürk'ün Özel Mektupları, Derleyen: Sadi Borak, 4. Basım, Kaynak Yayınları, İstanbul, Mart 1998, s. 34, 35.)
Doğu kolu kumandanlığına verdiği muharebe emri
3/4 Kânun-ı Sânî 1327 (16/17 Ocak 1912)
Doğu Kolu Kumandanlığı Sayı: 1
1. Bu gece sabaha karşı düşmanın yeni yapmakta bulunduğu istihkâma aşağıdaki baskın yapılacaktır: Bu baskın hareketi Batı kolunun topçusu ve gerekirse piyadesi tarafından himaye edilecektir.
2. Mertube, Ümmülrezm, Ümmühafin zaviyelerinin seçilmiş erlerinden yüzer kişilik birer kol oluşturulacak ve üç zaviyenin geri kalan silahlı mücahitleriyle Nizamiye askerî ihtiyat kolu olarak kalacaktır. Kollardan birine Sabri ve diğerine Recep Efendi kumanda edecek, ihtiyat kolu doğrudan doğruya benim emrim altında bulunacaktır. Yüzbaşı Fuat ve Teğmen Hüseyin benim yanımda bulunacaklardır. Yüzbaşı Murat, Ordugâh muhafızı olarak kalacaktır.
3. Düşman mevziine baskın tan vaktinde saat 3.30'da yapılacaktır. Kollar saat 24.00'de ordugâhtan hareket edeceklerdir. Sabri Efendi Kolu; Derne Vadisi'nin doğu mıntıkası kenarından (dün bizzat keşif için gittiği istikamette) düşmanın yeni istihkâmı istikametinde, cepheden; Recep Efendi Kolu, bunun doğusundan, Vadi ile Seyd-i Aziz arasından, Kasr-ı Atik (Eski Kasır) istikametinde (düşman istihkâmının 500 metre doğusunda) adı geçen istihkâmın doğusundan hücum edeceklerdir. İhtiyat Kolu, ordugâhtan saat 01.00'de Seyd-i Aziz batısında, eski ordugâhın bulunduğu yere hareket edecektir.
4. Küçük çaplı mavzer cephanesinden her mavzerliye 60 mermi daha (evvelce verilenle beraber 120 olacak) ve satın alman 1.000 büyük çaplı mavzer cephanesi ve mücahitlerin seçkin olanlarına kullandırtmak üzere her kola dörder el bombası şimdiden dağıtılacaktır.
5. Ben saat 02.00'de ihtiyat koluyla beraber hareket edeceğim ve başlangıçta bu kolla beraber Seyd-i Aziz batısında bulunacağım." Mustafa Kemal Kurmay Binbaşı Derne Doğu Kolu Kumandanı (Genelkurmay ATASE Başkanlığı Arşivi, A. 6-110, D. 12, F. 11-5'ten aktaran: Türk Silahlı Kuvvetleri Tarihi, Osmanlı Devri, Osmanlı-İtalyan Harbi (1911-1912), Haz. Hamdi Ertuna, Genelkurmay ATASE Tarih Yayınları, Ankara, 1981, s. 328, 329.) (Atatürk'ün söylev ve demeçleri 1. ciltten)
Bu bedbaht memlekete karşı mühim vazifelerimiz vardır. Onu kurtarmak yegâne hedefimizdir. Bugün Makedonya'yı ve tekmil Rumeli kıtasını vatan camiasından ayırmak istiyorlar.
Memlekete ecnebi nüfuz ve hâkimiyeti kısmen ve fiilen girmiştir. Padişah zevk ve saltanatına düşkün, her zilleti irtikâp edecek menfur bir şahsiyettir.
Millet zulüm ve istibdat altında mahvoluyor. Hürriyet olmayan bir memlekette ölüm ve izmihlal vardır. Her terakkinin ve kurtuluşun anası hürriyettir. Tarih bugün biz evlatlarına bazı büyük vazifeler tahmil ediyor.
Ben, Suriye'de bir cemiyet kurdum. İstibdat ile mücadeleye başladık. Buraya da bu cemiyetin esasını kurmaya geldim. Şimdilik gizli çalışmak ve teşkilatı taazzuv ettirmek zaruridir. Sizden fedakârlıklar bekliyorum. Kahhar bir istibdada karşı ancak ihtilal ile cevap vermek ve köhneleşmiş olan çürük idareyi yıkmak, milleti hâkim kılmak, hulasa vatanı kurtarmak için sizi vazifeye davet ediyorum.
Arkadaşlar, gerçi bizden evvel birçok teşebbüsler yapılmıştır. Fakat onlar muvaffak olamadılar. Çünkü teşkilatsız işe başladılar. Biz kuracağımız teşkilat ile bir gün mutlaka ve behemehâl muvaffak olacağız. Vatanı, milleti kurtaracağız." (1906 Mustafa Kemal'in, Şam'dan gizlice Selanik'e gelip Vatan ve Hürriyet Cemiyeti'nin şubesini kurma çalışmaları sırasında Askerî Rüşdiye öğretmenlerinden Hakkı Baha (Pars)'ın evindeki toplantıda yaptığı konuşma. Hüsrev Sami Kızıldoğan, "Vatan ve Hürriyet-İttihat ve Terakki", Belleten, C. 1, S 3-4, s. 619-655.
