Türkiye'de yaşanan siyasi acziyet dış dünyada, özellikle de Amerika'da çok büyük dikkatle takip ediliyor. ABD, önümüzdeki aylarda Irak'a yapmayı düşündüğü operasyonda Türkiye'nin takınacağı tavrın önemini çok iyi bildiği için, Türkiye'deki hükümetin, kendisine hiçbir konuda itiraz etmeyecek bağlılıkta olmasına özel önem veriyor.
Bu bağlamda, İngiliz The Times gazetesi, Türkiye'de gündeme gelen erken seçime ABD'nin tepkisini ve bu gelişmelerin Irak operasyonu planlarını nasıl etkileyeceğini değerlendirirken; olası bir Irak operasyonunda Türkiye'nin desteğini olmazsa olmaz olarak gören ABD'nin, olası erken seçim sonucu meydana gelecek yeni hükümetin kendine boyun eğmeyeceğinden duyduğu derin endişelere değiniyor.
Öte yandan, Washington Institute'un Türkiye araştırma programı direktörü Helena Finn Kane, Türkiye'deki siyasi gelişmelerin, AB ile ilişkiler ve ABD'nin Irak'a yönelik çabaları konusunda 'felç durumu' meydana getirdiğini belirtiyor. Helena Kane, son gelişmeleri değerlendirdiği raporunda, "ABD'nin, Irak'a askeri eylem planlarının New York Times gazetesinde tartışıldığı, Türkiye'nin AB'ye üyelik sürecinin, Ankara'nın siyasi reform kriterlerini karşılamakta başarısızlığı yüzünden işlemediği, tıpkı tarihin en kötü krizinin başında olduğu gibi ekonomik tehlikelerin depreştiği bir dönemde, son yarım yüzyılın Türk politikasındaki en kuvvetli güçlerinden biri olan Başbakan Bülent Ecevit'in hastalığının uzaması bir felç durumu yarattı" ifadesini kullanıyor.
Türkiye'deki mevcut manzaradan hoşnutsuzluğunu bu şekilde dile getiren ABD, Türkiye'deki olayları sadece takip etmekle kalmıyor aynı zamanda Türkiye'deki bazı politikacılara şifreli mesajlar yolluyor. ABD, bu mesajlarda; "Irak konusunda bana sorun çıkarmayacak, her isteğe boyun eğecek bir Başbakan ve hükümet istiyorum" diyor ve ekliyor: "Aradığım başbakan ve hükümet yapılacak seçimlerde işbaşına gelemeyeceği için, erken seçim olmadan mevcut hükümet yıkılarak yapılsın bu iş."
Mesaj oldukça açık. ABD kendisine Irak operasyonunda koltuk değneği olacak bir başbakan arıyor.
ABD'nin bu mesajına ilk cevap DYP lideri Tansu Çiller'den geldi. Çiller, önceki gün, Kemal Derviş ile yaptığı görüşme sonrasında yaptığı açıklamada şunları söylüyordu: "Bu hükümete talibiz ve olası bir Irak operasyonunda Türkiye'nin başbakanı olmak istiyorum. Türkiye'nin başında olan kişinin terör mücadelesini, o coğrafyada terörün etkilerini bilmesi ve tecrübeli olması lazım." Çiller, lafı sağa sola çevirmeden direk cevap veriyordu ABD'ye: "Göreve hazırım"
Hem de daha iki gün önce çıkıp televizyonlarda, "benim başbakanlıkta gözüm yok, tek derdimiz ..." diye konuşmuştu. Çiller böylece, erken seçim çıkışlarının blöften öte birşey olmadığını açık açık göstermiş oldu.
Çiller Türk milletini
tanıyamamış
Çiller'in bir başka özelliği de, yıllardan beri siyasetin içinde olmasına rağmen Türk milletini zerre kadar tanıyamamış olması. Nereden mi anlıyoruz? Bugünlerde Doğru Yol Partisi'nin caddelere, sokaklara astırdığı, Tansu Çiller imzalı şu afişten: "Avrupa Birliği'ne koşulsuz destek" Gerçi Çiller bu duruşunu açıklamalarında dile getirmekten çekinmiyor ama ilk defa halkın bilgisine sunuluyor bu tavır. Çiller aklısıra TESEV'in gerçekleri yansıtmayan yönlendirmeli anketinden yola çıkarak, halkın çoğunluğunun AB'yi desteklediği zehabına kapılmış ve bunu değerlendirebilmek adına da kendini bu şekilde ifade etme yolunu seçmiş. Bu noktada Çiller'le Yılmaz'ın sonları birbirlerine çok yakın duruyor. İkisi de aynı yolun yolcusu. Halkın AB konusundaki gerçek düşüncesinden habersiz, AB'yi deneyerek, seçimlerde oy alacaklarını sanıyorlar ama seçimlerde AB duvarına toslayacaklar farkında bile değiller...
Zaten Türkiye'de halkın AB konusundaki gerçek tavrını bilen ve politikasını Türk'e göre çizen tek Parti Bağımsız Türkiye Partisi, tek lider de 2. Kuvayı Milliye'nin Önderi Prof. Dr. Haydar Baş değil mi?
Bu bağlamda, İngiliz The Times gazetesi, Türkiye'de gündeme gelen erken seçime ABD'nin tepkisini ve bu gelişmelerin Irak operasyonu planlarını nasıl etkileyeceğini değerlendirirken; olası bir Irak operasyonunda Türkiye'nin desteğini olmazsa olmaz olarak gören ABD'nin, olası erken seçim sonucu meydana gelecek yeni hükümetin kendine boyun eğmeyeceğinden duyduğu derin endişelere değiniyor.
