ABD'nin Missouri eyaletinin Ferguson kasabasında beyaz bir polisin 18 yaşındaki bir siyahî genci öldürmesiyle başlayan olayları, doğru değerlendirmek gerekir. Bu, bir sosyal patlamadır. Bütün sosyal patlamalar, münferit bir olayla başlar, ama arkasında büyük bir birikim taşır. O nedenle Ferguson'daki olayları münferit ve istisna gösterenler yanılıyorlar.Medeni ve İnsan Hakları Konferansı adlı örgütün sözcüsü Lexer Quamie, "Bence Ferguson olayları, bu ülkede son yıllarda tekrarını defalarca gördüğümüz olaylar zincirinin son örneğidir" diyerek, gerçeğe parmak basmıştır. Kaliforniya Üniversitesi Afro-Amerikan Araştırmalar Merkezi Direktörü sosyolog Darnell Hunt da şöyle diyor: "Ferguson olayları için söyleyebileceğim, her hesabın kötü olduğudur. Belediye konseyini çoğunlukla beyazlar oluşturuyor. Okul idaresinde ağırlık beyazlarda, keza poliste de öyle. Sanki 1940'lardaki eşit haklar mücadelesinden söz ediyoruz." Darnell Hunt devam ediyor: "Siyahî bir başkanımız olmasına rağmen, ülkede Afro-Amerikalıların durumu yirmi yıl öncesine nazaran çok daha kötüdür."Görülen o ki, ABD tarihinde ilk defa bir siyahî olan Obama'nın, üst üste iki kere başkan seçilmesi, Afro-Amerikalıların durumunu değiştirmemiştir. Bazıları Obama'nın seçilmesine büyük bir anlam yüklemiş ve bunu ABD'de ırkçılığın tarihe gömülmesi olarak ilân etmişti. Hâlbuki olaylar göstermiştir ki, ne siyahî birinin başkan seçilmesi, ne de ırkçılığın yasalardan kaldırılması, sorunun çözümü için yeterli olmamıştır. ABD'de kölelik ve ırkçılık yasaklanmış, ancak siyahîlere karşı önyargı aynen sürmüştür. Bir başka deyişle ABD'de yasalarda ayırımcılık yok, ama siyahîler ayırımcılığın etkilerini her yerde görüyor ve hissediyor. ABD, Ferguson'daki olayları demokratik hakları ve özgürlükleri askıya alarak ve şiddet kullanarak şimdilik bastırabilir. Nitekim Afro-Amerikalıların birçok başkaldırılarını böyle sindirmiştir. Fakat bu, ilânihaye sürmez, sonunda ABD pes etmek zorunda kalacaktır. Çünkü siyahîlerin isyanlarının, tarihi kökleri, sosyal, siyasal ve ekonomik nedenleri vardır. O bakımdan Ferguson'daki olayları, eski kölelerin ırkçılığa karşı isyanı olarak özetlemek mümkündür. Kölelik ticareti, Batılıların silinmez ve örtülmez yüzkarasıdır. Dile kolay, tam 400 yıl bu insanlık dışı uygulamayı sürdürmüşlerdir. Edward Reynolds, "Fırtınaya Karşı Ayakta Kalmak" adlı kitabında köle satışlarını şöyle anlatır: "Köleler satılmak üzere getirildiklerinde, cinsiyetleri ne olura olsun, herhangi bir kusur ve marazları olup olmadığını görmek amacıyla tepeden tırnağa dikkatli bir şekilde kontrol ediliyordu. Sağlamlıklarından emin olmak üzere, kasları, eklemleri, koltuk altları ve kasıkla dikkatli bir şekilde elle muayene ediliyordu. Ağızları da denetleniyordu ve bir dişin eksik olması durumu, fiyatın düşmesine neden olacak bir kusur olarak not ediliyordu." (s.80-81). Köle ticaretinin yasaklanmasından sonra, eski kölelerin bir kısmı yabancı ülkelerden Afrika'ya dönmüşlerdir. Afrika kökenli insanların pek çoğu da, yabancı ülkeler kalsalar da, Afrika'ya geri dönmeseler de, Afrika kıtasıyla manevi bağını korumuşlardır. Bundan dolayı bazı bilim adamları, "Gelecekte dünyayı değiştirecek kıta Afrika, değiştirecek olan insanlar da siyahîlerdir" demişlerdir. Afro-Amerikalılar, ABD'de etnik azınlığın en büyük bölümünü oluşturmaktadır. ABD'de uzun süreden beri yaşadıkları halde, o toplumun bir parçası olmamışlar, ayrı bir halk bilincini sürekli yaşatmışlardır. Bundan da anlıyoruz ki, "siyah güç" eninde sonunda ABD ile hesaplaşacaktır. Onun için Ferguson olaylarını, bir ön hesaplaşma olarak okumak, en doğru değerlendirmedir.
M. Hilmi Yıldırım / diğer yazıları
- İnsan hakları ve ihlâlleri / 01.02.2019
- Sömürü ve şahsiyetli insan / 21.01.2019
- Ekonomik kararlar ve insan davranışları / 09.01.2019
- Medeniyetlerin etkileşimi / 20.12.2018
- Ekonomide bitmeyen tartışma / 12.12.2018
- İletişim çağında iletişimsizlik / 22.11.2018
- Öngörülerdeki isabetsizlikler / 09.11.2018
- Küresel ekonomi ve ülke ekonomileri / 22.10.2018
- Adaletsiz ekonomi / 11.10.2018
- Ekonomide milli strateji / 18.09.2018
- Sömürü ve şahsiyetli insan / 21.01.2019
- Ekonomik kararlar ve insan davranışları / 09.01.2019
- Medeniyetlerin etkileşimi / 20.12.2018
- Ekonomide bitmeyen tartışma / 12.12.2018
- İletişim çağında iletişimsizlik / 22.11.2018
- Öngörülerdeki isabetsizlikler / 09.11.2018
- Küresel ekonomi ve ülke ekonomileri / 22.10.2018
- Adaletsiz ekonomi / 11.10.2018
- Ekonomide milli strateji / 18.09.2018