Devletin, Bağımsız-Üniter Devletin, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin kıymetini bilmeyen yöneticilerden kurtulmalıyız. “Başkan olacağım” diye, BOP’un eşbaşkanlığına soyunanlar, üniter devlet yapısını bırakıp federatif yapıya dönüştürme sevdasına düşenler, Osmanlı feshiyle megalomanik hezeyanlara kapılan, “BOP Müslümanlarının lehine bir gelişmedir” diyenlere mürit olanların devletin kıymetini bilmediği aşikârdır.
Ordunun kadir kıymetini bilmeyen idarecilerden kurtulmalıyız. Bu coğrafyada güçlü bir askeri güçle ancak yaşanabilir. Kaldı ki Türk milleti, ancak kudretli bir orduyla var olagelmiştir. Her kademeden subaylarını, hala toplum vicdanında ve hukuk ölçüsünde gerekçelendirilememiş bahanelerle hapse tıkanlar ve sonra da terörle mücadelede tecrübeli subay azaldı, deniz filolarımıza komuta edecek subay bulamıyoruz diye sızlananlardan, bu millet acilen kurtulmalıdır.
Ailenin, namusun kıymetini yeterince bilmeyen siyasetçilerden kurtulmalıyız. Ailenin bu kadar dağıldığı, savrulduğu bir dönem yaşamadı bu millet… Üstüne üstlük, bir de zinanın AKP tarafından yasal olarak yasak olmaktan çıkarıldığını hatırlarsak, namus medeniyetini “zina medeniyetine” dönüştürenlerden, bu millet kurtulmalıdır.
Tevhidin, İslâm dininin kıymetini bilmeyenlerden kurtulmalıyız. Katolik nikahı ile AB’ye bağlanmak isteyenler, AB binası çökerken içine girmek için koşanlar, AB’nin direktifleriyle hutbeleri, okul kitaplarını, hukukumuzu dizayn edenler, domuz etini kasaplık etler içine sokanlar, “Bismillah” diyerek kilise açanlar, 40.000 kilise-evini apartman altlarına koyanlar, kilise onarımıyla övünenler bu milletin sırtından düşmelidir. Teslis ile Tevhidi eşitleyen bir anlayışla dinlerarası dialog çalışmalarını sürdürenlerden bu millet kurtulmalıdır.
Ay yıldızlı bayrağın kıymetini bilemeyenler; AB bayrağını, NATO bayrağını bayrağımızın yanına ve üstüne koyma çabasındalar… 40 ABD üssünde NATO bayrağı dalgalanıyor. İçinde binlerce gayrimüslim asker var. Bizi nereden koruyorlar? Bizi mi koruyorlar? Yoksa başımıza çorap mı örecekler? Bu güvenlik anlayışına sahip siyasetten, bu millet kurtulmalıdır.
Üniter-bağımsız devlet yapımızı, yabancıların isteği ile ameliyat masasına yatırıp, Türk Devletini ve varlığını operasyona tabi tutanları, bebek katili ile Anayasa görüşmeleri yapanları, genel affın yollarını döşeyenleri tarih affetmeyecektir.
Acaba bu millet affedecek mi? Yoksa şu ana kadar üç kez sırtına aldığı baş tacı ettiği bu kadir kıymet bilmez hükümetten kurtulacak mı? Dünyevi ve uhrevi hesabı çetin bir vebali, millet te yüklenmeye devam edecek mi?
Meclisteki muhalefete de takılıp kalarak, cambaza bak numaralarını yutacak mı?
Yoksa, devletin, ordunun, ailenin, bayrağın, vatanın, inancın kıymetini, çeyrek asrı aşkın zamandır anlatan, projeleriyle (Milli Ekonomi Modeli, Sosyal Devlet, Milli Devlet, Ehl-i Beyt’te Buluşma ve Birlik Projeleri ile) çare insanı olan Prof. Dr. Haydar Baş ve kadrosunu ilk seçimde yetkilendirecek mi?
Ordunun kadir kıymetini bilmeyen idarecilerden kurtulmalıyız. Bu coğrafyada güçlü bir askeri güçle ancak yaşanabilir. Kaldı ki Türk milleti, ancak kudretli bir orduyla var olagelmiştir. Her kademeden subaylarını, hala toplum vicdanında ve hukuk ölçüsünde gerekçelendirilememiş bahanelerle hapse tıkanlar ve sonra da terörle mücadelede tecrübeli subay azaldı, deniz filolarımıza komuta edecek subay bulamıyoruz diye sızlananlardan, bu millet acilen kurtulmalıdır.
