Ulular Köyü'nde 1935 doğdu.
Babasını 4 yaşında Erzincan depreminde yitirdi.
"5 yaşımda verdiler, sazı elime" diye anlatmıştı.
66 yıl boyunca hiç bırakmadı oyuncağını! Çaldı, çığırdı.
Halkının yoksulluğunu, çaresizliğini, yok sayılmasını söylediği türkülerle, deyişlerle dile getirdi.
Ulu ozan Ali Ekber Çiçek 19 yıl önce bugün hayata gözlerini yumdu.
Bu dünyada yedi, içti, kondu ve göçtü.
Bu yolda çile çekti, gözyaşı döktü, hamdı, yandı, pişti ve oldu.
Geriye sayısız eser bıraktı.
Usta malı eserler okudu.
Alevi Bektaşi kültürünü ve değerlerini hem Türkiye'de hem de Avrupa'daki canlara anlatmakla geçti ömrü.
"Haydar haydar" türküsü bilinen en meşhur eserlerinden.
Türk Halk müziğinin çınarı, 30 yılı aşkın süre boyunca TRT'de çalıştı.
Türküleri ve deyişleri ile Anadolu halkını birbirine sımsıkı bağladı. Toplumun harcı oldu.
"Gurbet elde bir hal geldi başıma.
Ağlama gözlerim mevlam kerimdir.
Derman arar iken derde düş oldum.
Ağlama gözlerim mevlam kerimdir."
Eserlerinde ve okuduğu deyişlerde, duazimamlarda Allah inancı ve sevgisini anlatmıştır.
Sığınılacak tek yerin Hak Teala olduğu gerçeğini vurgulamıştır.
"Yolumuz gurbete düştü.
Hazin hazin ağlar gönül.
Araya hasretlik girdi
Dertli dertli ağlar gönül."
Gurbet kapısı ve sıla hasretini en iyi anlatan halk şairimiz olma özelliğine sahiptir, Ali Ekber Çiçek.
Günümüzde unutulmaya yüz tutulan, kamil insan olma değerlerini en iyi şekilde yansıtan eserler vermiştir.
Alevi Bektaşi kültürünün içinde yetişen ozan, soyadı gibi çiçek olmuş, ondan beslenen arılar petekleri doldurmuş bal olmuştur.
Gönlü zengin, gül yüzlü bir aşıktı.
Eserleri ile Anadolu insanın sesi olmuş, coşkun sular gibi çağlamıştır.
"Ya Allah, ya Muhammed, ya Ali" diyen ulu ozan, Anadolu halkının imanını ve inancını Yaradan'a olan bağlılığını eserlerinde dile getirmiştir.
"On dört bin yıl gezdim pervanelikte,
Sıtkı ismin duydum divanelikte,
İçtim şarabını mestanelikte
Kırkların cemine dara düş oldum."
Bektaşilik'teki 4 kapı 40 makamı kendi gönül penceresinden öyle güzel eserlerle anlattı ki üstat, Hak ateşi ile yanan ciğerleri pareledi.
"Bismişah, Allah Allah eyvallah.
Enel kapı şeriat,
Yürünen yol tarikat,
Çekilen çile marifet,
Varılan makam hakikat.
Sonundan gelinen alem hiçlik alemi.
İnsan bu alemde bir toz zerresi kadar yer tutmaz .
Hiç olabiliyorsa eğer işte o zaman kamil insan olmuş demektir."
İşin sonunda söylemek istediğimiz ez cümle şudur ki:
Ali Ekber Çiçek usta gibi iyi insan olmak niyetimiz.
Yalandan ve riyadan, haksızlıktan yana olmadan yaşamayı nasip eylesin Yüce Mevla.
Kul kuldan razı ise, Hak da kuldan razıdır.
Allah razı olunanlardan eylesin.
Sazı ve sözü ile Anadolu'da yaşayan 72 millete tek nazardan insan gözü ile bakan Bektaşiliğin günümüz temsilcisidir.
Barış ve kardeşlik yolunda ömrünü vakfetmiştir.
Ruhu şad, mekanı cennet olsun.
- Talimat / 29.04.2025
- Gölcüönü / 28.04.2025
- Eskihisar / 27.04.2025
- Çiçek / 25.04.2025
- İstanbul depremi / 24.04.2025
- Sazlıbosna / 23.04.2025
- Ehliyet / 22.04.2025
- Tepemanayır / 21.04.2025
- Buğday mı istersin, himmet mi? / 19.04.2025