logo
19 NİSAN 2024

Buğday ile koyun gerisi oyun

05.09.2020 00:00:00

Ata sözlerimizin her biri kitaplık çapta hikmet dolu cümlelerdir. Yukarıda yazı başlığımızdaki ata sözümüz tarım ve hayvancılık adına her şeyi özetlemektedir. Yeterli buğdayın ve etin olursa hiç korkma, gerisi teferruattan ibarettir. Acaba yeterli buğday üretebiliyor ve hayvan sayımızı koruyup, çoğaltabiliyor muyuz?

Buğday ve hayvan karnemize baktığımızda yıllardan beri eksilerde ve zararda olduğumuz ayan beyan ortadadır. İddialı bir tarım ülkesi olan Türkiye, buğdayını üretme ve hayvanını besleme yerine ithal etme yoluna giderek, yıllarca hep dış ülkelerin çiftçilerini finans etti durdu.

Üretip dünyaya satıp para kazanma yolu varken her nedense hep ithal etme yoluna gitmişiz. Devlet yıllarca bu işten zarar ederken-ettirilirken- kimlerin cepleri dolmaktadır acaba? Gerçekten de bu ülkeye yazık olmaktadır.

Buğdayın anavatanı olan Anadolu topraklarının buğday ithal etmesi ayıptan öte bir haldir. Her yıl 1 milyar doların üzerinde buğday ithaline para ödemekteyiz. 

30 yıl evvellerinde Ortadoğu ülkelerinin canlı hayvan ve karkas et tedarikçisi Türkiye son yıllarda toplam 30'a yakın ülkeden maalesef hayvan ve et ithal etmiştir. Son 10 yılda 10 milyar dolar civarında bir para hayvan ve et ithaline vermişiz. Petrolden sonra ikinci sırada ithal ettiğimiz her türlü bitkisel yağa her yıl 4 milyar dolar, pamuk ithaline ise 1.5 milyar dolar ödemekteyiz.

Tarımda "İthal cenneti Türkiye" gerçeği ile karşı karşıyayız. Şimdi önümüzdeki günlerde bizleri ve dünyayı bekleyen acı bir gerçekten; "açlık ve kıtlık" gerçeğinden bahsetmek istiyorum sevgili okurlar.

Geçtiğimiz günlerde gazetemiz yazarlarından Cem Kayalı bey dikkat çeken bir makale yayınladı köşesinde. İşte o yazıdan bir bölüm: "2020 yılı İngiltere kayıtlarına son 40 yılın en düşük buğday rekoltesinin elde edildiği yıl olarak tarihe geçti ve şimdiden başta BBC olmak üzere İngiliz medyasında ekmek fiyatlarının artacağı ile ilgili haberler yapılmaya başlandı.

Buğday hasadının kötü geçtiğine dair tespitlerin ardından çiftçi istatistikleri asıl manzarayı ortaya çıkardı ve rekoltenin %40 düştüğü tespit edildi. Un üreticileri de vakit kaybetmeden fiyatları %10 arttırdı ve artışın devam edeceğini bildirdiler. İklim uzmanları değişen koşulların artık kalıcı olacağı ve başta buğday olmak üzere pek çok üründe düşüşlerin süreklilik arz edebileceğini belirtiyorlar. İklim ve hava durumu verilerine göre 3 değişik etken bu düşüşte önemli pay sahibi: Sonbahardaki alışılmadık yağmurlar, Şubat ayındaki şiddetli yağışlar ve normalin üzerinde sıcak hava ile kurak denebilecek derecede az yağışlı bir ilkbahar dönemi.

Tüm bu sıra dışı hava koşullarına ilave olarak Ağustos ayında görülen şiddetli yağışlar buğday hasadını zorlaştırdı ve nihayetinde silolarda yarıya kadar azalmaya sebebiyet verdi. Buğday ihtiyacının neredeyse tamamını kendi topraklarından karşılayan başka bir deyimle kendi kendine yeter konumdaki İngiltere buğday ithalatı için hazırlık yapmakta. Daha da kötüsü tahminlere göre bu durum süreklilik de arz etmeye başlayabilir zira, İngiltere'ye yönelik yeni iklim tahminleri daha sıcak ve kuru yazlar ile daha sıcak, daha yağışlı kış mevsimlerini öngörmekte. Özetle söylemek gerekirse bir ülke daha buğday arz-talep dengesi açısından ithalat yönüne doğru hızla kaymakta."

