Büyükanıt ABD'de, FBI- CIA Ankara'da

Medya ve hükümetin derin güçleri tarafından maksatlı olarak çıkarılan spekülatif dedikodular neticesinde Ağustos 2006'da Genelkurmay Başkanı olması engellenmeye çalışılan Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt önceki gün ABD'ye uçtu. Büyükanıt'ın başta ABD Kara Kuvvetleri Komutanı Peter Schoomaker ve diğer üst düzey Pentagon yetkilileriyle görüşmesi ve American Enterprise Enstitüsü gibi düşünce kuruluşlarının toplantılarına katılması bekleniyor. Bir haftalık ziyaret programında Büyükanıt'ın birçok önemli temasta bulunacağına şüphe yok. Aslında Büyükanıt'ın Türkiye Cumhuriyeti Kara Kuvvetleri Komutanı sıfatıyla gerçekleştirdiği bu ziyarette şaşılacak bir taraf bulunmuyor. Çünkü Büyükanıt resmi sıfatıyla bu ziyareti gerçekleştiriyor, bir partinin genel başkanı olarak değil. Ama bu ziyaretin, tam da Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök'le ilgili spekülatif haberlerin Atlantik ötesinden Türkiye'ye yayıldığı bir döneme rastlıyor olması anlamlı. Ayrıca Büyükanıt Paşa'nın ABD'ye ulaştığı saatlerde, Ankara da ABD'den önemli konukları ağırladı. FBI Başkanı Robert Mueller'in ziyaretinden hemen sonra CIA Başkanı Porter Goss önemli temaslarda bulunmak üzere Ankara'ya geldi. Goss'un ziyaretini önemli kılan özelliklerin başında; FBI Başkanı Meuller'in ziyaretinin hemen ardından bu ziyareti gerçekleştirmesi ve Büyükanıt'ın ABD'ye gittiği gün gelmeyi tercih etmesi geliyor. Bu ayarlamaların tesadüf olup olmadığı, eğer değilse kim tarafından bu şekilde ayarlandığını bilemiyoruz. Fakat ortada ciddi gündemler olduğu çok açık. Özellikle Ankara'ya peş peşe baskın niteliğinde ziyaretler gerçekleştiren ABD istihbarat yetkililerin çantaları hayli dolu. Türkiye ve Avrupa'da CIA'nın işkence uçaklarının tartışıldığı bir sırada, CIA Başkanı'nın bu ziyaretinin bu uçaklarla ilgili olduğunu düşünmüyoruz tabii ki. Çünkü CIA'nın bu uçakları, Avrupa ve Türkiye semalarında uçurup, havaalanlarına indirmesinden dolayı hicap duymadığını Rice'ın açıklamasının satır aralarında gördük. Hem Avrupa hem de Türkiye CIA'nın bu icraatına en ufak bir itirazda bulunamazlar, buna hakları bulunmuyor. Peki FBI ve CIA başkanları Ankara'da ne konuştular, daha doğrusu Ankara'ya ne için geldiler?İşte bu soruya cevap verirken, birkaç haftadır Türkiye gündeminin baş sırasına oturan Kuzey Irak ve MİT merkezli temas ve beyanları hatırlamakta fayda var. MİT Müsteşarı Emre Taner'in Kuzey Irak'ta Barzani ile görüşmesi, daha sonra Barzani'nin İncirlik'i kullanarak ABD'ye gitmesi, MİT'ten emekli olmuş bazı isimlerin Güneydoğu, Kürt meselesi ve Öcalan'a dair önemli açıklamalarda bulunması ve Dışişleri talimatıyla bir Türk özel havayolu şirketinin Kuzey Irak'a (Süleymaniye ve Erbil'e) ilk uçuşlarını gerçekleştirdiği günün ertesinde CIA Başkanı Goss'un Ankara ziyaretinin gerçekleşmesi tesadüf olamaz. 'Meuller ve Goss'un ziyaretleri, Türkiye'nin dış politikasında önemli değişikliklerin olduğu yönünde estirilen kuvvetli havayı, kağıda dökme girişimlerinin son halkasıdır' diyebiliriz. Hazır Ankara, dış politikasına dair asırlık kırmızı çizgilerini bir anda bertaraf etme noktasına getirildi bundan istifade edilmeli. Türkiye'yi bu tava getiren bir hükümet ve medya bir daha zor bulunur misali ABD, bu duruma balıklama atlamayı tercih ediyor. Bu temasların ayrıntıları ortaya çıktıkça, ABD'nin Türkiye'yi nasıl kendi limanına bağladığını ve dış politik açılımlarını feda ettiğini daha net göreceğiz?