Sıranın bir şekilde fındığa da geleceği belliydi. Şeker pancarı, buğday, pamuk, tütün ve nihayet fındık. Türkiye'nin ihracatsız yıllarının can simidi, göz nuru olan fındık, AKP döneminde bitme noktasına getirildi. "Siz misiniz fındık ağaçlarını sökmeyip yenilerini diken, IMF'ye, ele güne hükümeti azarlattıran" diyen bir iktidarın son marifeti olarak fındığı tartışıyoruz. Karadeniz'de sekiz milyon insanın sofrasındaki kişi başına düşen ekmek dilimi sayısını direkt olarak belirleyen bir ürün fındık. İthalata bağlı olmaksızın tamamı dış ticari denge açısından ülkemize her yıl yaklaşık 2 milyar dolar kar bırakan nimet. Dershane parası, düğün parası, yeşil Karadeniz kıyılarının süsü fındık. AKP'nin küresel amcalarının ülkemizin çimentosu, demiri, tuğlası ve her şeyi olan Karadeniz insanını devletine, bayrağına, tarihine, sancağına düşman etmek için kullanmaya çalıştığı, bu yönüyle ulusal güvenlik açısından bile stratejik öneme sahip olan silah. DSP-MHP-ANAP Koalisyonu nasıl göz göre göre harakiri yapmış kendini AB-IMF kuyusuna balıklama bırakmışsa, bu rekoru kırmak istermiş gibi AKP Hükümeti kendi sonunu kendi elleriyle hazırlıyor. Başbakan, Adana'da, Erzurum'da ve memleketin çeşitli bölgelerinde çiftçi, üretici ve işsiz vatandaşlarımızı fırçalamıştı. Polyanna koroları henüz bir karar vermek için erken olduğunu, hükümete en azından birkaç yıl zaman verilmesi gerektiğini söylemişlerdi. Geldi zaman gitti zaman bu mahkemenin günü ne zaman? Başbakan Erdoğan'a en büyük desteği verip anayasayı değiştirecek sandalye sayısıyla iktidara taşıyan Karadeniz Bölgesi'nin(fındık üreticisinin), Türk Siyasi Tarihi incelendiğinde iktidar kapısının anahtarını elinde bulundurduğunu görürüz. Bu üç aşağıdır beş yukarıdır ama iki aşağı altı yukarı değildir. Elbette iktidarları değerlendirmek için en güvenilir anket yeri seçim sandığıdır. Fakat, çeşitli mazeretler ileri sürdükleri halde bir seferde sandığa gömülen partiler bile fındığa karşı bu kadar aleni bir düşmanca tavır sergilememişti. Fiskobirlik özerkleştikten sonra açıkladığı tatmin edici fiyatları, AKP İktidarı'na maletmeye çalışan vekillerin sesi soluğu, tatilde bölgede olmalarına rağmen bu konuda pek duyulmuyor. Üretici ve bölge esnafı büyük bir hayal kırıklığıyla seçim döneminde vekilleri ne şekilde karşılayacağının planlarını yapıyor.İşin kötüsü, milletin oyuyla iktidar koltuğuna oturan Başbakan'ın Karadeniz'de her türlü bahaneyle fındık konusunu gündeme getirip her seferinde, zaten yerlerde sürünen fındık fiyatını daha da düşürmesi. Bu da, "Bu adamı kullanın, deliğe süpürmeyin" diyen sevgili danışmanının jestine karşılık yapılmış bir jest herhalde. Haydi şimdi gelecek seçimi bu pencereden değerlendirin. Galiba fındığın fendi hükümeti yendi.
Serdar Peker / diğer yazıları
- Domuz jeltini / 09.07.2012
- Dış ticaret ve futbol endüstrisi / 20.06.2012
- Tüketim kabiliyeti / 03.06.2012
- 21. yüzyıl ve paranın hürriyeti / 25.04.2012
- 21. yüzyıl ve paranın işlevi / 12.04.2012
- Belirleyici olan kabullerdir / 06.03.2012
- MEM presi altında kapitalizm / 18.02.2012
- Ekonomide belirlilik / 23.04.2010
- Reel faiz gerçekten reel mi? / 19.10.2007
- Dolardan Kaçışın Akıbeti / 04.10.2007
- Dış ticaret ve futbol endüstrisi / 20.06.2012
- Tüketim kabiliyeti / 03.06.2012
- 21. yüzyıl ve paranın hürriyeti / 25.04.2012
- 21. yüzyıl ve paranın işlevi / 12.04.2012
- Belirleyici olan kabullerdir / 06.03.2012
- MEM presi altında kapitalizm / 18.02.2012
- Ekonomide belirlilik / 23.04.2010
- Reel faiz gerçekten reel mi? / 19.10.2007
- Dolardan Kaçışın Akıbeti / 04.10.2007