Salih Bey'e yazdığı mektup
11 Eylül 1327 (24 Eylül 1911)Salihciğim, Genelkurmay 1. Şube'ye memur edildim. Başka hiç kimse bir kelime sormadı. Kimseden vaziyeti anlamak mümkün değil. Herkes birbirinden korkuyor.
Hamit devrinde olduğu gibi. Orduyu, memleketi kurtarmak için çok ve fedakârca çalışmak lazım. Başka çare yok. İstanbul muhiti pek kirli. Herkes kendi menfaatinden başka bir şey düşünmüyor. Bayramdan sonra ayrıntılı mektup yazacağım.
Nuri oradaysa âlâ, yok ise bu mektubu Üsküp'e gönder. Fuat geldi mi? Mehmet Ali, Rauf, İsmail vs. arkadaşlara selam. Adres: Genelkurmay 1. Şube'de Memur Mustafa Kemal (Salih Bozok-Cemil S. Bozok, Hep Atatürk'ün Yanında, Çağdaş Yayınları, İstanbul, Mayıs 1985, s. 153; Atatürk'ün Özel Mektupları, Derleyen: Sadi Borak, 4. Basım, Kaynak Yayınları, İstanbul, Mart 1998, s. 34. 1 Nuri Conker.)
Salih Bey'e yazdığı mektup
22 Eylül 1327 (5 Ekim 1911)
Kardeşim Salih,
Mektubunu aldım. Şam vapuruyla Trablus'a gitmekte iken, harp ilanı üzerine döndürüldük. Şimdi İstanbul'dayım ve 1'inci Şube'ye devam ediyorum. Durum sakinleşirse Selanik'e görüşmek üzere geleceğim.
Arkadaşlara, Fuat'a çok selam. Mümkünse valideyi görüp teselli et. Benim geçen ayın tayinatı1 kalmıştı. Bari onun valideye verilmesine Necati Bey vasıtasıyla yardımcı ol. Sana olan borcumu yakında ödeyeceğimi ümit ederim. Bana oranın durumundan bahseden mektup gönder. Gözlerinden öperim…" (Salih Bozok-Cemil S. Bozok, Hep Atatürk'ün Yanında, Çağdaş Yayınları, İstanbul, Mayıs 1985, s. 154; Atatürk'ün Özel Mektupları, Derleyen: Sadi Borak, 4. Basım, Kaynak Yayınları, İstanbul, Mart 1998, s. 34, 35.)
Doğu kolu kumandanlığına verdiği muharebe emri
3/4 Kânun-ı Sânî 1327 (16/17 Ocak 1912)
Doğu Kolu Kumandanlığı Sayı: 1
1. Bu gece sabaha karşı düşmanın yeni yapmakta bulunduğu istihkâma aşağıdaki baskın yapılacaktır: Bu baskın hareketi Batı kolunun topçusu ve gerekirse piyadesi tarafından himaye edilecektir.
2. Mertube, Ümmülrezm, Ümmühafin zaviyelerinin seçilmiş erlerinden yüzer kişilik birer kol oluşturulacak ve üç zaviyenin geri kalan silahlı mücahitleriyle Nizamiye askerî ihtiyat kolu olarak kalacaktır. Kollardan birine Sabri ve diğerine Recep Efendi kumanda edecek, ihtiyat kolu doğrudan doğruya benim emrim altında bulunacaktır. Yüzbaşı Fuat ve Teğmen Hüseyin benim yanımda bulunacaklardır. Yüzbaşı Murat, Ordugâh muhafızı olarak kalacaktır.
3. Düşman mevziine baskın tan vaktinde saat 3.30'da yapılacaktır. Kollar saat 24.00'de ordugâhtan hareket edeceklerdir. Sabri Efendi Kolu; Derne Vadisi'nin doğu mıntıkası kenarından (dün bizzat keşif için gittiği istikamette) düşmanın yeni istihkâmı istikametinde, cepheden; Recep Efendi Kolu, bunun doğusundan, Vadi ile Seyd-i Aziz arasından, Kasr-ı Atik (Eski Kasır) istikametinde (düşman istihkâmının 500 metre doğusunda) adı geçen istihkâmın doğusundan hücum edeceklerdir. İhtiyat Kolu, ordugâhtan saat 01.00'de Seyd-i Aziz batısında, eski ordugâhın bulunduğu yere hareket edecektir.
4. Küçük çaplı mavzer cephanesinden her mavzerliye 60 mermi daha (evvelce verilenle beraber 120 olacak) ve satın alman 1.000 büyük çaplı mavzer cephanesi ve mücahitlerin seçkin olanlarına kullandırtmak üzere her kola dörder el bombası şimdiden dağıtılacaktır.
5. Ben saat 02.00'de ihtiyat koluyla beraber hareket edeceğim ve başlangıçta bu kolla beraber Seyd-i Aziz batısında bulunacağım." Mustafa Kemal Kurmay Binbaşı Derne Doğu Kolu Kumandanı (Genelkurmay ATASE Başkanlığı Arşivi, A. 6-110, D. 12, F. 11-5'ten aktaran: Türk Silahlı Kuvvetleri Tarihi, Osmanlı Devri, Osmanlı-İtalyan Harbi (1911-1912), Haz. Hamdi Ertuna, Genelkurmay ATASE Tarih Yayınları, Ankara, 1981, s. 328, 329.) (Atatürk'ün söylev ve demeçleri 1. ciltten)
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.