Dünya Sayın Baş'a ve kadrosuna koşuyor

Önceki gün Meltem TV, Mesaj TV, Kadırga TV, Köy TV, Kanal99 ve Kanal34, toplam 6 kanalda aynı anda canlı olarak yayınlanan Haftanın Sohbeti programı çok önemli tespit ve yorumlara sahne oldu.Özelde 13 Haziran'da Bağımsız Türkiye Partisi ve Rusya Devleti arasında gerçekleşen imza töreni, genelde ise dünya ekonomisinin geldiği nokta, Rusya'nın ve BRICS ülkelerinin MEM'le elde ettiği başarılar, Ortadoğu'yu ve İslam ülkelerini kasıp kavuran terör belası ve Türkiye'nin durumu değerlendirildi.Birbirinden değerli tespitler ortaya koyan 21 yorumcudan sonra, programın asıl sahibi olan Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş konuşma yaptı. Alabildiğim notlar çerçevesinde genel bir değerlendirme yapmaya çalışacağım.13 Haziran'da gerek ülkemiz gerekse tüm dünya adına çok önemli bir işbirliği protokolü imzalandı, Rusya devleti 10 yıldır uyguladığı ve kendisini zirveye taşıyan Prof. Dr. Haydar Baş'ı ve modeli Milli Ekonomi Modeli'ni bir kez daha bu törende ilan etti.Protokolde Prof. Dr. Baş'ın devlet deneyiminden istifade etmek şeklinde bir madde de var, yani Rusya Prof. Dr. Baş'ı sadece bir siyasi parti başkanı olarak görmüyor, onu bir devlet başkanı gibi kabul ediyor. Zaten bu sebeple Türkiye'de hiçbir lidere vermediği Devlet Nişanı'nı, Putin'in Türkiye'deki en üst temsilcisi olan Rusya Başkonsolosu'nun önünde Sayın Baş'a takdim ettiler.Bugün bütün dünya ülkeleri borç batağı içindedir. Kapitalizmin öncülüğünü yapan ABD'de her doğan çocuk 45 bin dolar borçla doğmaktadır. İngiltere'de ise bu borç kişi başı 146 bin dolardır.Dünyadaki Kapitalizmin etkisinde olan bütün ülkelerin borç batağı içinde bulunduğu bir atmosferde bir dönem IMF'ye borçlu olan ülkelerden olan Rusya'nın özellikle 2006 yılından sonra, yani MEM'le tanıştıktan sonra bütün borçlarını ödeyip şaha kalkması ve dünyanın zirvesine oturması asla tesadüf değildir.Rusya elde ettiği başarının kaynağını asla gizlememektedir. Putin'in talimatıyla MEM kongrelerine gelen Rus danışmanlar ve akademisyenler, Prof. Dr. Baş'ın peşini asla bırakmamış ve sürekli olarak Modelin satır aralarını dahi öğrenmeye çalışmışlardır.2006 yılında Duma'da gerçekleşen ve Putin'in de bulunduğu yüksek istişare toplantısında MEM 3 yılık kalkınma planına alınmıştı. MEM'le elde ettikleri başarı sebebiyle 27 Şubat 2013 tarihinde modelin sahibini ve kurmaylarını Duma'ya davet eden Rusya, Duma toplantısından sonra asıl davet nedenini de ifade etmişlerdir.Prof. Dr. Victor Minin'in ifadesiyle, "Sayın Hocam bizim coğrafyamızda milyonlarca Müslüman yaşıyor. Bu sebeple biz bir Arap baharı tehlikesinden endişe ediyoruz" diyerek ekonomi çözümlerinden istifade ettikleri Sayın Baş'a siyasi, sosyal bir meseleyi de açmışlardı.Sayın Baş konunun uzmanlarından oluşan bir heyetle birlikte bir sosyal proje hazırladılar ve Putin'e ulaştırılmak üzere Rus yetkililere verdiler.Sonuç; Suriye'de işgalin son bulması, kanın durması, Ukrayna'da barış sürecinin başarıya ulaşması ve bu görüşlerden yola çıkılarak oluşturulan geniş kapsamlı bir Avrasya Birliği'nin temellerinin atılması?Hemen ardından IMF Başkanı ve Fransa Ekonomi Bakanı'nın kapitalizmin miadının dolduğu açıklamaları ve 2015 yılında Fransa cumhurbaşkanlığına hazırlanan Le Pen'in "Modeller savaşı yaşanıyor. ABD'nin dayattığı liberal kapitalizm ile Rusya'nın vatansever modeli arasında?" tarihi açıklamaları?Prof. Dr. Minin, Sayın Baş'a "Hocam siz hiç endişe etmeyin, yorulmayın, dünya sürünerek sizin ayağınıza gelecek" demişti. Sayın Baş programda, "Dünya eninde sonunda bize gelecek" dedi ve bahsettiğimiz bütün gelişmeler bunun ayak sesleridir.Dünyada MEM ve Prof. Dr. Haydar Baş eksenli çok önemli ve olumlu gelişmeler yaşanırken, dünya kapitalizmin sığ mantığından MEM'in kuşatıcı anlayışına hızla koşarken, Türkiye'nin ve Türk milletinin nasipsizliği ise oldukça dikkat çekici?Sayın Baş, bunun sebebinin aslına uygun olmayan, batının dayatmış olduğu mevcut sığ İslam anlayışından kaynaklandığını ifade ediyor.İslam'ı ve sünneti sakala, cübbeye indirgediler, İslam'ın aslı olan Ehl-i Beyt anlayışını millete unutturdular. Şimdi de bu sığ anlayışla Müslüman olan Şii dünyasının katline cevaz veriyorlar.Halbuki, Sayın Baş'ın ifadesiyle, "Koskoca İslam'ın uygulanmasının adıdır sünnet?"Müslüman'ı öldürme fetvası vererek Allah'ın lanet ettiği bir tavrı sünnet diye sergiliyorsun ama cübbe giyerek, sakal bırakarak, misvak kullanarak kendini dindar ilan ediyorsun. Allah'ın lanet ettiği, İslam dairesinin dışına çıkartan bir fiili işleyerek nasıl bıraktığın sakal sünnet oluyorsa? Sakalın sünnet olması için önce sakalı bırakanın Müslüman olması lazım.Konu çok uzun? İşte Türk halkının Sayın Baş'ı görememesinin en önemli nedenlerinde birisi bu sığ düşünceye sahip olanların, sakal ve cübbe kisvesi altına gizlenip Batı adına toplum arasında ajanlık yapanların bütün köşebaşlarını, ekran köşelerini, gazete köşelerini, camileri, kahveleri tutup fitnelerini kusmalarıdır.Müslüman bir Türk'ün eseri olan MEM eksenli gelişen tarihi olayları gizleyenlerden ve de İslam kisvesi altında milletin beynini uyuşturan batı ajanlarından hesap sorması gereken irade millettir.Sayın Baş'ın dediği gibi "Halk ne zaman ayıkacak? Halk ayıkmazsa onu tsunami ayıktıracak. Rusya'da, Şili'de, Brezilya'da ve daha birçok ülkede MEM konuşuluyor, uygulanıyor, onun tsunamisi?"