Çözüm değil çözülüm süreci

Dünkü yazımızda, Başbakan Erdoğan'ın ve de AKP'lilerin iddia ettiği gibi PKK'nın Türkiye'yi terk etmediğini, tam tersi, "resmen" yerleştiğini, devlet gibi davrandığını misalleriyle birlikte anlatmıştık.Son zamanlarda yaşanan birçok gelişme bu gerçeğin altını bir kez daha çizmektedir.Son gelişme Diyarbakır'ın Lice kırsalında yaşandı.Diyarbakır'ın Lice İlçesi'ne bağlı Yolçatı Köyü kırsalında, yaklaşık 2 ay önce yapımına başlanan ve 170 PKK'lı mezarının bulunduğu PKK şehitliği(!), yaklaşık 5 bin kişinin katıldığı törenle açıldı.Masum insanları katleden teröristler nasıl şehit olabiliyorsa?"Çözüm süreci" olarak sürdürülen teröre taviz sürecinin geldiği noktaya bakın.Gerçek şehitlere "kelle" denildiği ülkemizde, teröristlere şehit denilmeye başlandı.Bir de Başbakan ve AKP'li yetkililer kalkıp da 6 aydır şehit cenazesi gelmiyor diye övünüp durmuyorlar mı, pes doğrusu?Onlar gerçek şehitliğin ne olduğunu hala anlamış değiller.Şehit, ülkesini, vatanını, milletini, milli ve manevi değerlerini düşmanlardan, teröristlerden korumak için canını feda eden kişidir.Vatanını hakkıyla seven hiçbir ülke lideri, şehit vermeyeyim diye, şehitlerin uğruna can verdiği değerlerden taviz vermeye kalkmaz.Ülkeni iç ve dış tehditlerden korumaya çalışırsan elbette ki şehit vermen normaldir, çünkü düşman asla eksik olmaz. Bugün şehit vermiyorsan, bu caydırıcı bir güç olduğun için değildir, zafer kazandığın için hiç değildir, taviz verdiğin, askerini arenadan geri çektiğin içindir. Yani mağlup olduğunu kabul ettiğin içindir.Sen caydırıcı bir güç olmaktan öyle bir çıktın ki, meydanı öyle bir boş bıraktın ki, bugün teröristler kendi ölülülerine "şehit" demeye başladılar ve senin topraklarında törenlerle, teröristler eşliğinde ve de güvenliğinde(!) şehitlikler(!) kuruyorlar.Şu geldiğimiz hale bakın. Koskoca Türkiye ve Türk milleti nasıl bu acziyetin içerisine düştü?Ülkemizin topraklarında ülkemizi yıllarca tehdit eden ve on binlerce masumun canını alan teröristler için şehitlik(!) kuruluyor, buraya, resmen kabul edilen bir partinin 5 bin üyesi ve de bu partinin bazı milletvekilleri katılıyor, PKK'lı teröristler güvenliği sağlıyor, polisten ve askerden sonra güvenlik kontrolü yapıyor, 15 PKK'lı askeri nizam şeklinde saf tutuyor ve bunlardan biri mezarda bulunan 170 PKK'lının ismini ve terörist kodlarını tek tek söylüyor ve orada bulunan partililer de Kürtçe "buradayım" diyor, yani hepimiz bunlar gibiyiz demek istiyorlar ve buna Başbakan Erdoğan ve AKP'liler "çözüm süreci" diyor.Bu çözüm süreci falan değil, "Türkiye'nin, Türk milletinin çözülüm süreci"dir. Adamlara istediği her türlü tavizi veriyorsun tabii ki şehit olmaz. Adamların karşısından askeri tamamen çekiyorsun, adamlar devlet gibi davranıyor tabii ki şehit olmaz.Zaten böyle devam ederse, uğruna şehit olacağın bir vatan, bir millet, bir değer kalmayacak.Şehit vermemek için düşmanlarına taviz verenler, emin olun ki Çanakkale ruhunu anlamamışlardır. Anzaklara da şehit dediklerine göre anlamadıkları kesin.Politikalar şehit vermemek için oluşturulmaz, ülkeyi, vatanı, değerleri korumak için oluşturulur.Eğer sen milli bir ekonomi uygularsan, askerini güçlü bir hale getirirsen kimse sana bulaşamayacağı için yine şehit vermezsin. Olması gereken yöntem de budur. Onurlu olan da budur.