Resmi enflasyon oranı yüzde 8’ler seviyesinde ifade edilirken son zamanlarda yapılan ya da yapılması düşünülen zamlar bu rakamın hiç de gerçekleri yansıtmadığını ortaya koyuyor.
Örneğin en temel gıda maddelerinden biri olan yumurta yüzde100 oranında zamlandı. Adet olarak 12 kuruş olan yumurta yapılan zamla birlikte 24 kuruşa yükseldi. 30’luk bir paketin fiyatı ise 10 lirayı aştı.
Yine olmazsa olmaz en önemli giderlerimizden birisi de doğalgazdır. Hanelerde ısınma ve ısıtma için kullanılırken, genel olarak elektrik üretiminde de kullanılmaktadır.
Doğalgazla elektrik üretmek, en pahalı elektrik üretim şeklidir. Buna rağmen Türkiye elektriğinin yarısını doğalgazdan üretmektedir.
Tüm dünyaya en çok doğalgaz arz eden ülke olan Rusya bile, pahalı olması hasebiyle doğalgaz ile elektrik üretmemektedir. Ağırlıklı olarak termik ve hidroelektrik santrallerini kullanmaktadır.
Ülkemizde zengin kömür maden yatakları, akarsular varken, ülkemiz nükleer hammadde kaynağı iken ve rüzgar güllerini kurabilecek rüzgar alan birçok arazimiz mevcutken, doğalgazı hayatımızın en önemli enerji kaynağı haline getirdik.
Üstelik var olan kendi doğalgaz kaynaklarımızı peşkeş çekiyoruz dışarıdan en pahalı bir şekilde ithal ediyoruz. Daha sonra da kalkıyoruz doğalgaza zam üstüne zam yapıyoruz.
Hükümet bu sene 1 Nisan’da “Nisan bir şakası” yapmış ve doğalgaza yüzde 18,72 oranında zam yapmıştı. Şimdi de Ekim ayı itibariyle yüzde 10-15 oranında yeni bir zam daha yapılacağı ifade ediliyor. Yani toplam zam oranı yüzde 33’leri bulacak.
Yüzde 8 enflasyon nerede, yüzde 33 doğalgaz, yüzde 100 de yumurta zammı nerede… Yüzde 8 enflasyon oranı neye göre hesaplanıyor?
Doğalgaz zammı demek, özellikle sonbahar ve kış aylarında gider kalemlerinin en çoğunu oluşturan ısınma faturasının kabarık olmasını ifade etmektedir.
Elektrik de doğalgazdan üretildiği için yaz-kış önemli bir gider olan elektrik faturalarının da astronomik bir şekilde artışı demektir.
Maaşlara yapılan zamlar, düşük gösterilen yüzde 8’lik enflasyon baz alınarak yapılmaktadır; gıda, enerji gibi en temel giderler ise bu orandan kat kat fazla bir şekilde artmaktadır.
Dolayısıyla vatandaşların geliri her geçen gün erimektedir.
Bu noktaya gelmişken çözümden bahsetmemek de uygun olmaz.
Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş’ın dünyaca ünlü Milli Ekonomi Modeli’nde bu karmaşıklık temelinden çözülmektedir.
Yerli ve maliyetsiz para, yerli hammadde ve yerli enerji kaynakları kullanılacak ve böylece maliyetten kaynaklanan enflasyon sıfırlanacak, üretim-tüketim dengesi kurulacak böylece talepten dolayı da enflasyon artmayacak. MEM’li Türkiye sürekli sıfır enflasyonla yaşayacak.
Bunun dışında devlet sosyal devlet projeleriyle vatandaşlarının sağlıklı bir şekilde kimseye muhtaç olmadan yaşayabilecekleri bir yaşam standardı sunacak. Yani vatandaşın gelirinin erimesi bir daha söz konusu olmayacak.
Devlet, termik, hidroelektrik, nükleer, bioyakıt, rüzgar, dalga gibi birçok yeni ve eski enerji kaynağını devreye koyarak çok kısa bir zaman sonra enerji giderlerini bedava hale getirecek.
MEM’in daha birçok projesi var ama bahsettiğimiz problemlerin çözümü için bu kadarı bile kafidir.
Örneğin en temel gıda maddelerinden biri olan yumurta yüzde100 oranında zamlandı. Adet olarak 12 kuruş olan yumurta yapılan zamla birlikte 24 kuruşa yükseldi. 30’luk bir paketin fiyatı ise 10 lirayı aştı.
Yine olmazsa olmaz en önemli giderlerimizden birisi de doğalgazdır. Hanelerde ısınma ve ısıtma için kullanılırken, genel olarak elektrik üretiminde de kullanılmaktadır.
Doğalgazla elektrik üretmek, en pahalı elektrik üretim şeklidir. Buna rağmen Türkiye elektriğinin yarısını doğalgazdan üretmektedir.
