Bütçeyi görüştüler

Bir yılı daha bitirmek üzereyiz. Haliyle yeni bir yılında başındayız. Yeni yıla dair herkesin bir hesabı, geçmişe dair bir muhasebesi ve geleceğe dair hedefleri vardır. Bu hedeflere ulaşmak için de planları vardır. Haliyle devletin ve devleti yönetmek için seçtiğimiz vekillerin de kendilerince planları, programları(!) vardır. Bunların görüşülüp, tartışılıp, onaylanacağı yerde Türkiye Büyük Millet Meclisi'dir.Baştan söyleyeyim, içimde hep bir özlem var. Hükümet çıkacak kürsüye, geride bırakılan yıla dair verileri ortaya koyacak. Şu şu icraatlarda eksik kalındığını, şu uygulamaların hedefine ulaştığını, yeni hedeflerin şunlar olduğunu ve bu hedefler için şu kaynaklar ayrıldığını anlatır.Şu, şuların içinde neler yok ki? Tarımın desteklenmesi, hayvancılığın desteklenmesi, sanayileşmenin geliştirilmesi, eğitim, sağlık, sosyal haklar, çalışma hayatı, sağlıklı iç ve dış politika, borçlar, alacaklar, gelirler, madenler vs?Muhalefet de çıkacak. Ey iktidar! Planlarınız iyi. Fakat şu, şu düzenlemelerinizde bazı eksiklikler var. Şu yolları denerseniz millete daha iyi hizmet etmiş olursunuz, diye yol gösterecek. İktidarın eksikliklerini milletin menfaati için düzeltecek, gerekli uyarıları yapacak?Nerde o günler, demeyin. Az kaldı. O günlerde gelecek?Peki, bugün ne oldu? Neler olmadı ki! İthamlar, hakaretler, göz boyamalar, göz korkutmalar? Ne arasanız vardı bütçe görüşmelerinde halkın sorunları hariç. Birkaç başlık vereyim hemen;Erdoğan: "Yine çaktın, yine çaktın. Devamlı yaptığınız iş bu." Kılıçdaroğlu: "Yandaşların zengin edilip halkın yoksullaştırıldığı bir bütçeyi ve o bütçeyi buraya getirenleri şiddetle protesto ediyoruz."Erdoğan: "Bekara karı boşamak kolay."Erdoğan: "Bağırmakla çağırmakla benim sesimi kesemezsiniz. Bu sesi kesmeniz mümkün değil. Benim sesimi sadece bu ülkede millet keser, milletin dışında kimse kesemez."Kılıçdaroğlu: "Yatın kalkın rahmetli Ecevit'e dua edin." Erdoğan: "Koalisyonun faturasını ödüyoruz."Kılıçdaroğlu: "İnsani gelişmede en azından Ürdün'ün önünde olmalıyız." Kılıçdaroğlu: "Mucizeler yarattık diyorsunuz, işsizlik arttı." Milletin sorunları nerede? Tarım ülkesiyken, tarım ithalatçısı olmuşuz. Kurban kesmek için bile dışarıdan hayvan getirtir olmuşuz. Sanayide zaten adımız kalmamış. Madenlerimiz yabancılara peşkeş çekilmiş. Dünyanın en pahalı benzinini kullanır olmuşuz. Doğalgaz faturalarını azaltmak için insanlar, evlerinin yalnız bir odasını kullanır olmuş. İşsizlik artmış, gelir dağılımındaki adaletsizlik zirve yapmış. Teslimiyetin adına "sıfır sorunlu dış politika" demişiz. Ülkenin borcu üç katına çıkmış. En vahimi artık kardeş kardeşe yan gözle bakar olmuş. Benim seçtiklerimin biri atıyor, biri boşuyor, diğerleri de topluyor. Halkı konuşan var mı? Var, var. Mehmet Şimşek Bey halkı anlatıyor. 2002'deki en düşük memur maaşı ile şu kadar et, şu kadar yumurta alınıyormuş, şimdiki memur maaşları ile şu kadar et, o kadar da yumurta alınıyormuş? Evet, yumurta sayıları arasında 2002'ye göre bayağı bir fark var. Bu farktan ötürü olsa gerek, millet elindeki yumurtaları siyasilerin kafasına atıyor. Millet iş istiyor, aş istiyor, çalıştığının karşılığını almak istiyor. Sen de bunun yerine milletin eline bu kadar yumurta verirsen olacağı budur.