Yediot Ahronot Gazetesi, "Rabin öldürülmesiydi ne olurdu?" sorusunu, solcu Meretz Partisi lideri Yossi Sarid ve Yahudi yerleşimcilerin liderlerinden Eliyahu Haetzni'ye sordu.
Sarid, uzun makalesinde özetle, "Filistinliler ve Suriye ile barış olurdu" cevabını verirken, Haetzni, "(Eski Başbakan Ehud) Barak'ın Camp David'de gördüğü çıkmaza o da görürdü, ancak Barak gibi davranmazdı. Filistin Yönetimi'ni lağveder, topraklarını geri alır ve (Filistin lideri Yaser) Arafat'ı Tunus'a geri gönderirdi. Bu nedenle Rabin'i öldürmekle İsrail'e büyük bir zarar verildi" dedi.
Kudüs'te geçen hafta yaklaşık 100 bin kişinin katıldığı miting, bütün aşırı sağcıların Haetzni gibi düşünmediklerini ortaya koydu. Mitingte sol kesimin Rabin suikastı için kullandığı ünlü''Unutmayacağız ve affetmeyeceğiz" sloganlarıyla Rabin, Oslo Anlaşmaları'nı imzaladığı için bir kez daha suçlandı.
Yine aynı düşmanlık
Aynı mitingde Oslo Anlaşmaları'nı imzaladığı için Rabin ile Nobel Barış Ödülü'nü paylaşan Dışişleri Bakanı Şimon Peres de, "Peres yok edici", "Peres felaket getirici" ve "Oslo suçluları adalete teslimedilsin" sloganlarını taşıyan pankartlarla eleştirildi.
Mitingin ardından İsrail medyası suikast öncesinde benzer şekilde Rabin'in de aşırı sağ tarafından hedef gösterildiğine dikkat çekerek, Peres'in benzer bir kaderi paylaşabileceği endişesini dile getirdi.
İsrail sözünü tutacak mı?
İsrail ordusunun, Beytüllahim kenti ve Beyt Cala köyünden çekilme işlemini tamamladığı bildirildi.
İsrail askeri sözcüsü, "Güçlerimiz, yaklaşık on günden beri işgalettiği Beytüllahim'deki mevzilerden çekilmiştir" dedi.
Çekilme işlemi sırasında herhangi bir olay yaşanmadığı belirtildi.
İsrail'de biraraya gelen Filistinli ve İsrailli üst düzey askeri yetkililerinin toplantısında, Filistinli yetkililer İsrail ordusunun çekilmesinden sonra, Beytüllahim ve Beyt Cala'da sükuneti sağlama taahhüdüne girmişlerdi.
Sarid, uzun makalesinde özetle, "Filistinliler ve Suriye ile barış olurdu" cevabını verirken, Haetzni, "(Eski Başbakan Ehud) Barak'ın Camp David'de gördüğü çıkmaza o da görürdü, ancak Barak gibi davranmazdı. Filistin Yönetimi'ni lağveder, topraklarını geri alır ve (Filistin lideri Yaser) Arafat'ı Tunus'a geri gönderirdi. Bu nedenle Rabin'i öldürmekle İsrail'e büyük bir zarar verildi" dedi.
Kudüs'te geçen hafta yaklaşık 100 bin kişinin katıldığı miting, bütün aşırı sağcıların Haetzni gibi düşünmediklerini ortaya koydu. Mitingte sol kesimin Rabin suikastı için kullandığı ünlü''Unutmayacağız ve affetmeyeceğiz" sloganlarıyla Rabin, Oslo Anlaşmaları'nı imzaladığı için bir kez daha suçlandı.
Yine aynı düşmanlık
Aynı mitingde Oslo Anlaşmaları'nı imzaladığı için Rabin ile Nobel Barış Ödülü'nü paylaşan Dışişleri Bakanı Şimon Peres de, "Peres yok edici", "Peres felaket getirici" ve "Oslo suçluları adalete teslimedilsin" sloganlarını taşıyan pankartlarla eleştirildi.
Mitingin ardından İsrail medyası suikast öncesinde benzer şekilde Rabin'in de aşırı sağ tarafından hedef gösterildiğine dikkat çekerek, Peres'in benzer bir kaderi paylaşabileceği endişesini dile getirdi.
İsrail sözünü tutacak mı?
İsrail ordusunun, Beytüllahim kenti ve Beyt Cala köyünden çekilme işlemini tamamladığı bildirildi.
İsrail askeri sözcüsü, "Güçlerimiz, yaklaşık on günden beri işgalettiği Beytüllahim'deki mevzilerden çekilmiştir" dedi.
Çekilme işlemi sırasında herhangi bir olay yaşanmadığı belirtildi.
İsrail'de biraraya gelen Filistinli ve İsrailli üst düzey askeri yetkililerinin toplantısında, Filistinli yetkililer İsrail ordusunun çekilmesinden sonra, Beytüllahim ve Beyt Cala'da sükuneti sağlama taahhüdüne girmişlerdi.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.