Öte yandan, Washington Institute'un Türkiye araştırma programı direktörü Helena Finn Kane, Türkiye'deki siyasi gelişmelerin, AB ile ilişkiler ve ABD'nin Irak'a yönelik çabaları konusunda 'felç durumu' meydana getirdiğini belirtiyor. Helena Kane, son gelişmeleri değerlendirdiği raporunda, "ABD'nin, Irak'a askeri eylem planlarının New York Times gazetesinde tartışıldığı, Türkiye'nin AB'ye üyelik sürecinin, Ankara'nın siyasi reform kriterlerini karşılamakta başarısızlığı yüzünden işlemediği, tıpkı tarihin en kötü krizinin başında olduğu gibi ekonomik tehlikelerin depreştiği bir dönemde, son yarım yüzyılın Türk politikasındaki en kuvvetli güçlerinden biri olan Başbakan Bülent Ecevit'in hastalığının uzaması bir felç durumu yarattı" ifadesini kullanıyor.
Türkiye'deki mevcut manzaradan hoşnutsuzluğunu bu şekilde dile getiren ABD, Türkiye'deki olayları sadece takip etmekle kalmıyor aynı zamanda Türkiye'deki bazı politikacılara şifreli mesajlar yolluyor. ABD, bu mesajlarda; "Irak konusunda bana sorun çıkarmayacak, her isteğe boyun eğecek bir Başbakan ve hükümet istiyorum" diyor ve ekliyor: "Aradığım başbakan ve hükümet yapılacak seçimlerde işbaşına gelemeyeceği için, erken seçim olmadan mevcut hükümet yıkılarak yapılsın bu iş."
Mesaj oldukça açık. ABD kendisine Irak operasyonunda koltuk değneği olacak bir başbakan arıyor.
ABD'nin bu mesajına ilk cevap DYP lideri Tansu Çiller'den geldi. Çiller, önceki gün, Kemal Derviş ile yaptığı görüşme sonrasında yaptığı açıklamada şunları söylüyordu: "Bu hükümete talibiz ve olası bir Irak operasyonunda Türkiye'nin başbakanı olmak istiyorum. Türkiye'nin başında olan kişinin terör mücadelesini, o coğrafyada terörün etkilerini bilmesi ve tecrübeli olması lazım." Çiller, lafı sağa sola çevirmeden direk cevap veriyordu ABD'ye: "Göreve hazırım"
Hem de daha iki gün önce çıkıp televizyonlarda, "benim başbakanlıkta gözüm yok, tek derdimiz ..." diye konuşmuştu. Çiller böylece, erken seçim çıkışlarının blöften öte birşey olmadığını açık açık göstermiş oldu.
Çiller Türk milletini
tanıyamamış
Çiller'in bir başka özelliği de, yıllardan beri siyasetin içinde olmasına rağmen Türk milletini zerre kadar tanıyamamış olması. Nereden mi anlıyoruz? Bugünlerde Doğru Yol Partisi'nin caddelere, sokaklara astırdığı, Tansu Çiller imzalı şu afişten: "Avrupa Birliği'ne koşulsuz destek" Gerçi Çiller bu duruşunu açıklamalarında dile getirmekten çekinmiyor ama ilk defa halkın bilgisine sunuluyor bu tavır. Çiller aklısıra TESEV'in gerçekleri yansıtmayan yönlendirmeli anketinden yola çıkarak, halkın çoğunluğunun AB'yi desteklediği zehabına kapılmış ve bunu değerlendirebilmek adına da kendini bu şekilde ifade etme yolunu seçmiş. Bu noktada Çiller'le Yılmaz'ın sonları birbirlerine çok yakın duruyor. İkisi de aynı yolun yolcusu. Halkın AB konusundaki gerçek düşüncesinden habersiz, AB'yi deneyerek, seçimlerde oy alacaklarını sanıyorlar ama seçimlerde AB duvarına toslayacaklar farkında bile değiller...
Zaten Türkiye'de halkın AB konusundaki gerçek tavrını bilen ve politikasını Türk'e göre çizen tek Parti Bağımsız Türkiye Partisi, tek lider de 2. Kuvayı Milliye'nin Önderi Prof. Dr. Haydar Baş değil mi?
Alperen Polat / diğer yazıları
- Sadaka sosyalizmi / 17.04.2013
- Namusumuza dokunan yanar / 14.04.2013
- MHP'nin misyonu / 26.03.2013
- Tarihe şahitlik ettim / 04.03.2013
- Teröre teslim olduk / 15.01.2013
- Atatürk’e sahip çıkana sahip çıkmak / 12.01.2013
- Talabani miadını doldurdu, sıradaki gelsin! / 21.12.2012
- Arınç misyonu / 20.12.2012
- 1962’den 2012’ye ‘satılık müttefik’ Türkiye! / 19.12.2012
- ‘NATO toprağı Türkiye’den dünya savaşının fitilini ateşlemek / 18.12.2012
- Namusumuza dokunan yanar / 14.04.2013
- MHP'nin misyonu / 26.03.2013
- Tarihe şahitlik ettim / 04.03.2013
- Teröre teslim olduk / 15.01.2013
- Atatürk’e sahip çıkana sahip çıkmak / 12.01.2013
- Talabani miadını doldurdu, sıradaki gelsin! / 21.12.2012
- Arınç misyonu / 20.12.2012
- 1962’den 2012’ye ‘satılık müttefik’ Türkiye! / 19.12.2012
- ‘NATO toprağı Türkiye’den dünya savaşının fitilini ateşlemek / 18.12.2012