Bıktık artık. Bunaldık. Yorulduk. Her an bir kadın cinayeti haberi ile karşılaşmak bizi bitirdi. Durun. Artık durun. Hele bir kendinize gelin beyler.
Ne bu şiddet bu celâl? Doymadınız mı kandan beslenmeye? Kim sizleri besledi, kim sizleri "kadın savunmasız, zevk için öldür" denecek düzeye getirdi? Durun yahu. Yeter. Yeter.
Erkek olmanın erdemi kadın öldürmekten mi geçiyor? Kendimizi sizlerden korumak için ne yapmalıyız? Şaştık kaldık. Ya yemeğin tuzu az cinayeti olur, ya çocuk çok ağlıyor sustur şunu cinayeti olur, ya da canım kadın öldürmek istedi cinayeti olur. Bu nasıl bir kindir, nasıl bir anlayıştır bilen var mı?
Yıllarca töre cinayeti denen rezillikle uğraştık. Aile meclisi toplanıp evin gencecik kızını çeşitli nedenlerle öldürdü. Cezası az olsun diye eline silah verilip "katil" edilen de evin 18 yaşından küçük bireyi oldu. Kadınlarımıza reva görülen bu akıl almaz cinayetlerin, hoyratlığın ve kadını sarf malzemesi gibi görmenin mantığını çözen var mı?
Kadın bir can. Kadın anne. Kadın kutsal. Kadın üreten. Kadın çoğaltan. Cennet onların ayakları altında değil mi? Ne oluyor da kadın çatır çatır öldürülüyor. Can dayanır gibi değil.
Son olarak ülkemizin en vahşi cinayetlerinden birine daha İstanbul'da tanık olduk. Samuray kılıcı mı nedir, bununla doğradı o cani gencecik kızımızı. Evlât yerlerde canhıraş debelendikçe batırdı da batırdı kızcağızın tüm bedenine kılıcı intikam alır gibi. Gitti gencecik kızımız hayalleri, hayata dair umutları ve planlarıyla.
O rezil katil, şimdi yasaların hangi boşluğundan nasıl yararlanılır da kurtarılır diye savunulacak.
Savunma hakkı kutsaldır diye duyarız. Ama bunun bir sınırı yok mudur? Soruyorum. Hangi hukuk kuralı vardır bu cani ruhluları savunmak için, soruyorum? Vicdanlara soruyorum. Bu, cani duygularla cinayet işleyenlerin insan öldürmek için nasıl bir geçerli sebebi olabilir?
Samuray bıçaklı katil, avukat olduğu için annesi tarafından savunulacak. Merak ediyoruz, bu savunma nasıl olacak, hangi yasa maddesine sığınılacak? "Canım bir kadın öldürmek istiyordu. Çünkü kadın savunmasız. Karşı koyamaz" diyen bu kişi, neye göre savunulacak? Hukukta "akıl sağlığı" gibi bazı özel indirim koşulları olduğunu duyuyoruz. Hukukçu anne acaba "biricik oğlu" için nasıl bir savunma yolu izleyecek? Akıl sağlığı yerinde değil raporu mu alınacak? Zor gözüküyor. Çünkü katil oğlan, aklım başımda, deli değilim diyor. Üstelik bir kaç tane bıçak aldığını bunların "dandik" olduğunu ve sonunda cinayet silahını bulduğunu söylüyor. Çok vahim bir tablo bu.
Madde bağımlısı, aklı başında değildi, kontrol altında tedavi edilmeli gibi sığ ifadeler toplum vicdanında asla yer bulmayacaktır. Toplum, bu cinayetlerden bıktı. Gerçek şu ki; cinayeti işleyen bu kişi ne ilk ne de son olacak.
Eğer toplumda bir bilinç oluşmazsa, anneler, aileler ve eğitim sistemi erkek çocukları doğru yetiştirmezse, bu cinayetleri biz daha çook seyrederiz.
İş hem sosyolojik, hem psikolojik hem de ekonomik. Pek çok boyutu var. Sadece sokağa çıkıp "kadın cinayetlerine son" demekle bu işi çözemeyiz.
Topyekûn bir anlayış değişimine gereksinim var. Yasalar ne kadar caydırıcı? Mutlaka revizyon gerekir. Aslında geleneksel aile yapımızı da yeniden kazanmaya ihtiyacımız var.
Bir araştırma Türk aile sisteminin çökmekte olduğunu gösteriyor. Aile birliği bozulmuş durumda. Bu çok ciddi bir tehdit. Batı tarzı anlayış diyerek, çocuklar ana-baba parasıyla ayrı evlerde yaşamaya başladı. Çok tehlikeli. Çocuklar bu anlayışla tüm tehditlere açık hale geliyor. Ailenin kontrolünün olmadığı yerde, toplumun çöküşü hızlanıyor. Çekirdek aileyi koruyamazsak, son derece tehlikeli bir dünyanın içine yuvarlanıyoruz demektir. Sevgisizlik ve saygısızlığın artı değer gibi dayatıldığı bir topluma dönüştürülüyoruz.
Böyle olunca da içimizden tatminsiz, potansiyel katiller çıkar, günahsız insanlarımızı doğrar. Biz de dizlerimizi döver dururuz.
Şimdi toparlanma zamanı. Tuz da koktu. Ama geri dönüş her zaman var. Umut her zaman var. Yılmadan, usanmadan manevî değerlerimizi yeniden kazanmanın anahtarını bulmalıyız. Medeniyet, abuk sabuk işler yapmak değil, ülkemizi milli değerlerimizle çağdaş medeniyet düzeyine çıkarmaktır. Bunun da yolu Atatürk yoludur.
HOŞ GELDİN ATATÜRK DİYELİM. SATIR SATIR OKUYALIM. OKUTALIM.
İŞTE O ZAMAN ADAM OLURUZ.
- Yeter artık, durun biraz yahu! / 25.01.2022
- Erkek olmak için kadın mı öldürmeli? / 17.11.2021
- Zor kış / 08.11.2021
- Gençlik bir çağ değildir / 26.10.2021
- O bir Kuvâyi Milliye destanı yazıyor / 18.10.2021
- Arkadaş yurduma alçakları uğratma sakın / 03.10.2021
- Eğitimde salgın sorunu ve çağdaş eğitim / 28.09.2021
- Türk demek Türkçe demektir / 27.08.2021
- Merhaba diyorum yeniden / 14.08.2021