Dün vur, bugün neferi ol, Numan Bey!

İnsanlar istedikleri görüşü savunabilir, dillendirebilir. Yasal çerçeve içinde kaldığı sürece bunda bir sorun yok.
Ama bir dediği diğerini tutmaz ise, bugün kara dediğine yarın "AK" derse burada bir ilkesizlik var demektir.
Hele bu kişi bir siyasetçi ise durum daha da vahimdir.
Yazı konumuz taze AKP'li Numan Kurtulmuş.

BTP'DEN KOPYA ÇEKMİŞTİ!
Bildiğiniz gibi kendileri kısa bir süre önce partisi HAS'ı kapatıp AKP'ye katıldı.
Öncesinde Saadet Partisi'nin başındaydı.
Bu partiyi devraldığında ilk icraatlarından biri Bağımsız Türkiye Partisi genel başkanı Prof. Dr. Haydar Baş'ın Milli Ekonomi Modeli tezinin temel taşlarından biri olan vatandaşlık maaşı projesini kopya etmek oldu.
Kaynak göstermeden, iktidar olduklarında 800 lira vatandaşlık maaşı vereceklerini ilan etti.
Bir siyasetçi için yakışıksız bir hareketti bu.
Zaman içinde partisiyle sorun yaşadı, ayrılıp HAS'ı kurdu.
Gittiği partide karşımıza SP'dekinden farklı bir Numan çıktı, ancak yine olmadı.
Baktı işler yolunda gitmiyor HAS'ın kapısına kilit vurup AKP'nin yolunu tuttu.

ONE MİNUTE BİR ŞOVDU!
Kurtulmuş Saadet Partisi ve Has Parti başkanlığı döneminde bugün neferi olduğu AKP'yi çok sert ifadelerle eleştiriyordu.
Örneğin Habertürk televizyonunda katıldığı "Söz Sende" programında Başbakan Erdoğan'ın One Minute şıkışını bir şov olarak değerlendirmişti.
Bakın neler diyordu:
"BM Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu toplantısında 'İsrail'in nükleer kapasitesi gündeme alınsın mı alınmasın mı?' tartışmasında ne yazık ki bizim Türk temsilcisi önce dışarı kaçtı, arkasından da İsrail'i destekler mahiyette çekimser oy verdi. Marifet Davos'taki otel lobisinde one minute demek değil, BM salonunda one minute demektir. İsrail'in bu kadar saldırgan olmasının nedeni arkasında ABD'nin olması değil sadece, çok silahının olması değil sadece.
İsrail'in en büyük gücü özellikle de 1967 harbinden sonra karşısında bir diplomatik barajın olmamasıdır. İşte, ne güzel 17 yıl sonra ilk defa İsrail aleyhinde bir karar alınacak, gelin buna Türkiye olarak siz de ön ayak olun.
Soru: Peki niye yapmadı?
Türkçe'de 'bizim oğlan karakolda doğru söyler, mahkemede şaşar' diye bir laf var.
Şimdi sayın başbakan bir çok işleri 'mış-miş' gibi yapıyor, yapıyormuş gibi görünüyor."
Evet... Numan Kurtulmuş hükümetin İsrail politikasını böyle eleştiriyor. Ciddi ve haklı eleştiriler. Ama havada kalıyor. Çünkü samimiyetsiz. Kısa süre içinde yerden yere vurduğu iktidara yamanıyor.

TWİTTER'DEN SALLIYORDU!
Ilkesizliğin tek örneği bu değil elbette.
Numan bey Twitter hesabından da hükümete sık sık salvolar yapıyordu.
Çok değil Mart 2011'de bakın neler yazmıştı:
"Düne kadar Kaddafi'nin en yakın dostu ve müttefiki olanlar ne oldu da Kaddafi'nin düşmanı oldu. Düne kadar Sayın Başbakan, 'Libya'da NATO'nun ne işi var' diyordu. Ancak bugün Libya'ya asker gönderiyoruz."
Şimdi Numan beye soralım!
Dış politikasını, iç politikasını, eğitim politikasını, terörle mücadele politikasını, ekonomi politikasını yerden yere vurduğunuz bir iktidara nasıl nefer oldunuz?
Seçim meydanlarında söylediğiniz sözleri ne çabuk unuttunuz? Ne oldu sizin ilkelerinize, dürüst siyasetçiliğinize?