Geleceğimizin teminatı gençliğimiz adına defaatle ifade etmeye çalıştığımız bir gerçeği tekrar vurgulamak istiyoruz: Gençler, bu ülkenin gelecekteki gerçek sahipleridir.
Hayatın kanunu doğum, yaşam ve sonrasıdır.
Bu gerçekle birlikte her ülkenin varlığının temel direği ailedir. Ailenin özünde, Prof. Dr. Haydar Baş Bey'in ifadesiyle; "İnsanı, önce kendi yararına, sonra ailesine, ardından ülkesine faydalı bir şekilde kazanabilmek ve yetiştirebilmektir."
Dünyada, özellikle batı ülkelerinde eğitim sisteminin sonuçlarını hepimiz biliyoruz. Bizim de yaptığımız seyahatlerde müşahede ettiğimiz bir gerçeklik var.
Evet, bu bir İngiliz, bu bir Alman, bu bir Fransız diyebiliyoruz.
Mesleğimiz gereği ülkenin birçok şehrinde bulunma imkânına sahibiz.
Ne hazindir ki sokaklarda gördüğümüz Türk gencimizin hali bizleri derinden yaralıyor.
Bu nedenle, daha fazla kan kaybetmeden; ailesine, toplumuna, devletine ve milletine faydalı, rol model Türk gencini yetiştirmek zorundayız.
Gençlikteki olumsuzluklar ve eksiklikler önce ailenin, sonra toplumun ve en sonunda da onları her yönüyle eğitmekle sorumlu olan devletin görevidir.
Hepimizin umudu ve beklentisi, ülkemizin geleceğini emanet edeceğimiz gençlerdir.
Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün şu sözleri bizlere yol göstermektedir:
"Gençler! Benim gelecekteki emellerimi gerçekleştirmeyi üstlenen gençler!
Bir gün bu memleketi, beni anlamış bir gençliğe bırakacağımdan dolayı çok memnun ve mesudum. Buna gerçekten sevinmekteyim. Fakat beraber yaşadığımız sürece benim hedefime yürümenizi hepinizden istemek, geçerli bir hakkım olarak tanınmalıdır."
Yıllardır ülkemizdeki temel problemleri sayarken hep eğitim diyoruz.
Maalesef en çok değişen sistem yine eğitim sistemi ve Milli Eğitim Bakanlığı olmuştur.
Konumuzun başına dönersek, son dönemlerde sıkça duyduğumuz ve okuduğumuz bir gerçek var: Türk gençliği ciddi bir tehlike ile karşı karşıya.
Özellikle ortaokul seviyelerine kadar inen uyuşturucu, sanal bahis, kumar ve çeteleşme, gençlerimizin umutlarını hedef almakta ve toplumsal yapımızı zedelemektedir.
Bu büyük tehditler adeta geleceğimizi karartmaktadır.
Türkiye'de iktidar ve muhalefet arasındaki siyasi çekişmeler bir yana, çözüm odaklı siyaset yapan tek ses, yine ülke meselelerini ve gençliği sahiplenmeye devam ediyor.
"Türkiye'nin dört bir yanında eş zamanlı olarak geleceğimizi savunuyoruz" seminerleriyle yola çıkan BTP lideri Hüseyin Baş, "Geleceği Savunmak" çağrısıyla geleceğimiz için mücadeleye omuz vermeye herkesi davet etmektedir.
Sayın Baş, herkesin dikkat kesilmesi gereken önemli uyarılar ve çözümler sunmaktadır:
• "Kimliksiz, hedefsiz ve idealsiz bir toplum oluşuyor."
• "Gençlerimize, milli ve dini birliği içinde barındıran bir kimlik kazandırmak zorundayız."
• "Yediğimiz gıdalarla zehirleniyoruz, izlediğimiz kanallarla zehirleniyoruz."
Ülkemiz ve geleceğimiz için, insanımıza ve nesillerimize sahip çıkmak zorundayız.
Lütfen bu konuda duyarlı olalım.
Son söz, Ata'mızın veciz ifadesi:
"İstiklal, istikbal, hürriyet, her şey adaletle kaimdir."
Hayatın kanunu doğum, yaşam ve sonrasıdır.
Bu gerçekle birlikte her ülkenin varlığının temel direği ailedir. Ailenin özünde, Prof. Dr. Haydar Baş Bey'in ifadesiyle; "İnsanı, önce kendi yararına, sonra ailesine, ardından ülkesine faydalı bir şekilde kazanabilmek ve yetiştirebilmektir."
