Filistin denince akla çoğunlukla İsrail işgali, çatışmalar, direniş ve insani dramlar gelir. Ancak bu tablo içinde farklı siyasi ve ideolojik akımlar da yıllardır varlığını sürdürüyor. Bunlardan biri de sol hareketlerdir. Filistin'deki sol hem siyasi hem de toplumsal bir olgu olarak 1960'lardan bu yana bu coğrafyanın parçası olmuştur. Bugün gücü azalmış olsa da tarihsel olarak önemli bir yere sahiptir.
Tarihsel kökenler
Filistin'de solun ortaya çıkışı 1960'lı yıllara dayanır. O dönemde Arap dünyasında sosyalist fikirler oldukça etkiliydi. Mısır lideri Cemal Abdülnasır'ın Arap milliyetçiliğiyle harmanladığı "Arap sosyalizmi" birçok ülkede olduğu gibi Filistinli gençler arasında da yankı buldu. Bu dönemde kurulan Filistin Halk Kurtuluş Cephesi (FHKC) ve Filistin Demokratik Halk Kurtuluş Cephesi (FDHKC) gibi örgütler, Marksist-Leninist düşünceden esinlenerek ortaya çıktı.
Bu hareketlerin amacı sadece İsrail'e karşı ulusal bağımsızlık mücadelesi vermek değil, aynı zamanda Filistin toplumunda sosyal adaletin sağlanmasıydı. Sol örgütler, yoksulluk, eşitsizlik ve sınıfsal sömürüye de dikkat çekti. Onlara göre özgür Filistin, aynı zamanda halkın refah içinde yaşadığı bir Filistin olmalıydı.
FKÖ içindeki rol
Filistin Kurtuluş Örgütü (FKÖ), uzun yıllar Filistin halkının ana temsil gücü oldu. Bu yapı içinde FHKC ve FDHKC gibi sol örgütler de yer aldı. Ancak bu gruplar her zaman FKÖ'nün en güçlü unsuru olmadı. FKÖ'de daha merkezde yer alan El Fetih Hareketi (Yaser Arafat'ın liderliğinde) genel politikaları belirledi. Sol örgütler, özellikle 1970'li yıllarda kendi fikirlerini duyurmak için silahlı eylemlere yöneldiler. Bu eylemler uluslararası kamuoyunda büyük yankı uyandırdı, fakat zaman zaman Filistin davasının genel algısını da etkiledi.
1980'lerden itibaren FKÖ içinde uzlaşmacı bir çizgi öne çıkarken, sol örgütler bu sürece mesafeli yaklaştı. Onlara göre İsrail'le yapılan görüşmeler Filistin'in temel haklarını garanti altına almıyordu. Ancak zamanla hem iç bölünmeler hem de dış baskılar bu grupların etkinliğini azalttı.
Soğuk Savaş'ın etkisi ve gerileme dönemi
Filistin'deki solun güç kaybetmesinde Soğuk Savaş döneminin sonu önemli bir dönüm noktası oldu. Sovyetler Birliği'nin dağılması, dünya genelinde sol ideolojilerin desteğini azalttı. Bu durum Filistin'deki sol örgütleri de etkiledi. Maddi destek kaynakları azaldı, örgütlenme zorlaştı. Aynı dönemde İslamcı hareketler, özellikle Hamas, halk içinde daha fazla karşılık bulmaya başladı.
Hamas'ın yükselişi, Filistin siyasetinde ağırlığın ideolojik olarak dine kaymasına yol açtı. Sol örgütler, laik ve seküler bir çizgide oldukları için özellikle Gazze gibi bölgelerde halk desteğini korumakta zorlandı. Bir yandan İsrail'in uyguladığı baskılar, diğer yandan iç siyasi bölünmeler bu hareketleri zayıflattı.
Bugünkü durum: Zayıf ama varlar
Günümüzde Filistin'de sol hareketlerin etkisi oldukça sınırlı. Hem Gazze Şeridi'nde hem de Batı Şeria'da siyaset büyük ölçüde iki ana güç etrafında şekilleniyor: El Fetih ve Hamas. Sol örgütler bu iki kutup arasında sıkışmış durumda. Seçimlere katıldıklarında genellikle düşük oy oranları elde ediyorlar. Ancak tamamen yok olmuş değiller.
