Enver Paşa sorumunu belgelere dayalı olarak incelediğimiz zaman pek çok nedenlerle karşılaşıyoruz. Fakat bunların içinde en önemlisi Liman Von Sandres'in bıraktığı belgelerdir. Bu belgelerin biricisi şudur. Askeri bilgi ve beceri bakımından oturmuş olduğu makama(Harbiye nazırlığı ve Genelkurmay başkanlığı ile Başkomutan yardımcılığı.) yeterli olmayışı. Asker yorumcuların ifadelerine göre doğru bir düşüncedir diye düşünüyorum. Ama siyasi yorumcuların ve yayıncıların yorumlarını da biraz haince buluyorum.İkincisi ise Alman Genelkurmaylığının GALİÇYA, MAKEDONYA VE ROMANYA cepheleri için istediği Türk Tümenlerini göndermesidir. Benim incelemelerime göre de bu konu onun hayatının en büyük hatasıdır. Bu yorumu Osmanlı Genelkurmaylığında görevli olan başta Liman Von Sandres olmak üzere hemfikirdirler. Üstelik bu tümenler Alman Genelkurmaylığı tarafından istenmesine rağmen. Çünkü Avrupa'ya asker gönderme işinden sonra Osmanlı cephelerine yeni askeri birlik göndermek zor bir hale gelmiştir. Bu konu ile bilgileri Liman Von Sandres belgeleri ile açıklamaktadır. Bu Belgeler Şunlardır: Türkiye, kendi ihtiyaçlarını karşılayamadığı halde dışarıya yardım etmeğe koyulduğu gün yanlış bir yola sapmış oldu. O andan itibaren Türk birlikleri- hiç olmazsa ülkede kalmış olanlar gerçekten savaşmak imkânından mahrum olarak yalnızca kâğıt üzerinde var oldular.Almanya, sonuçları Türkiye'ninkilere olduğu kadar kendi menfaatlerine de aykırı olan böyle bir durumu, dolayısı ile dahi olsa, tahrik etmemeli idi. Avrupa'ya gönderilen Türk birlikleri, Türkiye'de kalanlardan büsbütün başka bir manzara ahzediyordu. Çünkü gidiş anında kifayetsiz sayılan bütün subayların ve her tümende binlerce cılızların(zayıf ve hastalıklı erlerin) yerine başka birliklerin en iyi subay ve erleri geçiriliyordu?Başarı ile dövüşebilecek iyi bir Türk ordusu, sağladığı destek hiç denecek kadar az olan Galiçya ve Makedonya cephelerinde ateşe süreceği yerde, kendi ülkesinde dövüşseydi savaşın sonucuna daha tesirli biçimde yardım etmiş olurdu. Benim iç inanım budur. Ancak savaşta kesin sonuncu sağlamak ümididir ki yukarıda görülen mahzurlara rağmen bu gibi birlik göndermelerini mazur gösterebilirdi. Hâlbuki kesin sonuç bu iki yerdeki (Makedonya ve Galiçya'daki) hareketlerden müteessir olmamıştır.Türkiye'nin 1916'daki askeri durumu hakkında fikir serdedebilecek halde olduğumu sanırım. Çünkü Komuta ettiğim V. Ci ordu( Çanakkale vuruşmalarını yapan ordu) bu yılın 12 Ekim'ine kadar 22 Tümen vermeye mecbur oldu. Türk genel karargâhının münferiden tespit ve gönderilmesini emrettiği için yola çıkarılan on bin kişi bu hesabın dışındadır. Birliklerin mevcudu hakkındaki raporum üzerine daha sonra General Lüdendorf (Almanya Genelkurmay başkanı), Türkiye'den, Avusturya'ya gidecek olan asker sayısının tehdidini emretti. Onun bu yolda 28 Kasım 1916 da çektiği tel şöyleydi: Türkiye'deki durum dolayısıyla Enver Paşa'nın Avrupa savaş alanları için emrimize verdiği iki tümenden vaz geçmek mecburiyetini duyuyorum?Türk Subaylarında çalışma şevkini devam ettirmek imkanı kalmıyordu..