Pandemi sürecinde olduğumuz bu kritik günlerde öz değerlerimize, topraklarımıza, ekime ve dikime biran evvel dönmek zorundayız. Gıdanın ve üretimin değerinin arttığı bu pandemi günlerinde; üretime geçiyoruz, hazine arazilerini tarıma açılıyoruz şeklinde bir algı ortaya atıldı. Yaklaşık 4 milyon hektar arazi boş durup, ekilemezken, 14 hektar hazine arazisi tarıma açılıyor diye adeta yaygara koparıldı. Üretim adına yapılan gerçekçi hiçbir şey yok maalesef, ithal etmeye devam.

Yarın istesek de ithal e-de-me-ye-ce-ğiz… 

Yakında başımıza gelecek bu gerçekleri görüp acilen bir üretim seferberliği başlatmamız gerekmektedir. Çiftçiyi toprağı ile barıştırıp, şehir varoşlarına tıkanan milletimizi yeni projelerle tekrar köylerine döndürmeli ve bir an evvel kooperatifleşme ile üretimin önü açılmalıdır. Devlet öncülük eder ve karar verirse 1 yılda ülkemiz tarım cenneti olabilir. Ve ürettiğimiz ürünlerle dünyanın neredeyse tamamını besleyebiliriz…

Tarım zenginliğimiz maalesef yıllardan beri bilerek veya beceriksizlikten görmezden geliniyor. Kurtuluş reçetemiz "Milli Ekonomi Modeli"nde ülkemizin her konuda zengin olmasının kodları yazılıdır. Çözüm ve çare ortadadır…

 
Adem Birinci / diğer yazıları
Geçen yılki yatırım tutarı 3.7 milyar dolar
5 yılda 11.2 milyar dolarlık yatırım yaptı
Randevusunu iptal etmeyen yandı
Koca'dan MHRS açıklaması
Seçim sonrası ilk karşılaşma
Özel ve Kılıçdaroğlu aynı karede
Polis aracında ağlayarak pişman olduğunu söyledi
Jandarma üniforması ile GBT yapıyordu
İsviçre'de çıkan haber tartışma yaratmıştı
Beypazarı'ndan 'mevzuat' açıklaması
Yeni seçilen CHP’li başkanların ‘genelge’ sıkıntısı
Liyakat mi sadakat mi?
İsrail, Suriye'nin hava savunma sistemlerini hedef aldı
Saldırıda maddi hasar meydana geldi
Polat çiftine 'vergi usul kanuna muhalefet'ten tahliye
Diğer suçlardan 'tutukluluk' devam ediyor
CHP'den iktidarın arazi satışlarına tepki
'AKP enkaz bırakarak çöküyor'
Yüksek et fiyatı sorunu ithalatla çözülemez
Et ürünlerinde KDV kaldırılsın
Merkez Bankası anketi açıklandı
Dolar, enflasyon, faiz tahminleri belli oldu
Gelecek burada
10 yılda 20 kat büyüyecek
Çocuk nüfusumuz açıklandı
Nüfusumuzun yüzde 26'sı çocuk
İran'dan saldırıya ilişkin açıklama geldi
'3 mini İHA saldırısı püskürtüldü'
Şehit edilen babasının koltuğuna oturdu
29 yıl önce babası o koltuktaydı
Geçen yılki yatırım tutarı 3.7 milyar dolar
5 yılda 11.2 milyar dolarlık yatırım yaptı
Randevusunu iptal etmeyen yandı
Koca'dan MHRS açıklaması
Seçim sonrası ilk karşılaşma
Özel ve Kılıçdaroğlu aynı karede
Polis aracında ağlayarak pişman olduğunu söyledi
Jandarma üniforması ile GBT yapıyordu
İsviçre'de çıkan haber tartışma yaratmıştı
Beypazarı'ndan 'mevzuat' açıklaması
Yeni seçilen CHP’li başkanların ‘genelge’ sıkıntısı
Liyakat mi sadakat mi?
İsrail, Suriye'nin hava savunma sistemlerini hedef aldı
Saldırıda maddi hasar meydana geldi
Polat çiftine 'vergi usul kanuna muhalefet'ten tahliye
Diğer suçlardan 'tutukluluk' devam ediyor
CHP'den iktidarın arazi satışlarına tepki
'AKP enkaz bırakarak çöküyor'
Yüksek et fiyatı sorunu ithalatla çözülemez
Et ürünlerinde KDV kaldırılsın
Merkez Bankası anketi açıklandı
Dolar, enflasyon, faiz tahminleri belli oldu
Gelecek burada
10 yılda 20 kat büyüyecek
Çocuk nüfusumuz açıklandı
Nüfusumuzun yüzde 26'sı çocuk
İran'dan saldırıya ilişkin açıklama geldi
'3 mini İHA saldırısı püskürtüldü'
Şehit edilen babasının koltuğuna oturdu
29 yıl önce babası o koltuktaydı
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.