Bazı sendikal yapılar, öğrenci toplulukları ve sivil toplum kuruluşları hala sol gelenekten gelen kişiler tarafından yönetiliyor. Bu gruplar daha çok sosyal konulara, yoksulluk, eğitim, kadın hakları ve işçi sorunlarına odaklanıyor. Silahlı mücadele yerine toplumsal farkındalık yaratmayı tercih ediyorlar.
Toplumsal algı ve yeni kuşak
Filistin halkı arasında sol hareketlere bakış karışık. Yaşlı kuşak, 1970'li ve 80'li yıllardaki etkin dönemlerini hatırlarken, genç kuşak bu örgütleri genellikle tarih kitaplarından tanıyor. Bazı gençler sosyal medyada sol düşünceleri yeniden tartışmaya açsa da genel olarak dini ve milli kimlikler halk arasında daha belirleyici olmaya devam ediyor.
Yine de ekonomik sıkıntılar, işsizlik ve yolsuzluk gibi sorunlar gençleri alternatif arayışlarına itiyor. Bu nedenle bazı sol gruplar, ideolojilerini güncelleyip yeni bir toplumsal dil geliştirmeye çalışıyor. Artık öncelikleri büyük teoriler değil, somut sorunlara çözüm bulmak.
Sonuç: Değişen ama kaybolmayan bir akım
Bugün Filistin'deki sol hareketler, geçmişe göre çok daha küçük bir etkiye sahip. Fakat tamamen ortadan kalkmış da değiller. Daha çok düşünsel düzeyde, sivil toplumda ve bazı sendikalarda varlıklarını sürdürüyorlar. Artık silahlı eylemler yerine siyasal çözüm, demokrasi ve sosyal adalet gibi konulara odaklanıyorlar.
Kısacası Filistin'de sol, bir dönem halkın direnişinin güçlü bir parçasıyken, şimdi daha çok entelektüel bir miras olarak yaşamını sürdürüyor. Değişen koşullar, artan baskılar ve bölgesel dengeler bu akımı zayıflattı, ancak tamamen bitirmedi.
Filistin'in karmaşık siyasi yapısı içinde solun geleceği belirsiz. Ama geçmişte olduğu gibi bugün de o topraklarda adalet, eşitlik ve özgürlük üzerine tartışmalar sürüyor.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Cem Bürüç / diğer yazıları
- Filistin'de sol hareketlerin dünü ve bugünü / 05.11.2025
- Almanya Başbakanı Friedrich Merz'in Türkiye ziyareti / 01.11.2025
- Trump'ın Asya turu: Barış fotoğrafları ve ticaret hamleleri / 31.10.2025
- Hindistan'ın petrol dengesinde ince hesap: ABD'ye rağmen Rusya ile ticaret / 30.10.2025
- Balkanlar'da barut kokusu: Gerçek mi, algı mı? / 29.10.2025
- Avrupa'nın enerjide yeni yol arayışı / 28.10.2025
- Trump'ın "kirli oyun" çıkışı ve Asya turu / 26.10.2025
- Rusya ile Amerika: Oyunda yeni hamleler - Türkiye'nin tavrı ve Kuzey Kore'nin gölgesi / 25.10.2025
- Kıbrıs üzerine eski uyarılar, yeni yönelimler / 22.10.2025
- Nadir topraklarda yeni dönem – G7’nin hamlesi ve Türkiye için dersler / 20.10.2025
- Almanya Başbakanı Friedrich Merz'in Türkiye ziyareti / 01.11.2025
- Trump'ın Asya turu: Barış fotoğrafları ve ticaret hamleleri / 31.10.2025
- Hindistan'ın petrol dengesinde ince hesap: ABD'ye rağmen Rusya ile ticaret / 30.10.2025
- Balkanlar'da barut kokusu: Gerçek mi, algı mı? / 29.10.2025
- Avrupa'nın enerjide yeni yol arayışı / 28.10.2025
- Trump'ın "kirli oyun" çıkışı ve Asya turu / 26.10.2025
- Rusya ile Amerika: Oyunda yeni hamleler - Türkiye'nin tavrı ve Kuzey Kore'nin gölgesi / 25.10.2025
- Kıbrıs üzerine eski uyarılar, yeni yönelimler / 22.10.2025
- Nadir topraklarda yeni dönem – G7’nin hamlesi ve Türkiye için dersler / 20.10.2025


















































