Çünkü emirleri altındaki askerler yetiştikçe ellerinden alınıyordu. Kendileri dahi artık telakki etmiyorlardı. Bütün vakitlerini yeni erleri talim ettirmekle geçiriyorlardı. Ancak bölük talimi yapabiliyorlardı, daha büyük birliklerle tabii, manevra yapılamıyordu.Liman Paşa, 1917 Ocak ayında Osmanlı Türk ordusunun ve Enver Paşa'nın askeri siyasasındaki hataları ile ilgili belgeleri 19 Ocak 1917 günü, Suriye cephesinde vuruşan Alman Subayı VON KRESS'İN göndermiş olduğu askeri bir belgesi ile bitirir."" Bana yardımcı kuvvet olarak 160. piyade alayını yolladılar. Ancak Suriye'ye gönderilmesinden önce onun sağlam ve talim görmüş 1250 erini Galiçya'ya giden bir alayın aynı sayıdaki hasta, cılız ve talim görmemiş erleri ile değiştirilmiştir?Liman Paşa'nın belgeleri arasında Enver Paşa ile ilgili belgelerdeki"" Onun Avrupa'ya seçme subay ve erlerden kurulu Tümenlerin gönderilmesine Lüdendorf çok memnun oluyorlar. Enver Paşanın bu gayretlerini çok beğeniyorlar. Yalnız Osmanlı ordusunda görev yapan Alman Subaylarda cephede İngiliz ve diğer düşman birlikler karşısında mağlup oldukça Enver Paşanın bu davranışlarına karşı büyük öfke duyuyorlardı. Bizzat Liman Paşa'da hazırladığı bu belgeleri Alman Genelkurmaylığına anlatmak için Almanya'ya gitmek ister. Fakat cepheden ayrılmaya zamanı olmadığı için gidemez. Enver Paşa Osmanlı cephelerinin asker ihtiyacı varken en seçme askerleri Avrupa'ya göndermesi hayatının en büyük hatasıdır. Bu hatanın bedelini Türk ordusu çok ağır bedellerle ödemiştir. Lakin atak bir karaktere sahip oluşundan dolayı da bir olupbitti ile devleti savaşa sokması ile cephelerde savaşarak kendini yetiştirmiş bir komutan heyeti ile başarılı zaferlerle dolu bir bağımsızlık savaşı vererek Türkiye Cumhuriyeti Devletinin kurulmasına zemin hazırlamıştır. Çünkü her Harbiyeli gibi vatanı ve ulusu için hayatını fedaya hazır bir Harbiyeli bir Türk subayı olarak yetişmişti.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Ahmet Oğuz Bahadır / diğer yazıları
- Erzincan ateşkesi ve sonucu / 14.02.2011
- Bolşevik Rusya'nın Ermeni siyaseti / 12.02.2011
- Savaş şurası'nda alınan kararlar - II - / 10.02.2011
- Savaş şurası'nda alınan kararlar / 09.02.2011
- Alman - Gürcü işbirliği ve amaçları / 06.02.2011
- Başkan Wilson'un ince hesapları / 05.02.2011
- Başkan Wilson'un siyasi amaçları / 04.02.2011
- Brest Litovks Konferansı'na İngiltere'nin tepkisi - II / 03.02.2011
- Brest Litovks Konferansı'na İngiltere'nin tepkisi - I / 02.02.2011
- Mustafa Kemal'in Almanya seyahati / 01.02.2011
- Bolşevik Rusya'nın Ermeni siyaseti / 12.02.2011
- Savaş şurası'nda alınan kararlar - II - / 10.02.2011
- Savaş şurası'nda alınan kararlar / 09.02.2011
- Alman - Gürcü işbirliği ve amaçları / 06.02.2011
- Başkan Wilson'un ince hesapları / 05.02.2011
- Başkan Wilson'un siyasi amaçları / 04.02.2011
- Brest Litovks Konferansı'na İngiltere'nin tepkisi - II / 03.02.2011
- Brest Litovks Konferansı'na İngiltere'nin tepkisi - I / 02.02.2011
- Mustafa Kemal'in Almanya seyahati / 01.02.2011