Eğitim sistemimiz gerçekten bir kargaşa içerisinde, farklı yöntemler deneniyor bir türlü istenen sonuçlar alınamıyor. Son yıllarda sayısı hızla artan ve eğitim sistemimize bir yama gibi eklemlenen dershaneler şimdi en önemli tartışma konularından biri. Keşke bu soruna hükümet- cemaat çatışmasına malzeme yapılmadan daha bilimsel ve yapıcı gerekçelerle çözüm aransaydı! Sayın Prof. Dr. Haydar Baş'ın dediği sınavsız üniversite konusu bir hakikattir ve kimse üniversite kapısından geri çevrilmeyecektir. Günümüzdeki dershane problemi nasıl çözülür? Bu konu da çözümü Sayın Baş dile getirmiş ve "dershanelerden deneyim ve birikimi yeterli olan istekli işletmelere üniversite açma yetkisi tanıyacağız" demiştir. Sayın iktidarın bu hususu dikkate alarak dershane konusuna yaklaşmasını tavsiye ederiz. Çünkü üniversite sayısı ve kontenjanları artırılmadan sınav ve dershanecilik konusuna gerçekçi bir çözüm oluşmaz. Temel sorun YÖK kanunlarında üniversite açma konusunda ortaya konulan afakî zorluklardır, hızla üniversite açmanın önündeki bu afakî engellerin kaldırılması ile işe başlanmalıdır. Güzel sanatlar ve bazı enstitüleri hariç tutarsak Japonya da bulunan 800 den fazla üniversitenin 125 tanesi Tokyo merkezlidir. Tarım, teknoloji ve hukuk gibi alanlarda ihtisas üniversiteleri vardır. Ülkemizde üniversite eğitiminde en az üç çeşit üniversite olabilmelidir. Büyük merkezi üniversite, küçük il bazlı üniversite ya da devlet üniversiteleri ile afiliye (denetimli ortaklık) fakülte düzeyinde özel alan üniversitesi. Başta özel sektör olmak üzere ticari amaçlı üniversite kuruluşu kolaylaştırılmalı, YÖK'ün üniversite kurulması için 50 milyon TL'lik bilanço şartı 5 milyon TL ye kadar çekilmeli, Van ile İstanbul'a kurulacak üniversiteye aynı mali şartlar dayatılmamalıdır. Bu konuda verilecek teminatlar yeterli görülmelidir.Ayrıca sanayi alanında güçlü ticari kuruluşlara çalıştıkları alanla ilgili fakülte ya da meslek yüksek okulu kurma yetkisi (devlet üniversiteleri ile afiliye olarak) verilebilmelidir. Bu yolla eğitimli iş gücü yetişmesi ve sanayinin eğitimle entegrasyonu kolayca mümkün olabilecek, bir yıl içerisinde en az 100 üniversite rahatlıkla kurulabilecektir. Örnek; ulusal bir tv kanalı ve belli bir tirajdaki gazetesi olan şirket afiliye olarak iletişim fakültesi kurabilmelidir, ders konusunda hizmet satın alabilmelidir. Benzer uygulamalar petrokimya, tarım, telekomünikasyon gibi birçok özel sektörde uygulanabilir. Üniversite sınavına mahkûm olunan şu anki geçiş döneminde ise; üniversite kontenjanları ikiye bölünmeli ve yarısı yeni mezunlara yarısı önceki mezunlara tahsis edilmeli ve üniversite sınavı geçerlilik süresinin en az 5 yıl olmalıdır. Bu yolla, dar gelirli ailelerin üzerinden dershane tekrarının büyük yükü kalkacaktır ve dershane talebi %40 azalacaktır. Teknik detaylara girmeden özetle, bölgesel adaletsizliklerin giderilmesi ve dar gelirli ailelerin yükünün hafifletilmesi için; illerdeki üniversite kontenjanın %25'i o ildeki okullarda okuyan ya da mezun olan öğrencilere tahsis edilmelidir. Ama en güzeli, milletimizin Sayın Prof. Dr. Haydar Baş'ı ve kadrosunu iktidar etmesi ve üniversite kapısından sınavla geri çevrilmeden her gencimiz üniversite okuyabilmelidir.
Prof. Dr. Mustafa Yavuz Köker / diğer yazıları
- Borsa asli yörüngesinden uzaklaşmış, rantiyeye teslim olmuş / 03.03.2024
- Enflasyonun önemli bileşenlerinden birisi kontrolsüz kredi kartı sistemi / 21.02.2024
- Koronada yeni varyantlar ne olacak? / 03.10.2023
- Koronavirüs salgını nasıl durabilir? / 26.04.2021
- Salgında özgürlük ve karantina paradoksu / 02.03.2021
- Muhiddin Arabi’de vahdet anlayışı / 14.12.2020
- Dünyanın sıklet merkezi değişebilir / 22.11.2020
- Başarı, test sayısının artırılmasında / 26.09.2020
- Korona’da sonbahar nasıl olacak? / 13.09.2020
- Korona’da tablo ağırlaşıyor, karar almak zorlaşıyor / 20.03.2020
- Enflasyonun önemli bileşenlerinden birisi kontrolsüz kredi kartı sistemi / 21.02.2024
- Koronada yeni varyantlar ne olacak? / 03.10.2023
- Koronavirüs salgını nasıl durabilir? / 26.04.2021
- Salgında özgürlük ve karantina paradoksu / 02.03.2021
- Muhiddin Arabi’de vahdet anlayışı / 14.12.2020
- Dünyanın sıklet merkezi değişebilir / 22.11.2020
- Başarı, test sayısının artırılmasında / 26.09.2020
- Korona’da sonbahar nasıl olacak? / 13.09.2020
- Korona’da tablo ağırlaşıyor, karar almak zorlaşıyor / 20.03.2020