Sözün bittiği yerde, kelimelerin kifayetsiz kaldığı bir ortamda, dünyanın gözü önünde yapılan bu vahşeti, katliamı nasıl anlatabiliriz ki!
Çocuklar, gençler, kadınlar, yaşlılar yediden yetmişe herkes ağlıyor, adeta feryat ediyor. Zalimin zulmü karşısında. Filistin'de, Gazze'de, Refah'ta…
Böyle bir günde insan evladına nasıl sarılabilir, gece nasıl rahat uyuyabilir, nasıl gülebilir, nasıl normal bir yaşama devam edebilir? İnsan ise…
Dünyanın gözü önünde diri diri yanan Refah, aslında diri diri yanan insanlık.
Namazda, hastanede, yolda, yürürken, uyurken vurdular ve şimdi çadırda vuruyorlar.
Sakat kalan bedenler, kör bırakılan gözler, yürüyemeyen ayaklar, yetim kalan çocuklar… Acılar acılar hep aynı yerde. Adeta kör, sağır, dilsiz soykırımı seyredenler. Anlayana.
Neden ağlıyorsun diye sorulan Gazzeli evladımızın cevabı; amca daha ne kadar aç kalacağız?
Aman ya Rabbi...
Filistinli ağlıyor ve diyor ki, Müslümanlar bizi yalnız bıraktı, sahipsiz bıraktı.
Aylardır Hamas'ı hedef aldığını iddia eden İsrail, dağı taşı bombalayarak adeta canlı bir sivil bırakmamak adına vahşice katliam yapıyor.
Canımıza tak denilen bir noktada, olaylar karşısında herkes konuşurken gerçekten bu fotoğrafı tümüyle net ve doğru okuyan, özetleyen bir adres, BTP Genel Başkanı Hüseyin Baş.
Baş'a biraz kulak verelim:
"Bu vahşice katliamda, senin benim bireysel yapabileceğimiz bir şey yok, devletlerin gücüyle bir şey yapılması gerekiyor. Ayrıca Uluslararası Adalet Divanı da bir devlete yaptırım gücü yoksa, söylediğini geçiremiyorsa dünyanın vay haline. Yarın olası bir dünya krizinde, araya girebilecek, hakemlik bir gücünün olmamasının ispatıdır İsrail'in yaptığı bu katliam. Bu arada Uluslararası Ceza Mahkemesinin de bir cezai müeyyide uygulama gücüne sahip olmadığını görmüş olduk. İsrail kim, nasıl bir güç, kaç metrekare toprağa sahip, kaç milyon nüfusa sahip; siyasi, askeri gücü nedir ki, bizim de, bütün herkesin de bilmesi gereken; ona bu gücü veren, arkasındaki dayısı ABD'dir. Dolayısıyla yukarıda ifade ettiğimiz yok sayan ABD'dir. O da herkese 'güçlü benim' mesajını veriyor bu yok saymayla.
Aslında vahşice yapılan Refah saldırısı, tarihte Balkanlarda, Avrupa'nın göbeğinde katledilen Müslüman zulümlerini hatırlatıyor bize. Burada şu soruyu sormak gerekiyor; bütün dünyada hep bu zulümler Müslümanların başına gelmesi de bir tesadüf değildir. Dünyadaki bu fotoğrafı iyi okuyup, biz de bir Müslüman ülkesi olarak, sırada olduğumuzu gözlemlemek gerekir.
İsrail'in yaptığı vahşice katliamın, bedelini maalesef bu kadar büyük Müslüman coğrafyası ödetemiyor, bir sürü güç, bir sürü Arap birliği vs. var, hiçbiri bir şey yapamıyor, yapmıyor. Neden mi?
Kısaca, hiçbirisi oturduğu koltuktan, tahttan, rahatlıktan, güçten kuvvetten, keyiften taviz vermek istemiyor. Acıdır ki hepsinin içinde bir Müslüman kanı var. Adeta Müslümanın kanı peşkeş çekiliyor bu saltanatlara. Bu düzeni değişebilecek, dünyaya adaleti Türk'ün getireceğine inanıyorum. Bu da bize nasip olur inşallah."
Ülkenin gündemi
zde gündemler bir hayli yoğun.
Kırmızı beyazlı renklerimizi temsil eden millilerimizin uçak seyahatleri, anayasa değişikliği, sokak hayvanları, normalleşme süreci ile devam eden Cumhurbaşkanı'nın CHP ziyareti, Galatasaray'ın şampiyonluğu, Trabzonspor Beşiktaş maçı sonrası öncesi olaylar vs.
Nedense bir türlü Türkiye'de, yediden 70'e herkesin, toplumun tamamına yakınının konuştuğu ekonomi hiç mi hiç birinci gündem olamıyor. Neden mi? Çünkü çözümleri yok, çözemiyorlar çözemezler. Tasarruf adı altında yine gündem değişerek kasa boş, bizden bir şey talep etmeyin mesajı veriliyor.
Bir Müslüman ülkesi olarak bugünlerde önceliğimiz, yukarıda ifade etmeye çalıştığımız vahşete, soykırıma, tepkimizi gereğince ortaya koyarak, topyekûn ülke olarak gereğini yapmaktır.
Son olarak her daim çözümü tekrarlıyoruz. Sistem değişmeli adres, Prof. Dr. Haydar Baş' a ait Milli Ekonomi Modeli.
Türk'ün dünyaya adalet getireceği günleri görmek temennisiyle…
- Nasıl bir gençlik? / 12.05.2025
- Ezber bozan adam! / 15.04.2025
- Nice bayramlara… / 29.03.2025
- Nasıl bir gelecek? / 19.03.2025
- Bu acele nedir? / 12.03.2025
- Milletimiz ayıkana kadar / 04.03.2025
- Çözüm, Milli Ekonomi Modeli / 26.02.2025
- Neden herkes mutsuz? / 10.02.2025
- Milli Ekonomi Modeli uygulanmadan Türkiye kurtulamaz / 15.01.2025