Dünyada, özellikle batı ülkelerinde eğitim sisteminin sonuçlarını hepimiz biliyoruz. Bizim de yaptığımız seyahatlerde müşahede ettiğimiz bir gerçeklik var.
Evet, bu bir İngiliz, bu bir Alman, bu bir Fransız diyebiliyoruz.
Mesleğimiz gereği ülkenin birçok şehrinde bulunma imkânına sahibiz.
Ne hazindir ki sokaklarda gördüğümüz Türk gencimizin hali bizleri derinden yaralıyor.
Bu nedenle, daha fazla kan kaybetmeden; ailesine, toplumuna, devletine ve milletine faydalı, rol model Türk gencini yetiştirmek zorundayız.
Gençlikteki olumsuzluklar ve eksiklikler önce ailenin, sonra toplumun ve en sonunda da onları her yönüyle eğitmekle sorumlu olan devletin görevidir.
Hepimizin umudu ve beklentisi, ülkemizin geleceğini emanet edeceğimiz gençlerdir.
Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün şu sözleri bizlere yol göstermektedir:
"Gençler! Benim gelecekteki emellerimi gerçekleştirmeyi üstlenen gençler!
Bir gün bu memleketi, beni anlamış bir gençliğe bırakacağımdan dolayı çok memnun ve mesudum. Buna gerçekten sevinmekteyim. Fakat beraber yaşadığımız sürece benim hedefime yürümenizi hepinizden istemek, geçerli bir hakkım olarak tanınmalıdır."
Yıllardır ülkemizdeki temel problemleri sayarken hep eğitim diyoruz.
Maalesef en çok değişen sistem yine eğitim sistemi ve Milli Eğitim Bakanlığı olmuştur.
Konumuzun başına dönersek, son dönemlerde sıkça duyduğumuz ve okuduğumuz bir gerçek var: Türk gençliği ciddi bir tehlike ile karşı karşıya.
Özellikle ortaokul seviyelerine kadar inen uyuşturucu, sanal bahis, kumar ve çeteleşme, gençlerimizin umutlarını hedef almakta ve toplumsal yapımızı zedelemektedir.
Bu büyük tehditler adeta geleceğimizi karartmaktadır.
Türkiye'de iktidar ve muhalefet arasındaki siyasi çekişmeler bir yana, çözüm odaklı siyaset yapan tek ses, yine ülke meselelerini ve gençliği sahiplenmeye devam ediyor.
"Türkiye'nin dört bir yanında eş zamanlı olarak geleceğimizi savunuyoruz" seminerleriyle yola çıkan BTP lideri Hüseyin Baş, "Geleceği Savunmak" çağrısıyla geleceğimiz için mücadeleye omuz vermeye herkesi davet etmektedir.
Sayın Baş, herkesin dikkat kesilmesi gereken önemli uyarılar ve çözümler sunmaktadır:
• "Kimliksiz, hedefsiz ve idealsiz bir toplum oluşuyor."
• "Gençlerimize, milli ve dini birliği içinde barındıran bir kimlik kazandırmak zorundayız."
• "Yediğimiz gıdalarla zehirleniyoruz, izlediğimiz kanallarla zehirleniyoruz."
Ülkemiz ve geleceğimiz için, insanımıza ve nesillerimize sahip çıkmak zorundayız.
Lütfen bu konuda duyarlı olalım.
Son söz, Ata'mızın veciz ifadesi:
"İstiklal, istikbal, hürriyet, her şey adaletle kaimdir."
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Nuri Okumuş / diğer yazıları
- Geleceği savunmak / 23.09.2025
- Zulüm, katliam, soykırım… / 13.08.2025
- 1991-2025’e tarihi hakikat! / 17.06.2025
- Nasıl bir gençlik? / 12.05.2025
- Ezber bozan adam! / 15.04.2025
- Nice bayramlara… / 29.03.2025
- Nasıl bir gelecek? / 19.03.2025
- Bu acele nedir? / 12.03.2025
- Milletimiz ayıkana kadar / 04.03.2025
- Çözüm, Milli Ekonomi Modeli / 26.02.2025
- Zulüm, katliam, soykırım… / 13.08.2025
- 1991-2025’e tarihi hakikat! / 17.06.2025
- Nasıl bir gençlik? / 12.05.2025
- Ezber bozan adam! / 15.04.2025
- Nice bayramlara… / 29.03.2025
- Nasıl bir gelecek? / 19.03.2025
- Bu acele nedir? / 12.03.2025
- Milletimiz ayıkana kadar / 04.03.2025
- Çözüm, Milli Ekonomi Modeli / 26.02.2025