Halka karşı daima içinizde sevgi ve nezaket besleyin. Onlara bir canavar gibi davranmayın ve onları azarlamayın.Memurlarınızı seçerken zalim yöneticilere hizmet etmemiş ve devletin suçlarından ve zulümlerinden sorumlu olmamış bulunmalarına dikkat edin.Hiç bir zaman vaadinizden ve sözünüzden dönmeyin.Haksız kazanç ve ahlâksızlıklara düşmemeleri için memurlarınıza yeterince maaş ödeyin.Üzerinde kış günü ince bir elbiseyle camiye girerken tir tir titrediği görülen Hz. Ali efendimiz yukarıda yazdığım birkaç maddenin olduğu genelgeyi yayınladığında İslam toplumunun altın çağı yaşanıyordu. Bu anlayış milletimizin kanına, canına tüm vücuduna nakşoldu. Bu öyle bir nakış ki kim bu nakşı söküp yerine başka yamalar çatmak istese yok oldu gitti. Milletimiz her zaman bu anlayışı aradı durdu. Ne zaman zora düşse, canı yansa, aldatılsa nerede Hz. Ömer'ler nerede Hz. Ali'ler dedi. Çünkü adaleti, milletin değerlerini, vatanın bütünlüğünü bu unsurlar oluşturdu. Milli menfaatleri her şeyin üstünde tutanlar için bu yollar zor ve yokuşlu gibi gelir. Necip Fazıl'ın şu dizeleri kulağımda çınlar durur;Lafımın dostusunuz, çilemin yabancısı,Yok mudur, sizin köyde, çeken fikir sancısı?Seçimlere iki gün kala sizler de bizim dediklerimize katılıyorsunuz. İşsizlikten, açlıktan, zorluktan, sadece taş döşeyip milletin hali nedir demeyenlerden bıktınız. Bizim söylediklerimize katıldınız ve bu tekerlek bu yokuşta kalmayacak dediniz. Güneş doğacak ve biz bu karanlıktan kurtulacağız dediniz.Sandık başına gidiyoruz. Taş döşeyecek adamı değil bize biz gibi olacak adamı seçmeye gidiyoruz. Bize, bizden birisini seçmeye gidiyoruz. Durun ey kalabalıklar bu sokak çıkmaz demeye gidiyoruz. Bu milletinde yüzü gülecek, geçmişinde yaşadığı altın çağı yeniden yaşayacak demeye gidiyoruz. Karnımızı doyuracak, sırtımızı giydirecek, kapımızı çalıp babalık edecek mantığı seçmeye gidiyoruz.Bu günü değil yarını seçmeye gidiyoruz. Yokuşları bitirmeye, tümsekleri geçmeye gidiyoruz. Çocuklarımızın geleceğini seçmeye gidiyoruz. Milli menfaatler her şeyden daha önemlidir, bu topraklar, bu surlar bizimdir demeye gidiyoruz. Ekonominin çarklarının durduğu şu noktada bütün dünya ellerinin arasına almış başını düşünüyor. İyi ama şimdi ne yapacağız diyor. Bizim ise böyle bir halimiz yok. Bu tekerlek bu tümsekte kalmaz, kalamaz diyoruz. Elimizde bu inancın meşalesini taşıyoruz. Şu dizelerle sesleniyoruz sizlere, bu sefer başka olacak diyoruz.Sanma bu tekerlek kalır tümsekte!Yarın elbet bizim, elbet bizimdir!Gün doğmus, gün batmış, ebed bizimdir
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Cüneyt Sezer / diğer yazıları
- Durun demek zor mu efendiler? / 29.07.2009
- Fark var, yola devam martavalı / 23.07.2009
- Demek ki neymiş? / 22.07.2009
- Bilen var bilmeyen var / 16.07.2009
- Gana ile Türkiye arasındaki / 14.07.2009
- TÜSİAD, abisinin emrine uydu / 20.06.2009
- Hisarcıklıoğlu'ndan sanatsal yaklaşımlar / 18.06.2009
- Hırsıza ikram adet olmuş / 16.06.2009
- Başbakan'ın dilinden anlayan var mı? / 13.06.2009
- Magazin ekonomisi / 06.06.2009
- Fark var, yola devam martavalı / 23.07.2009
- Demek ki neymiş? / 22.07.2009
- Bilen var bilmeyen var / 16.07.2009
- Gana ile Türkiye arasındaki / 14.07.2009
- TÜSİAD, abisinin emrine uydu / 20.06.2009
- Hisarcıklıoğlu'ndan sanatsal yaklaşımlar / 18.06.2009
- Hırsıza ikram adet olmuş / 16.06.2009
- Başbakan'ın dilinden anlayan var mı? / 13.06.2009
- Magazin ekonomisi / 06.06.2009