Asırlardır Ehl-i Beyt üzerinde oynanan oyunlar neticesinde hidayet yolundan sapmalar olmuş, netice olarak da görünen sonuç meydana çıkmıştır. Dünya kan gölüne dönmüş, kimse yarınlarından emin ve mutlu değil; iman ve ahlak bunalımı hat safhaya çıkmış vaziyettedir. Ehl-i Beyt'e tabi olmadan zaten bundan başka bir sonuç çıkacağını beklemek boş bir hayaldir. Sapıklıktan ve azaptan kurtulmanın yolu olarak Ehl-i Beyt'in tarif edildiği şu iki hadisi şerif bile ne demek istediğimizi anlatmaya yeter kanaatindeyim.Peygamberimiz (s.a.a.) Veda Hutbesinde sapıklıktan kurtulmanın yolunu şöylece tarif etmiştir: "Size iki emanet bırakıyorum. Onlara yapışırsanız asla sapıtmazsınız. Bunlardan biri, Allah'ın yüce kitabı Kur'an-ı Kerim, diğeri ise Ehl-i Beytim, ıtretimdir" buyuruyor. (Müslim, Sahih, Fedail'us-Sahabe, 36; Darimî, Sünen, II/431-432; Ahmed b. Hanbel, Müsned, III/14, 26, 59)Diğer bir hadisi şerifte de Resulüllah(s.a.a.) buyurdu: "Benim Ehl-i Beyt'imin sizin içinizdeki misali, Hz. Nuh'un kavmi içerisindeki Hz. Nuh'un gemisi gibidir. Kim gemiye binerse necat bulur, kim binmezse helak olur." (Suyuti, Tefsir-i Hulafa, s.573; Taberani, Mu'cem'ül Kebir, s. 78)Bu konuda herhangi bir gaflete düşmemesi için tekrar tekrar Müslümanlar uyarılmıştır. Sevmek ve tabi olmak kişinin nefsi tercihine bırakılmamış; Ehl-i Beytin sevilmesi, imanın gereği olarak gerek ayetle gerek hadisle emir buyurulmuştur.Ehl-i Beyt'in sevilmesi hakkında yüce Kitabımızda şu emir mevcuttur:"(Ey Peygamber! Müslümanlara) De ki: Sizden tebliğime karşılık bir ücret istemiyorum; istediğim, ancak yakınlarıma (Ehl-i Beytime) sevgidir." (Şûra Suresi: 23)Âlemlere Rahmet Hazreti Muhammed(s.a.a.) bir hadislerinde de Ehl- i Beyti sevmemizi emir buyurdular; "Nimetleriyle sizi beslediği için Allah'ı sevin. Beni de Allah sevgisi için sevin. Ehl-i Beytimi de benim sevgim için sevin." (Tirmizi, Menakıb, (3792)Ehl-i Beyt'in önemini, genel karakterini, faziletlerini, birçok yazımızda dile getirdik. Meselenin iyice anlaşılması için kurtuluş adresini kaybeden Ehl-i Beyt karşıtlarının genel mantığına da temas etmek gerekmektedir. Ehl-i Beyt karşıtlığının başlangıç noktası akıl tutulmasıyla başlamıştır. Peygamberle birlikte olduklarında Vahyin ışığıyla yolunu bulanlar, bu ışıktan mahrum kalınca kendi idraklerine kapılarak akıl tutulması yaşamışlardır.Akıl tutulmasıyla başlayan süreç, adım adım daha kötü sonuçların doğmasına kapı aralamıştır. Ehl-i Beyt karşıtları, nefisleriyle baş başa kalınca verilen sözü unuttular. Nefislerinin tercihi ilahi hükümlerin önüne geçince de ilahi sapma başladı. İlahi rehber olan Ehl-i Beyt saf dışı bırakılınca şeytan ve nefislerine uyunca da akıl almaz yanlışlar yaptılar. Peygamberimizin rıhletiyle başlayan bu süreç; İmam Ali (a.s.)'ın hakkının gaspına, çilesine, şehadetine; daha sonra da Onun evlatlarının şehadetine ve kıyamete kadar yaşanacak olan Ehl-i Beyti sevenlerin kıyımına giden yolun başlamasını doğurmuştur. Ehl-i Beyt karşıtlarının genel karakterinde; ahde vefasızlık, emanete ihanet, sevgiden mahrum olmak vardır. Dünya menfaati, makam, mevki ve şöhret için her türlü hilebazlığa ve kötülüğe başvurmak vardır. Allah'ın ve Resulünün emirlerine isyan vardır. Saltanatları uğruna; arkadaş, evlat ve kardeş katline cevaz vardır. Elde etmek istediği şeyler için peygamber evlatlarını dahi hunharca katletmek vardır. Bundan dolayıdır ki Ehl-i Beyt karşıtları, şerli insanlardır. Allah (c.c.) onların şerrinden cümlemizi korusun. Âmin.
Uğur Kepekçi / diğer yazıları
- Emanetine biz sahip çıkacağız / 18.04.2024
- ‘Haydar Hoca ezber bozandı’ / 17.04.2024
- Ölüm sende dirildi / 16.04.2024
- Sensiz zifiri karanlıklardayız / 15.04.2024
- Şevval orucu ve kurtuluş namazı hakkında / 13.04.2024
- Bayramı fırsat bilmelidir / 09.04.2024
- Elveda ey Ramazan / 08.04.2024
- ‘Oldum’ diyen insan azarmış / 06.04.2024
- Kadir Gecesi bin aydan daha hayırlıdır / 05.04.2024
- Konjonktürel değişim! / 04.04.2024
- ‘Haydar Hoca ezber bozandı’ / 17.04.2024
- Ölüm sende dirildi / 16.04.2024
- Sensiz zifiri karanlıklardayız / 15.04.2024
- Şevval orucu ve kurtuluş namazı hakkında / 13.04.2024
- Bayramı fırsat bilmelidir / 09.04.2024
- Elveda ey Ramazan / 08.04.2024
- ‘Oldum’ diyen insan azarmış / 06.04.2024
- Kadir Gecesi bin aydan daha hayırlıdır / 05.04.2024
- Konjonktürel değişim! / 04.04.2024