Bu ülkeye temiz siyasetçiler lazım

Reklam işiyle uğraşırken Eminönü'nde bir tekstil firmasından randevu almıştık.Meğer firma sahibi reklam görüşmesi için değil de farklı bazı konuları gündem etmek için bizi işyerine davet etmiş, gidince anladık.Konuşmalarından ve duruşundan Cemaate yakın bir kişi olduğu anlaşılıyordu.Söz döndü dolaştı ve asıl maksadına geldi, "Siyaset çok kirli bir saha, bırakalım bu kirli işi kirli insanlar yapsın. Haydar Hoca gibi temiz insanlar siyasetle uğraşmaması lazım" deyiverdi.Biz de, siyasetin millete hizmet etmek olduğunu, Peygamber mesleği olduğunu, bugüne kadar hep kirli insanlar eliyle yürütüldüğü için ülkemizde yıllardan beri güzel hizmetlerin yapılamadığını, milletin sorunlarının çözülemediğini bunun için Haydar Hoca gibi temiz insanların doğru siyaseti yeniden ortaya koyması gerektiğini ifade ettik.Firma sahibinin derdi, doğru bir cevap almak değil, fitnesini kusmaktı ve tutmayınca sesi kesildi ve kös kös oturdu. Zaten bize reklam vermeyeceğini de anlamıştık.Bu arkadaşları ABD'nin yönlendirdiğini ve bize neden bunları söylediğini bugün gayet net bir şekilde görüyoruz. Neden siyasetin kirli siyasilerce yapılmasını istiyorlar, çünkü kiri olanları topun ucuna koymak kolay, kasetlerle, operasyonlarla hizada tutabiliyorlar.Siyasetçi kirli olacak ki, beysbol sopasıyla hizada tutulabilsin, deliğe süpürülme aşamasında yerine alternatifler konulabilsin.Peki, siyasetçi temiz olursa ne olur?Temiz siyasetçi demek, hukuka güvenen, hukuk önünde hesabını veremeyeceği hiçbir meselesi olmayan, milleti hesap sormadan, Atatürk gibi milletine hesap verebilen siyasetçidir.Temiz siyasetçi, projesi, tecrübesi ve bilgisi olmadığı halde, projelerini hayata geçirebilecek kabiliyetli tertemiz bir kadrosu olmadığı halde siyasete girmez.Temiz siyasetçi sadece ve sadece milletinden icazet alır ve üzerine düşeni yapmadığı takdirde başta Allah'a, sonra da milletine hesap vereceğini bilir. Temiz siyasetçi, kul hakkının önemini bilir, milletine ait olan 1 kuruşa bile tenezzül etmez, harama yönelmez.Temiz siyasetçi, kendisi için düşünmediğini milleti için de düşünmez, milletine çay-simit hesabı yaparak kendisi krallar gibi yaşamaz; geliri paylaştırır, sosyal projelerle, ekstra gelirler oluşturarak vatandaşlarını kimseye muhtaç olmayacak şekilde yaşatır.Temiz siyasetçi, millete ait olan madenleri yabancılara peşkeş çekmez, madenleri millet adına çıkartıp milletin hizmetinde kullanır.Temiz siyasetçilerin başında olduğu devlet "baba devlet"tir, çözüm merciidir, kapısına geleni geri çevirmez.Temiz siyasetçi önce kendi ülkesinde barışı tesis eder, sonra da komşularında ve dünyada? Onun bulunduğu yerde kurt ile kuzu, aslanla ceylan dost olur.Temiz siyasetçi paratoner gibidir, cazibe merkezidir; onu gören Türk kimliğine, Türk medeniyetine, kültürüne, inancına hayran olur, Türk olmadığı halde "Ben de Türküm" der, "Ne mutlu Türküm diyene" der.Temiz siyasetçi, hükümetin ve devletin hizmetlerinden memnun olmayanlara "bana ne" demez, onların dertlerini dinler, duyarsız kalmaz ve çözüm sunar.Günümüzde böyle tertemiz bir siyaset anlayışını Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş'ta görüyoruz. O daha partisini kurmadan, milleti refaha ulaştıracak ekonomik çözümleri hazırlamıştır; daha belediyeleri kazanmadan, O il, ilçe ve beldelerin sorunlarına çözümler düşünmüştür.Bugüne kadar kirli siyasetçilerle neyimiz var neyimiz yok kaybettik, şimdi de temiz siyaseti iktidara taşıyarak ne büyük hazinelere sahip olduğumuzu görelim.