Çömelmek ya da dik durmak!

Son günlerde milletimizi endişelere sevk eden PKK saldırıları, bağrımıza gömdüğümüz şehitler, yürek yakan anaların feryatları, ülkemizin içinde bulunduğu; ekonomik, siyasal, kültürel çöküntüler, terörü önlemek için beklenen ciddi önlemlerden daha öne çıkan bir manzaradan bahsetmek istiyorum.Cephede verilen pozlar; çömelmek ya da dik durmak!Saldırıların arkasından cephedeki Mehmetçiğe moral vermek ve olay yerinde inceleme yapmak maksatlı olduğu bildirilen ziyaretler gerçekleştirildi.  Başbakanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan ve Kuvvet Komutanlarının cephede  güvenlik nedeniyle çömelerek görünen resimleri yayınlandı. Çömelerek çekilen resimden sonra muhalefetin yoğun tepkileri kamuoyunu meşgul etti. "Kendi sınırları içerisinde ayakta duramayan bir Başbakanın terör karşısında nasıl duruş sergileyeceği" bile sorgulandı?Kamuoyunun da pompalamasıyla CHP Genel Başkanı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu "illa bende cepheye gideceğim" diye tutturdu. Sayın Kılıçdaroğlu'nun başka bir cephede Sayın Kuvvet Komutanlarıyla bu sefer çömelmeden, gayette dik duran bir resmi basına servis edildi.Böylece Kılıçdaroğlu tarihe, cephede çömelmeyen bir lider olarak da geçmiş oldu (!)İşte bizdeki siyaset anlayışı bu olsa gerek?Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş'ın sıklıkla söylediği bir söz vardır; "İktidarıyla, muhalefetiyle al birini vur ötekine. Bunların biri birinden hiçbir farkı yok" diye? (cephede çömelerek poz vermek ile dik durarak poz vermek dışında tabii ki!)Bir devletin yöneticilerinin, bir liderin, terör ya da başka sorunlar karşısında verdiği poz değil; yaptığı icraatlar; gerek dışta, gerek içte sergilediği kararlı tavırlar, duruşlardır önemli olan?Dışta ve içte itibar kaybına uğradıktan, askerimizin başına çuval geçtikten, gemimiz uluslar arası sularda bile saldırıya uğradıktan, ecnebilerin talimatları ile devlet yönetildikten sonra, cephede poz verirken; ister çömelin, ister dik durun, isterseniz amuda kalkın, fark etmez!Bırakın bu pozları da siz, Devletimizi milli çözümler ışığı altında yönetmeyi öğrenin, ulusal bütünlüğümüzü sağlayın, terörü, sosyal ve ekonomik sorunlarımızı çözün, milletin istediği budur?(Yazarımızın dünkü makalesininbaşlığı "Dinsizlerin den istismarı" şeklinde sehven yanlış yazılmıştır; doğrusu "Dinsizlerin din istismarı"biçimindedir. Yazarımızdan veokurmuzdan özür dileriz)