Büyük Baliç!...

Bu yılın ikinci yarısında forma hakkını eline geçirdiği için; onu çok savundum. Evet o günkü şartlar ve formu, Baliç'in Fenerbahçe'de oynamasını gerektiriyordu. Teknik çalıştırıcı Mustafa Denizli'ye, hem gazetemden, hem de Meltem TV'den seslenerek 'Baliç'i oynatmama saplantısına son vermesini istedim. Çoğu Fenerbahçeli dostlarım ve taraftarlarca eleştiri yağmuruna tutuldum. Amma ben haklılın yanındaydım, çünkü Baliç o zamanlar Fenerbahçe formasını anasının ak sütü gibi hak ediyordu.

Nedense, Denizli formayı vermiyor; vermedikçe de Baliç, sportif ahlakına ufak ufak lekeler sürmeye başlıyordu!.. Yine de umutsuzluğa kapılmıyor; Baliç'in düzeleceği günü iple çekiyordum... Ne zaman ki Boşnak yıldız; Gaziantepspor maçı takımını devre arasında yalnız bırakıp Samandıra Tesisleri'ne gitti, benim için de "Büyük futbolcu Baliç" bir anda sıradan futbolcu sınıfına girdi!.. Ona güvenim inanılmaz sarsıntı geçirdi ve her zaman açık tuttuğum beyaz sayfalı defterimi de istemeyerek de olsa Baliç'e kapattım... Bir gün açabilir miydi? Onu zamana bırakmıştım... Önce ki gün bazı gazetelerde yine Elvir Baliç'li sutunlar gözüme çarptı... Kendini ve futbolculuğunu küçülten sözlerini okudukça Baliç'i iyice kınamak geldi içimden!..

Çok iyi biliyorum ki Baliç Müslüman... Yani işin özü, islamı gelenekleri ve göreneklerden haberdar... Ancak gelin görün ki Baliç Efendi "Kefen" sözcüğünü bilmiyormuş!.. "Kefen giyerim. Galatasaray formasını giymem" sözünü etmediğini de inkar ederken, 'ikilem çukuruna' düştüğünün farkına dahi varamıyor!.. Peki be a çocuk; o cümleyi ağzından çıkarmadıysan neden "Ben kefen sözcüğünün yeni öğreniyorum" diyorsun!.. Hani ince bir kaba tabir vardır; "Bu söylediğine kargalar bile güler" diye!..

İşte sen o mahlukun durumuna düştün Elvir Baliç; daha fazla küçülmeden ağzına bir müddet için lütfen fermuar çek!..

Galatasaray'da oynarsın, oynamazsın; o beni ilgilendirmez... Dilerim en iyi takımda futbol yaşamını sürdürürsün... Ancak adam gibi adam olursan... Sen sen ol eline, diline ayağına hakim ol Elvir Baliç... Eski bir ağabeyinin bu atıflarına da kulak ver!...