Futbolda bile tepetaklak gittiğimiz bir dönemde öyle bir alanda zirveyi zorluyoruz ki sormayın gitsin. Maalesef acı ama gerçek, rüşvet ve yolsuzluk istatistiklerinde dünyada altıncı Avrupa'da birinci sıradayız. (Geniş bilgi için www.economist.com) Düşünen beyinler için ne acı bir tablo değil mi?Ama Sayın Başbakan bu gerçeğin söylenmesine bile kızıyor. Geçenlerde Sakarya'dan bu tip açıklamalar yapan muhalefete halkın önünde bakın ne diyor; "Sizin pisliklerinizi temizliyoruz." Bu nasıl bir pislikti ki 8,5 yılda çıkmadı. Siz mi temizlemeyi bilmiyorsunuz yoksa kullandığınız deterjan mı kalitesiz?Bu araştırmalar son dönem araştırmaları. Yani iktidarda ne DYP, ne ANAP, ne DSP ve ne de MHP var. Kim var iktidarda AKP. Yani bu sonuç sizin saha sonucunuz. Ha geçmişe dönersek ne demiştiniz; "Biz, milletin malını soydurmayacağız. Milleti soyanlardan bunları geri alacağız." Kurumlar oluşturdunuz. Millete sözler verdiniz. Batık para miktarını 150 milyar dolar olarak açıkladınız. Kaç lira tahsil ettiniz? 15 milyar dolar. Ey iktidar! Yapamayacağın şeyi niçin söylüyorsun.Evet, geçmişte çok şeyler yaşadı bu millet. Zaten bunların bir karşılığı olarak size yönlendirildi. Bankalar battı, belediyelerde, değişik kurumlarda birçok yolsuzluklar yaşandı. Ergün Gökneller, Gürbüz Çapanlar, Banker Kestelliler, Cavit Çağlarlar vb. kişiler geldi geçti. Şimdi siz varsınız.Şimdi düşünün, bir maç yapmışsınız ve sonuç aleyhinize ve rakibe diyorsun ki; "Bak sende geçen hafta yenilmiştin." Onun yenilmişliği seni galip getirir mi? Sende yenildin, bunu kabul et.Akla şöyle bir soru gelebilir; İktidarda bulunan zihniyetin kendisi hakkındaki olumsuzlukları, negatiflikleri kabul etmemesinin hep kendini masum ve günahsız göstermesinin sebebi nedir? İşte bunun cevabını Sebahattin Önkibar Bey 6 Şubat günkü köşe yazısında veriyor."Siyasal İslâma göre Dâr-ül-Harp kâfir ya da mürted devlet, Dâr-ül-İslâm da Müslüman devlettir.Bu kesimlere göre Cumhuriyet ilan edileli beri yani 1923'ten bugüne Türkiye Dâr-ül-Harp'tir.Ama nasıl olur? Türkiye'deki on binlerce camide her gün beş vakit ezan okunur, namazlar kılınır ve dualar edilir, devlet din görevlilerine maaş verir, din öğrenimi serbesttir, isteyen ibadetini yapar, isteyen inancına göre yaşar, isteyen hacca gider, isteyen zekât verir yani İslâmı yaşamanın önünde zerre bir engel yok demeyin. Bu güruha göre Türkiye Cumhuriyeti Devleti tartışmasız olarak kâfirdir.Yok yok böyle düşünenleri Hizbullah misali marjinal bir gurup olarak görmeyin. Türkiye'deki dinî cemaat ve gurupların yüzde 90'ı ve MSP ile RP geleneği ya da Milli Görüş'ten gelenlerin tamamına yakını gizleseler de böyle düşünür ve ona göre hareket ederler.Bu siyasal İslâmcılar tabir yerinde ise Türkiye Cumhuriyetini domuz gibi görür ve ondan bir kıl koparmayı yani çalmayı ibadet zanneder." (Yeniçağ Gazetesi)
Akın Aydın / diğer yazıları
- İmam Ali'nin seçildiği güne bir ay kaldı / 24.05.2024
- AKP döneminde ‘aile’ kurumu da dağıldı / 23.05.2024
- Erdoğan’ın cevaplanmayan sorusu: ‘Burası kabile devleti mi?’ / 22.05.2024
- Haydar Baş’a sırt dönmenin bedelini ödüyoruz / 20.05.2024
- Haydar Baş’a sırt dönmenin bedelini ödüyoruz / 20.05.2024
- Bugün Ata’nın doğum günü / 19.05.2024
- Erdoğan, Hamas üzerinden baltayı taşa vurdu / 18.05.2024
- Ankara’nın karanlığı Türkiye’yi sardı / 17.05.2024
- Siyasette sertleşme ve yumuşama sorunları / 16.05.2024
- Tasarruf ekonomiyi düzeltmez belki vebali azaltır / 15.05.2024
- AKP döneminde ‘aile’ kurumu da dağıldı / 23.05.2024
- Erdoğan’ın cevaplanmayan sorusu: ‘Burası kabile devleti mi?’ / 22.05.2024
- Haydar Baş’a sırt dönmenin bedelini ödüyoruz / 20.05.2024
- Haydar Baş’a sırt dönmenin bedelini ödüyoruz / 20.05.2024
- Bugün Ata’nın doğum günü / 19.05.2024
- Erdoğan, Hamas üzerinden baltayı taşa vurdu / 18.05.2024
- Ankara’nın karanlığı Türkiye’yi sardı / 17.05.2024
- Siyasette sertleşme ve yumuşama sorunları / 16.05.2024
- Tasarruf ekonomiyi düzeltmez belki vebali azaltır / 15.05.2024