Ailenin, namusun kıymetini yeterince bilmeyen siyasetçilerden kurtulmalıyız. Ailenin bu kadar dağıldığı, savrulduğu bir dönem yaşamadı bu millet… Üstüne üstlük, bir de zinanın AKP tarafından yasal olarak yasak olmaktan çıkarıldığını hatırlarsak, namus medeniyetini “zina medeniyetine” dönüştürenlerden, bu millet kurtulmalıdır.
Tevhidin, İslâm dininin kıymetini bilmeyenlerden kurtulmalıyız. Katolik nikahı ile AB’ye bağlanmak isteyenler, AB binası çökerken içine girmek için koşanlar, AB’nin direktifleriyle hutbeleri, okul kitaplarını, hukukumuzu dizayn edenler, domuz etini kasaplık etler içine sokanlar, “Bismillah” diyerek kilise açanlar, 40.000 kilise-evini apartman altlarına koyanlar, kilise onarımıyla övünenler bu milletin sırtından düşmelidir. Teslis ile Tevhidi eşitleyen bir anlayışla dinlerarası dialog çalışmalarını sürdürenlerden bu millet kurtulmalıdır.
Ay yıldızlı bayrağın kıymetini bilemeyenler; AB bayrağını, NATO bayrağını bayrağımızın yanına ve üstüne koyma çabasındalar… 40 ABD üssünde NATO bayrağı dalgalanıyor. İçinde binlerce gayrimüslim asker var. Bizi nereden koruyorlar? Bizi mi koruyorlar? Yoksa başımıza çorap mı örecekler? Bu güvenlik anlayışına sahip siyasetten, bu millet kurtulmalıdır.
Üniter-bağımsız devlet yapımızı, yabancıların isteği ile ameliyat masasına yatırıp, Türk Devletini ve varlığını operasyona tabi tutanları, bebek katili ile Anayasa görüşmeleri yapanları, genel affın yollarını döşeyenleri tarih affetmeyecektir.
Acaba bu millet affedecek mi? Yoksa şu ana kadar üç kez sırtına aldığı baş tacı ettiği bu kadir kıymet bilmez hükümetten kurtulacak mı? Dünyevi ve uhrevi hesabı çetin bir vebali, millet te yüklenmeye devam edecek mi?
Meclisteki muhalefete de takılıp kalarak, cambaza bak numaralarını yutacak mı?
Yoksa, devletin, ordunun, ailenin, bayrağın, vatanın, inancın kıymetini, çeyrek asrı aşkın zamandır anlatan, projeleriyle (Milli Ekonomi Modeli, Sosyal Devlet, Milli Devlet, Ehl-i Beyt’te Buluşma ve Birlik Projeleri ile) çare insanı olan Prof. Dr. Haydar Baş ve kadrosunu ilk seçimde yetkilendirecek mi?
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Dr. Abdullah Terzi / diğer yazıları
- “Tüketim en büyük kaynaktır” / 11.12.2019
- Mesaj TV’ye kavuştuk / 06.12.2019
- NATO neye yarar ki? / 04.12.2019
- Haydar Baş Çin’de değil, Türkiye’de / 28.11.2019
- Erdoğan–Trump görüşmesi ve Sayın Baş / 16.11.2019
- ‘ABD bitmiştir’ / 01.11.2019
- Bu Meclis off! / 28.10.2019
- ‘Bağımsızlık güneşi doğuyor’ / 25.10.2019
- Kolay değil 18 yıl geçti… / 26.09.2019
- ‘Materyalizm ne saçma şey!’ / 19.08.2019
- Mesaj TV’ye kavuştuk / 06.12.2019
- NATO neye yarar ki? / 04.12.2019
- Haydar Baş Çin’de değil, Türkiye’de / 28.11.2019
- Erdoğan–Trump görüşmesi ve Sayın Baş / 16.11.2019
- ‘ABD bitmiştir’ / 01.11.2019
- Bu Meclis off! / 28.10.2019
- ‘Bağımsızlık güneşi doğuyor’ / 25.10.2019
- Kolay değil 18 yıl geçti… / 26.09.2019
- ‘Materyalizm ne saçma şey!’ / 19.08.2019