Peygamberimiz Hazreti Muhammed (s.a.a.) kendinden sonra tabi olunacak ve takip edilecek adresi Veda Hutbesinde tarif etmiştir. "Size iki emanet bırakıyorum. Onlara yapışırsanız asla sapıtmazsınız. Bunlardan biri, Allah'ın yüce kitabı Kur'an-ı Kerim, diğeri ise Ehl-i Beytim, ıtretimdir" buyuruyor. (Müslim, Sahih, Fedail'us-Sahabe, 36; Darimî, Sünen, II/431-432; Ahmed b. Hanbel, Müsned, III/14, 26, 59)Ehl-i Beyt'in sevilmesi hakkında da yüce Kitabımızda emir mevcuttur. "(Ey Peygamber! Müslümanlara) De ki: Sizden tebliğime karşılık bir ücret istemiyorum; istediğim, ancak yakınlarıma (Ehl-i Beytime) sevgidir." (Şûra Suresi: 23)Âlemlere Rahmet Hazreti Muhammed(s.a.a.) bir hadislerinde de Ehl- i Beyti sevmemizi emir buyurdular; "Nimetleriyle sizi beslediği için Allah'ı sevin. Beni de Allah sevgisi için sevin. Ehl-i Beytimi de benim sevgim için sevin." (Tirmizi, Menakıb, (3792)Yüce Peygamberimiz Hz. Ali'yi kendine giden yolun kapısı yapmıştır; "Ben ilmin şehriyim Ali ise kapısıdır. İlmi isteyen kimse kapıdan girmelidir" (Tirmizi)Prof. Dr. Haydar Baş hocamızın İmam Ali eserinden Hz. Ali hakkındaki hadislerden bir kısmını da aktaralım: "Ali'yi sevmek iman, ona düşmanlık küfürdür" buyurmakla kesin ölçüyü ortaya koymuştur. "Bana iman edip beni doğrulayana Ali bin Ebi Talib'in velayetini tavsiye ederim. Kim onu veli edinirse beni veli edinmiş olur, beni veli edinen de Allah'ı veli edinmiş olur, onu seven beni sevmiştir, beni seven de Allah'ı sevmiştir, ona düşmanlık yapan bana düşmanlık yapmıştır, bana düşmanlık yapan da Allah'a düşmanlık yapmıştır" "Beni seven Ali'yi sevsin; Ali'ye düşmanlık yapan bana düşmanlık yapmış olur; bana düşmanlık yapan Allah'a düşmanlık yapmış olur ve Allah'a düşmanlık yapanı da Allah cehenneme sokar." Ehl-i Beyt mensupları ve bu kutlu yolun devamı konumunda olanlar, yaşadıkları devirlerde ve yerlerde Hazreti Ali'nin ilimi, irfanını, ahlakını ve kıyamını kendilerine rehber edinmişlerdir. Doğruluğun ve duruşun da adresi olmuşlardır.Onların hayatlarını incelediğimiz zaman onlar asla zalim yöneticilere boyun eğmemişler, haksızlık karşında susmamışlar, gittikleri her yere inançlarını, güzel ahlakı ve medeniyeti taşımışlar. Karanlıkları aydınlatmak için kendileri çıra olmuşlar, yanmışlar?Hacı Bektaş-i Veli'nin hayatına bakın bunları görürsünüz. Abdal Musa Sultan'ın hayatına bakın bunları görürsünüz. Mevlana'nın hayatına bakın bunları görürsünüz. Yunus Emre'nin hayatına bakın bunları görürsünüz. Onlar gerektiğinde kıyamdan asla geri durmamışlar. Hakkın savunucusu olmuşlar. Bu bilgiler ışığında Ehl-i Beyt her çağda mutlaka anlaşılması ve takip edilmesi gereken adrestir.
Uğur Kepekçi / diğer yazıları
- 23 Nisan’a ulusal egemenlik açısından bakış / 24.04.2024
- 23 Nisan Bayramı Türk milletine hayırlı olsun / 23.04.2024
- Sorunlardan korkmayın! / 22.04.2024
- ‘Biz bitti demeden bitmez’ miş / 20.04.2024
- Timsah gözyaşları kanıma dokunuyor / 19.04.2024
- Emanetine biz sahip çıkacağız / 18.04.2024
- ‘Haydar Hoca ezber bozandı’ / 17.04.2024
- Ölüm sende dirildi / 16.04.2024
- Sensiz zifiri karanlıklardayız / 15.04.2024
- Şevval orucu ve kurtuluş namazı hakkında / 13.04.2024
- 23 Nisan Bayramı Türk milletine hayırlı olsun / 23.04.2024
- Sorunlardan korkmayın! / 22.04.2024
- ‘Biz bitti demeden bitmez’ miş / 20.04.2024
- Timsah gözyaşları kanıma dokunuyor / 19.04.2024
- Emanetine biz sahip çıkacağız / 18.04.2024
- ‘Haydar Hoca ezber bozandı’ / 17.04.2024
- Ölüm sende dirildi / 16.04.2024
- Sensiz zifiri karanlıklardayız / 15.04.2024
- Şevval orucu ve kurtuluş namazı hakkında / 13.04.2024