Evet, niye Diyarbakır?

Gözlerim, gazetelerin manşetlerinde ve kimi yazarların yazılarında dolaşırken kulaklarım da partisinin kampında konuşan Başbakan'da: "Bu ülkede öyle Başbakanlar oldu ki, AB'nin yolu Diyarbakır'dan geçer dedi. Niye Diyarbakır di yorsun, niye Türkiye demiyorsun, niye Konya kayseri demiyorsun?" Dondum kaldım, ne okuduklarımı anlayabiliyorum ne de devam eden konuşmadan bir şey ? Gayri ihtiyari ağzımdan dökülen cümle şu oldu; pişkinliğin bu kadarına da pes doğrusu? Çünkü, sayın Başbakanın kameralar önünde, dolayısıyla yetmiş iki milyonun huzurunda eleştirdiği o cümleye yakın bir cümleyi bizzat kendisi sarfetmişti, hem de defalarca? "BOP projesi çerçevesinde Diyarbakır'ın yıldızı parlayacaktır" sözü, cümle alem biliyor ki sayın Erdoğan'a aittir. "AB'nin yolu Diyarbakır'dan geçer" diyen Mesut Yılmaz'ı şiddetle eleştirdiğimiz gibi, daha sonra aynı cümleyi sarfeden Erdoğan'ı da eleştirmiştik. Sözünü ettiği o başbakanın partisinin tarihe karıştığını her kes biliyor. Demek ki Allah şaşırtıyor ve de söyletiyor. Bu da Allah'ın bu millete bir ikramı olsa gerek Tıpa tıp aynı sözü kendisi ettiği halde gün geliyor medyanın önünde "bu ülkede böyle diyen başbakanlar oldu? "diyebiliyor. O anda kürsünün dibinde her cümlenin sonunda el çırpan kalabalık ne düşündü bilemiyorum ama ben dediğim gibi dondum kaldım. Pişkinlik olur da bu kadarı da fazla. Çocuk yanlış yapsa,yalan söylese kulağını çekersin, böylesine bir pişkinlikle karşınızda olan bir başbakan olursa ne yaparsınız? Her halde o eleştirdiği başbakana yaptığınızı değil mi? Haydi milletim, basiretine güveniyorum senin