Madem yaratılmak ve ölmek bizim irademiz dışında gerçekleşmektedir. O zaman biz canlılar olarak hayatı ve ölümü yaratan Allah’ın(cc) buyruklarına göre yaşamak zorundayız. Hayatta dengeyi kurabilmek; hayat kadar gerçek olan ölümü çokça tefekkürle mümkündür...
“İbnu Ömer (ra) anlatıyor: “Resûlullah (sav) omzumdan tuttu ve: “Sen dünyada bir garip veya bir yolcu gibi ol” buyurdu. İbnu Ömer (ra) hazretleri şöyle diyordu: “Akşama erdin mi, sabahı bekleme, sabaha erdin mi, akşamı bekleme. Sağlıklı olduğun sırada hastalık halin için hazırlık yap. Hayatta iken de ölüm için hazırlık yap.” (kütübi-sitte /149)
Bütün canlılar gibi bize de mukadder olan ölüme hazırlık noktasında muhasebeyi ancak ve ancak bir vesile ile gittiğimiz mezarlıkta ya da yakınımızdan biri vefat edince yapabiliyoruz. Kısa bir zaman sonra da tekrar ölüm noktasında eski gafletimize dönüyoruz. Ölümden gaflete düşünce de günah işlemeye meyilli hâle dönüyoruz.
Ölüm konusundaki gafleti yenmek için ölümü çokça tefekkür etmek gerekmektedir.
Hazreti Ayşe r.a. validemiz şöyle buyuruyor:
“Ey Allahın resulü! Acaba şehitlerle birlikte haşredilecek kimse var mıdır?
Evet! Kim günde yirmi defa ölümü hatırlarsa, şehitlerle birlikte haşredilecektir.”
Ölümü hatırlamanın insana faydası; aldanma yurdu olan dünyadan insanı soğutması, dünyaya ancak gerektiği kadar değer vermeyi sağlaması ve böylece ahiret için hazırlık yapmaya sevk etmesidir.
Ölümü unutmak da, insanı dünya zevklerine dalmaya iter. Yine Hz. Peygamber (s.a.v.) buyurur ki:
“Ölüm, mümin için hediyedir.”
Efendimizin böyle buyurmasının hikmeti de; kişinin dünya ile olan irtibatını sağlarken, ölümü hatırlayarak faziletler elde etmesini; nefisini kontrol altında tutmasını istemesidir.
Resulullah (s.a.v.) bir hadis-i şerifte de şöyle buyuruyor:
“Ölümü bolca yâd ediniz. Çünkü o, günahları temizler ve dünyadan soğutur.”
Madem ki ölümden kaçış yoktur. O zaman akıllı insana yakışan, ölüme hazırlıklı olmaktır. Ölüme hazırlık yapabilmenin şuuruna da ancak ve ancak ölümü sıklıkla tefekkür etmekle erişilir. Tefekkürün neticesinde de kişi bu dünyada garip bir yolcu olduğunu anlar, yolcu gibi düşünür ve davranışlarını buna göre düzenler. Ölüme ve hesaba sürekli hazırlıklı davranır.
“İbnu Ömer (ra) anlatıyor: “Resûlullah (sav) omzumdan tuttu ve: “Sen dünyada bir garip veya bir yolcu gibi ol” buyurdu. İbnu Ömer (ra) hazretleri şöyle diyordu: “Akşama erdin mi, sabahı bekleme, sabaha erdin mi, akşamı bekleme. Sağlıklı olduğun sırada hastalık halin için hazırlık yap. Hayatta iken de ölüm için hazırlık yap.” (kütübi-sitte /149)
Bütün canlılar gibi bize de mukadder olan ölüme hazırlık noktasında muhasebeyi ancak ve ancak bir vesile ile gittiğimiz mezarlıkta ya da yakınımızdan biri vefat edince yapabiliyoruz. Kısa bir zaman sonra da tekrar ölüm noktasında eski gafletimize dönüyoruz. Ölümden gaflete düşünce de günah işlemeye meyilli hâle dönüyoruz.
Ölüm konusundaki gafleti yenmek için ölümü çokça tefekkür etmek gerekmektedir.
Hazreti Ayşe r.a. validemiz şöyle buyuruyor:
“Ey Allahın resulü! Acaba şehitlerle birlikte haşredilecek kimse var mıdır?
Evet! Kim günde yirmi defa ölümü hatırlarsa, şehitlerle birlikte haşredilecektir.”
Ölümü hatırlamanın insana faydası; aldanma yurdu olan dünyadan insanı soğutması, dünyaya ancak gerektiği kadar değer vermeyi sağlaması ve böylece ahiret için hazırlık yapmaya sevk etmesidir.
Ölümü unutmak da, insanı dünya zevklerine dalmaya iter. Yine Hz. Peygamber (s.a.v.) buyurur ki:
“Ölüm, mümin için hediyedir.”
Efendimizin böyle buyurmasının hikmeti de; kişinin dünya ile olan irtibatını sağlarken, ölümü hatırlayarak faziletler elde etmesini; nefisini kontrol altında tutmasını istemesidir.
Resulullah (s.a.v.) bir hadis-i şerifte de şöyle buyuruyor:
“Ölümü bolca yâd ediniz. Çünkü o, günahları temizler ve dünyadan soğutur.”
Madem ki ölümden kaçış yoktur. O zaman akıllı insana yakışan, ölüme hazırlıklı olmaktır. Ölüme hazırlık yapabilmenin şuuruna da ancak ve ancak ölümü sıklıkla tefekkür etmekle erişilir. Tefekkürün neticesinde de kişi bu dünyada garip bir yolcu olduğunu anlar, yolcu gibi düşünür ve davranışlarını buna göre düzenler. Ölüme ve hesaba sürekli hazırlıklı davranır.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Uğur Kepekçi / diğer yazıları
- Atatürk’ü anmak ve anlamak hepimizin vazifesi olmalıdır / 21.05.2025
- Yalan yere "Bu helaldir, şu da haramdır" demeyin / 20.05.2025
- Atatürk’ün Samsun’a çıktığı ruha o kadar muhtacız ki… / 19.05.2025
- Kürt kardeşlerim oyuna gelmeyin! / 18.05.2025
- Yalan dünya için değer mi bunlar? / 17.05.2025
- Terörsüz Türkiye projesi bir deccal oyunu olmasın? / 16.05.2025
- Suça giden yollar kesilmeden suç bitmez / 15.05.2025
- Kanunsuzluk ve şiddet neden artıyor? / 14.05.2025
- Yalancının şerrinden korunmalıyız / 13.05.2025
- Söz, özün tercümanıdır / 12.05.2025
- Yalan yere "Bu helaldir, şu da haramdır" demeyin / 20.05.2025
- Atatürk’ün Samsun’a çıktığı ruha o kadar muhtacız ki… / 19.05.2025
- Kürt kardeşlerim oyuna gelmeyin! / 18.05.2025
- Yalan dünya için değer mi bunlar? / 17.05.2025
- Terörsüz Türkiye projesi bir deccal oyunu olmasın? / 16.05.2025
- Suça giden yollar kesilmeden suç bitmez / 15.05.2025
- Kanunsuzluk ve şiddet neden artıyor? / 14.05.2025
- Yalancının şerrinden korunmalıyız / 13.05.2025
- Söz, özün tercümanıdır / 12.05.2025