Tüm dünyaya en çok doğalgaz arz eden ülke olan Rusya bile, pahalı olması hasebiyle doğalgaz ile elektrik üretmemektedir. Ağırlıklı olarak termik ve hidroelektrik santrallerini kullanmaktadır.
Ülkemizde zengin kömür maden yatakları, akarsular varken, ülkemiz nükleer hammadde kaynağı iken ve rüzgar güllerini kurabilecek rüzgar alan birçok arazimiz mevcutken, doğalgazı hayatımızın en önemli enerji kaynağı haline getirdik.
Üstelik var olan kendi doğalgaz kaynaklarımızı peşkeş çekiyoruz dışarıdan en pahalı bir şekilde ithal ediyoruz. Daha sonra da kalkıyoruz doğalgaza zam üstüne zam yapıyoruz.
Hükümet bu sene 1 Nisan’da “Nisan bir şakası” yapmış ve doğalgaza yüzde 18,72 oranında zam yapmıştı. Şimdi de Ekim ayı itibariyle yüzde 10-15 oranında yeni bir zam daha yapılacağı ifade ediliyor. Yani toplam zam oranı yüzde 33’leri bulacak.
Yüzde 8 enflasyon nerede, yüzde 33 doğalgaz, yüzde 100 de yumurta zammı nerede… Yüzde 8 enflasyon oranı neye göre hesaplanıyor?
Doğalgaz zammı demek, özellikle sonbahar ve kış aylarında gider kalemlerinin en çoğunu oluşturan ısınma faturasının kabarık olmasını ifade etmektedir.
Elektrik de doğalgazdan üretildiği için yaz-kış önemli bir gider olan elektrik faturalarının da astronomik bir şekilde artışı demektir.
Maaşlara yapılan zamlar, düşük gösterilen yüzde 8’lik enflasyon baz alınarak yapılmaktadır; gıda, enerji gibi en temel giderler ise bu orandan kat kat fazla bir şekilde artmaktadır.
Dolayısıyla vatandaşların geliri her geçen gün erimektedir.
Bu noktaya gelmişken çözümden bahsetmemek de uygun olmaz.
Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş’ın dünyaca ünlü Milli Ekonomi Modeli’nde bu karmaşıklık temelinden çözülmektedir.
Yerli ve maliyetsiz para, yerli hammadde ve yerli enerji kaynakları kullanılacak ve böylece maliyetten kaynaklanan enflasyon sıfırlanacak, üretim-tüketim dengesi kurulacak böylece talepten dolayı da enflasyon artmayacak. MEM’li Türkiye sürekli sıfır enflasyonla yaşayacak.
Bunun dışında devlet sosyal devlet projeleriyle vatandaşlarının sağlıklı bir şekilde kimseye muhtaç olmadan yaşayabilecekleri bir yaşam standardı sunacak. Yani vatandaşın gelirinin erimesi bir daha söz konusu olmayacak.
Devlet, termik, hidroelektrik, nükleer, bioyakıt, rüzgar, dalga gibi birçok yeni ve eski enerji kaynağını devreye koyarak çok kısa bir zaman sonra enerji giderlerini bedava hale getirecek.
MEM’in daha birçok projesi var ama bahsettiğimiz problemlerin çözümü için bu kadarı bile kafidir.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Murat Çabas / diğer yazıları
- Batıla karşı Hüseyni duruş evrenseldir / 05.07.2025
- Politika faizi %46: Enflasyon %35 olabilir mi? / 04.07.2025
- Emekliye yüzde 17, doğal gaza yüzde 25 zam! / 03.07.2025
- Peygamber efendimize saldırı kabul edilemez / 02.07.2025
- Orman alanları, ranta açılmamalı / 01.07.2025
- Tel Aviv’de Abraham Anlaşmaları’na ilişkin bir garip pano / 28.06.2025
- 30 Haziran yaklaştıkça ‘mutlak butlan’ tartışması alevleniyor / 27.06.2025
- İsrail-İran savaşında UAEA’nın rolü! / 26.06.2025
- ABD, İsrail ve İran arasında ‘ilginç’ bir ateşkes / 25.06.2025
- ABD, İran’la müzakere mi istiyor, mütareke mi? / 24.06.2025
- Politika faizi %46: Enflasyon %35 olabilir mi? / 04.07.2025
- Emekliye yüzde 17, doğal gaza yüzde 25 zam! / 03.07.2025
- Peygamber efendimize saldırı kabul edilemez / 02.07.2025
- Orman alanları, ranta açılmamalı / 01.07.2025
- Tel Aviv’de Abraham Anlaşmaları’na ilişkin bir garip pano / 28.06.2025
- 30 Haziran yaklaştıkça ‘mutlak butlan’ tartışması alevleniyor / 27.06.2025
- İsrail-İran savaşında UAEA’nın rolü! / 26.06.2025
- ABD, İsrail ve İran arasında ‘ilginç’ bir ateşkes / 25.06.2025
- ABD, İran’la müzakere mi istiyor, mütareke mi? / 24.06.2025