Geçenlerde İnstagram'da dolaşırken bir fotoğrafa rastladım. Fotoğrafı paylaşan kişi bir oyuncu… Fotoğraftaki kişi ise Mustafa Kemal Atatürk. Buraya kadar her şey normal. İş sonra garipleşiyor.
Yorumlar kısmına baktım ki birisi aynen böyle yazmış: "Bu adam İslam dininin düşmanı."
Bu yoruma gelen yanıt da aynen şöyle: "İşte bu yüzden seviyoruz."
Bu yorumları okurken aklımda bir sahne canlandı: Sanki Türkiye'yi iki eşit parçaya bölmüşüz; bir tarafta ilk yorumu benimseyip destekleyenler, diğer tarafta ise ikinci yorumu benimseyip destekleyenler.
Basit bir örnekle, Türkiye'nin sürekli gündeminde bulunan bir konunun en basit özetini görüyoruz aslında bu diyalogda. Bir tarafta kendini gerçek Müslüman sanan, Ulu Önder'i ise din düşmanı belleyip Mustafa Kemal'i yanlış tanıyan, O'na sahip çıkmayan ve saygı duymayan bir topluluk var. Diğer tarafta ise; İslam'ı yanlış bilen, Mustafa Kemal'in fikirlerine sahip çıktığını sanan, O'nun yolundan gittiğini düşünen, Atatürk'ü din düşmanı olarak gören ve bu yüzden kendisi de din düşmanı olan bir topluluk var.
Fark ettiyseniz her ikisinin de ortak fikirleri Ulu Önder'i dinsiz bir insan olarak görmeleri. Şimdi düşünmemiz lazım: Gelin geçmişe, MS 600'lü yıllara gidelim. Hatta tam olarak, MS 10 Ekim 680 tarihine gidelim. Bu tarih gelmiş geçmiş en büyük, en vahşi, en acımasız katliamın, Kerbela Olayı'nın yaşandığı gündür.
Kerbela Olayı'nda iki taraf var. Bunlardan biri Muaviye'nin oğlu Yezid, diğer tarafta ise Peygamber torunu Hz. Hüseyin. Sonuçta Hz. Hüseyin, vahşice katledilerek şehadet şerbetinden içmiştir. Şimdi buradan ne anlayacağız? Peygamber torununu katleden Yezid de kendine "Ben Müslüman'ım" diyor. Belgelerle soyunun Hz. Hasan ve Hz. Hüseyin'den geldiği kanıtlanmış ve aslında tam bir gerçek Müslüman olan Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk'e kâfir, dinsiz, din düşmanı diyen ama günde beş vakit namaz kılan da "Ben Müslüman'ım" diyor. Benzerliği gördünüz mü?
Şimdi en başa dönelim, İnstagram'da okuduğum yorumlara. Bir taraf İslam'ı yanlış biliyor, bir taraf da Mustafa Kemal'i yanlış biliyor. Her ikisi de yanlışlarını kendi doğrusu olarak benimsemiş durumda. Sonuç olarak ikisi de bilmiyor. "Yok mu bunun bir çözümü?" diye soracak olursanız, var!
Bu iki kesimi birleştiren, her iki topluluğu ortak paydada bir araya getiren birisi var:
Prof. Dr. Haydar Baş! Üstadım, 'Hoş Geldin Atatürk' eseri ile aslında her iki kesimin de fikirlerini çürütmüştür. "Mustafa Kemal Atatürk, Ehl-i Beyt soyundandır" diyerek gerçeği tam anlamıyla ortaya koymuştur.
Yani, Mustafa Kemal'i seven, İslam'ı ve Allah'ı sever. İslam'ı seven ise Mustafa Kemal'i hayli hayli sever.
"Kim ki Mustafa Kemal Atatürk'e dinsiz diyor, bilin ki o kişi dinsizin ta kendisidir!" (Prof. Dr. Haydar Baş).
- DİYETİSYEN FATMA ÖZDEMİR: Ramazanda tatlı krizlerine son / 20.03.2024
- FATMA ÖZDEMİR: Ramazanda beslenmeye dikkat! / 12.03.2024
- YASEMİN ÖZBEY: Muhalif basına açık mektup! Hâlâ mı? / 29.11.2023
- Fatıma Zehra Aydın: İnancımızı anlamadığımız için Atatürk’ü de anlamadık / 20.08.2023
- Rabia Sümeyye Aydın: Yolsuzluk konusunda da ‘NAS’ olduğunu biliyor muydunuz? / 13.08.2023
- JÜLİDE DOYURUM: ‘Allah dostları aynadır’ / 05.07.2023
- İlyas Güneştekin: Seçim analizi ve BTP lideri Hüseyin Baş / 03.06.2023
- R.Sümeyye Aydın: Sandıktan sonra da umut var / 26.05.2023
- ALİ HAMZA AYDIN: Bireyin mutluluğu toplumsal huzurdur / 02.04.2023