Dünkü yazımızda eğitimdeki aksaklıklara değinmek adına tohum toprak bahçıvan ilişkisini örnek vererek bazı tespitler yapmıştık. Devam edelim müsaadenizle.İnsan eğitimi gerçekten çok karmaşık, zor ve uzun çaba isteyen bir iştir. Maddesiyle, manasıyla bir bütün olan insanoğlunun eğitimi; hem maddi hem, manevi sahada önem arz etmektedir. Bu kadar önemli bir konuda devletlerin asırlar önce elde ettikleri eğitim sistemleri, küresel güçler tarafından ortadan kaldırılarak yeni nesillerin beyinleri ele geçirilmiş, özgür iradeler esir edilmiştir. İnsanlık bu girdaptan çıkışın yolunu bulmakta da bayağı zorlanmaktadır. Batı hayranı yöneticiler tarafında uygulanan metotlar sayesinde, küreselleşme sürecinden maalesef biz de millet olarak etkilendik.Eğitimde ikinci unsur eğitilecek olandır. Yine küresel güçlerin etkisi altında kalarak yapılan çeşitli açılımlarla toplumda meydana gelen ayrışma doğal olarak ailelere yansımaktadır. Okul çağına gelmeden önce farklı aile ve farklı kültürden gelen çocuklar eğitime uyum sağlamakta da zorlanmaktadır. Bu da eğitimde bütünlüğün oluşmasına engel oluşturmaktadır. Bu engel sınıf içerisindeki başarı oranını da doğal olarak etkilemektedir. Başarılı olanla başarısız olan arasındaki açık gittikçe büyümekte, başarısız duruma düşenler eğitimden kopmaya başlayınca da ahlaki ve ruhsal sorunlar baş göstermektedir. Başarıdaki dengesizliği ortadan kaldıracak eğitimli ve becerikli öğretmen azlığı yüzünden maalesef toplumsal sorunlar istense de istenmese de eğitim çağında başlamaktadır. Bundan sonra ilgisiz aileler de işin içine dâhil olunca toplumda sorun çıkaran; hem kendine, hem de başkalarına ve topluma zarar verebilecek fertlerin meydana çıkmasına zemin hazırlanmış olmaktadır. Toprağa atılan zaten pek sağlıklı olmayan tohum, usta bir bahçıvan olmayınca, uygun mücadele de yapılmayınca hem kendini hem toprağı mahveden bir durum arz etmektedir. Tohum örneğimizdeki gibi eğitilemeyen her fert, o toplum için bir kayıp ve etrafına zarar verebilecek unsurdur. Mademki eğitilemeyen her fert o toplum için bir kayıp ve zarardır. O zaman mutlaka toplumun her ferdini içine alacak, milletimizi ve devletimizi kâinat devleti yapabilecek milli hedeflere, milli eğitime taşıyacak olan Milli Ekonomi Modeline kavuşmak zorundayız.
Uğur Kepekçi / diğer yazıları
- 23 Nisan’ın hatırlattıkları / 25.04.2024
- 23 Nisan’a ulusal egemenlik açısından bakış / 24.04.2024
- 23 Nisan Bayramı Türk milletine hayırlı olsun / 23.04.2024
- Sorunlardan korkmayın! / 22.04.2024
- ‘Biz bitti demeden bitmez’ miş / 20.04.2024
- Timsah gözyaşları kanıma dokunuyor / 19.04.2024
- Emanetine biz sahip çıkacağız / 18.04.2024
- ‘Haydar Hoca ezber bozandı’ / 17.04.2024
- Ölüm sende dirildi / 16.04.2024
- Sensiz zifiri karanlıklardayız / 15.04.2024
- 23 Nisan’a ulusal egemenlik açısından bakış / 24.04.2024
- 23 Nisan Bayramı Türk milletine hayırlı olsun / 23.04.2024
- Sorunlardan korkmayın! / 22.04.2024
- ‘Biz bitti demeden bitmez’ miş / 20.04.2024
- Timsah gözyaşları kanıma dokunuyor / 19.04.2024
- Emanetine biz sahip çıkacağız / 18.04.2024
- ‘Haydar Hoca ezber bozandı’ / 17.04.2024
- Ölüm sende dirildi / 16.04.2024
- Sensiz zifiri karanlıklardayız / 15.04.2024