Büyüksün Atam

30 Ağustos Zafer Bayramımız kutlu ve mutlu olsun...

Ulusal Kurtuluş Savaşı için yabancı komutanlar, bu tam bir "mucize"dir demişlerdir.

Yabancı gazeteler ise şöyle manşet atmışlardır: "Bir avuç Türk, dünyaya meydan okudu."

Bu eşsiz zaferi bizlere toka eden Gazi Mustafa Kemal Paşa Hazretleri ve Türk ordusuna ebedi minnetlerimizi sunmak boynumuzun borcudur. Başarılamayacak bir savaşın üstesinden gelmek elbette yüce bir ruh ve iman alametidir. Tarihte bu yüce iman ve adanmışlığı İmam Ali Efendimizde görüyoruz. Ehl-i Beyt kanından gelen ve Evlad-ı Resul olan Mustafa Kemal Paşa tüm kurtuluş savaşı boyunca Ehl-i Beyt'in nefesini, himmet ve dualarını üzerinde hissetmiş ve ulusal kurtuluş savaşına bu ruhla, Hacı Bektaş-ı Veli huzurunda start vermiştir…

Leke düşünce burçlardaki bayrağa,

Anadolum top yekun kalktı ayağa,

Memmet Efe, Memik Oğlan, Memo Ağa,

Birlikte yürüdüler İzmir'e doğru

Çıktılar yola sıbyanıyla, piriyle,

Sütçü İmam, Şahin Bey birbiriyle,

Hacısı, hocası ve gönül eriyle,

Birlikte yürüdüler İzmir'e doğru.

Hüsmen Aga asırlık mavzeri taktı,

Hürü Ana oğluna kınalar yaktı,

Doksanlık Fatma Nine şöyle bir baktı,

Birlikte yürüdüler İzmir'e doğru.

Gelinler tasını, tarağını aldı,

Kızlar kazmasını, küreğini aldı,

Yiğitler eline yüreğini aldı,

Birlikte yürüdüler İzmir'e doğru.

Günlerce oluk oluk kan taşıdı dereler,

Allah Allah sesiyle yırtıldı hançereler,

Kocatepe, Dumlupınar, bilmem kaç kereler,

Birlikte yürüdüler İzmir'e doğru.

(Ömer Sağlam)

Savaş bitmiş ve bitmeyecek asıl savaş başlamıştır. "Cehalet ile yapılan savaşı en büyük savaş" olarak nitelemektedir Gazi Paşa…

Ayrıca Gazi Mustafa Kemal Atatürk, ülkenin her yanını mamur ve bayındır görmek istemektedir. 

Bir yurt gezisinde Sabiha Gökçen'e şunları söyleyecektir: "İnsan ömrü, yapılacak işlerin büyüklüğü ve zorluğu karşısında çok cüce kalıyor Gökçen. Geçtiğimiz yerlerde fabrikalar görmek istiyorum, ekilmiş tarlalar, düzgün yollar, tertemiz sağlıklı insanların yaşadığı evler. Büyük yemyeşil ormanlar görmek istiyorum. Gürbüz çocukların, iyi giyimli çocukların, yüzleri sararmamış, dalakları şiş olmayan çocukların okuduğu okullar görmek istiyorum. İstanbul'da ne medeniyet varsa, Ankara'ya ne medeniyet getirmeye çalışıyorsak, İzmir'i nasıl mamur kılıyorsak yurdumuzun her tarafını, Anadolu'nun her yerini aynı medeniyete kavuşturalım istiyorum ve bunu çok ama çok çabuk yapmak istiyorum. Dedim ya, insan ömrü çok büyük işleri başarabilecek kadar uzun değil. Mamur olmalı Türkiye'nin her tarafı, müreffeh olmalı? Ben yapabildiğim kadarını yapayım, sonra ne olursa olsun demek yok benim kitabımda. Geleceği, geleceğin Türkiye'sini, geleceğin halkını düşünmek benim görevim. Bir iş aldık üzerimize, bir savaşın üstesinden geldik, şimdi ekonomik alanda savaş veriyoruz, daha da vereceğiz. Bu heyecanı yaşatmak, bu heyecanın ürünlerini görmek gerek." 

Ruhun şad olsun Atam, büyüksün… Allah şefaatlerinden mahrum eylemesin.