Doğu Akdeniz'de ikili anlaşmalar zinciri
Devletlerin; çıkar çatışmalarından dolayı genel bir konsensüs arayışı ya da uluslararası hukukun genel ilkelerini bir kenara bırakarak bölgedeki devletlerle gizli ya da açık ikili anlaşmalar imzalama yolunu seçtiğini ifade etmiştik. Doğu Akdeniz'de petrol ve doğalgaz kaynaklarına sahip olmak için bölge ülkeleri ile ikili anlaşmalar yapıldığını varsayalım. Ya da BOP gibi fiili hukuk dışı uygulamalarla batılı devletlerce kaynaklara erişildiğini kabul edelim. Bütün bunlar beraberinde üçünü bir sorunu da ortaya çıkarmaktadır. O da; kaynaklardan maksimum fayda sağlamak için bu kaynakların ihracı. Yani petrol ve doğalgaz boru hattının geçeceği Türkiye gibi ülkelerle yapılacak ikili anlaşmalar.
Türkiye, Trans Anadolu doğalgaz boru hattı yani Tanal üzerinden Avrupa'ya gaz akışı projesi konumundadır. Bu durum, dört ülkeye bölgede zorunlu bir diyalog zeminine çekmektedir. Almanya finansal bakımdan bu diyalogun aktörlerinden biridir.
Türkiye, Yunanistan ve Kıbrıs Rum yönetimi ve Almanya dörtlüsü bölgedeki enerji kaynaklarının transferinde birlikte çözüm arayışına gitmektedirler. Almanya'nın, bu dörtlünün diyalog zeminine ihtiyacı kendi devlet politikası gereğidir. Bu nedenlerle Türkiye-Yunanistan gerginliğinin bir savaş boyutuna ulaşması çok zordur. Hatta önümüzdeki günlerde Yunanistan ile masaya oturursak şaşırmayın.
Doğu Akdeniz'deki kaynaklara erişimde Suriye'nin rolü
Doğu Akdeniz'deki petrol ve doğalgaz kaynakları için ikili anlaşmaları bir de Suriye açısından bakalım. Mesela Suriye milli petrol şirketinin, Amerikan Veritas şirketi ile protokolü vardır. Bu çerçevede ABD Petrol şirketine araştırma izini verilmiştir. Suriye tarafından petrol ve doğalgaz arama izni verilen ülkelerin sahası Kuzey bölgesindedir. Bu ise Türkiye'nin yetki sahası ile çakışmaktadır. Bölgenin diğer ülkesi İsrail ile de Güney Kıbrıs Rum yönetiminin ikili anlaşması vardır. Suriye'nin Rusya ve İran ile yaptığı ikili anlaşmalar da, maalesef Türkiye'yi Doğu Akdeniz'deki petrol ve doğalgaz kaynaklarında aktif rol almasının önüne geçmiştir.
Mesela Suriye ile İran arasında;
- 17 Ocak 2017 yılında, tarım arazisi tahsisi, maden işletmesi, petrol ve doğalgaz deposu inşaatı anlaşması,
- 26 Eylül 2017 yılında, 140.000 varil kapasiteli petrol rafinerisi inşaatı anlaşması,
- 15 Ağustos 2018 yılında, 30.000 konut inşaat anlaşması,
- 1 Kasım 2018 yılında, enerji santrali inşaatı anlaşması,
- 28 Ocak 2019 yılında, çeşitli konularda 11 anlaşma imzalanmıştır.
Sonuç olarak; Petrol ve doğalgaz kaynakları ile kaynayan Doğu Akdeniz'de atı alan soluğu Doğu Akdeniz'de almıştır. Çevremiz adeta ikili anlaşmalarla çevrilmiştir. (Devam edecek...)
- ABD’nin Afganistan aynası -2- / 10.07.2021
- ABD’nin Afganistan aynası -1- / 09.07.2021
- Aşı emperyalizmi savaşları / 11.06.2021
- Atatürk’ün harp sanatının sırrı / 25.05.2021
- Dijital Ramazan Bayramı / 13.05.2021
- İsrail’in saldırısına hangi dizi ile karşılık vereceğiz! / 09.05.2021
- Çin Ortadoğu’da ABD’ye ‘şah’ dedi / 02.04.2021
- İnsanın sayısallaşması / 25.03.2021
- ABD, Kuzey Kore’ye neden demokrasi getiremiyor? / 18.03.2021