logo
20 NİSAN 2024

Fındık musalla taşında

14.08.2009 00:00:00
Fındık müstahsilini yerinde ziyaret etmek için bir grup arkadaşla Karadeniz bölgesinde inceleme ve araştırma yaptık. Gördük ki fındık musalla taşında. Yalnız fındık mı, fındık üreticisi de bir meçhulle karşı karşıya.  Görevi fındığı tanıtmak olan FTG "fındık tanıtım grubu" bile artık fındığa karşı saf tutmuş. Oysa tanıtım grubunun görevi fındığa müşteri bulmak, fındığı pazarlamak. Üstelik ülkemizde bile fındık yeterince tanınmıyor ve tüketilmiyorken; dünyanın en kaliteli fındıkları bizim ülkemizde üretiliyorken; dünyada üretilen fındıkların % 75 ni üreten tekel sahibi iken; tekel olmamıza rağmen fındık borsası başka bir ülkenin elindeyken, borsayı ülkemize taşımanın hesabını yapacağına bakın ne diyor fındık tanıtım grubu: fındıkta ne devlet, ne ihracatçı, ne üretici, ne tüketici kimse memnun değil. Kimse kazanmıyor" yanlış okumadınız. Fındığa kim bulaştıysa kaybetti diyor bu grub. Devamında ise, üreticinin destekleneceği ve tüketicinin kazanacağı bir sisteme ihtiyaç olduğunu reklamlarla ilan ediyor. İşte tam da bu arifede hükümet fındık politikasını açıklıyor. Diyor ki üretimde fazlalık var, fındık ağaçları sökülecek. Fındık sökümü yapılacak ruhsatlı tarlası olanlara doğrudan gelir desteği verilecek. Ne zamana kadar, ağaçlar sökülene kadar. Yani bir bakıma sus payı verilecek. Fındık alanları sökülecek fındıkçıya para dünya bankasından kredi alınarak verilecek. Yani hükümet faizli parayla dışarıdan borç alarak fındık ağaçlarının yok edilmesini teşvik edecek. Şayet müstahsil ağacını sökmezse zabıta zoruyla fındık ağaçları sökülecek ve masrafları bahçe sahiplerinden alınacak. Güya 750 metrenin üzerinde ve %6 eğimin altında fındık bahçeleri sökülerek fındık üretimi tam %40 azaltılmış olacak. 240 bin üretici işten el çektirilmiş olacak.Gelelim fındıkların satışına. Bu sene TMO fındık satın almayacak. Fındık, tüccarının insafına terk edildi bile. Fındık serbest piyasada şu sıralar ancak 2-2,5 liraya alıcı buluyor, maliyeti ise 3,5 lira civarında. Üstelik fındık fiyatı daha da düşeceğe benziyor. BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş seçim çalışmaları sırasında hükümetin fındığa 1 lira bile veremeyecek diye ikaz etmişti, zaten. Dün Ege çiftçisinin, Akdeniz çiftçisinin, Güneydoğu çiftçisinin "eksek de mi zarar etsek, ekmesek de mi" veya bir başka şekilde "ürün tarlada mı kalsa zarar etsek, tarladan kaldırsak da mı zarar etsek" ikilemi içerisindeler.Fındık üreticisi mağdur, endişeli ve gergin bir bekleyiş içerisinde. Zaten Karadeniz'in en temel sorunlarından birisi işsizlik. Sürekli göç veren bir bölge Karadeniz. Memleketin diğer bölgelerinde de işsizlik almış başını gitmiş vaziyette. Orda iş yok, burda iş yok. Bölge süratle sosyal çalkantılara çanak tutacak pozisyona doğru sürükleniyor. Gittiğimiz kahvelerde, köylerde, bahçelerde insanların kendi aralarında bile her an kavga zemininin hazır olduğunu gördük. Mesela üretici düğününü, derneğini, borcunu hep fındık vaktine göre ayarlamış. Fakat ürününün elinde kalması, satsa da beklediği paranın eline geçmemesi onu yıkmış durumda. Borcunu ödeyemeyen kişi, önce bankaya mahkûm olacak, ardından elinde eteğinde ne varsa onu kaybedecek; bunlar kaçınılmaz olarak görülüyor. Karadeniz bölgesinde 8 milyon insanın fındıktan geçindiğini hesaba katarsak, işin varacağı vahim boyutu var bir de siz düşünün. Sökülen alanlara alternatif ürünlerin ekilmesi salık veriliyor. Bu daha önce çok denendi ama hiçbir faydası olmadı. Bu herkes tarafından biliniyor. Hatta önerilen kızılağacın yanmaktan başka bir işe yaramadığı, yöresel olarak işe yaramaz adamlara 'kızılağaç' benzetmesi yapıldığı herkes tarafından biliniyor.Karadeniz'in yüksek bölgelerinden fındık söküldüğü zaman toprak erozyonu da kaçınılmaz olacak. Sosyal erozyon, mali erozyon işin cabası. Peki, bu kadar risk niçin göze alınıyor. Aslında cevabı çok açık ve net: Hükümet, AB'yle yaptığı anlaşma gereği çiftçi sayısını 35 milyondan 15 milyona düşürme sözü verdi. Anlaşmanın altına imzası koydu. Bu hedefe ulaşmak içinde, çok kararlı adımlar atıyor. Tarımda kendi kendine yeten 7 ülkeden biri olan Türkiye artık dışarıdan tarım ürünleri alır hale gelmiştir. Hatta buğdayını bile dışarıdan ithal eder durumdadır. Her konuda olduğu gibi tarımda da AB ve ABD Türkiye'yi pazar olarak görmek istemektedir. Hükümetin yaptığı icraat bunu temin etmektedir. Uygulanan politikalarla kırsal kesim, AB'nin talimatlarıyla boşaltılmaktadır. Tarım ve tarımsal alanlar bilinçli olarak terk ettirilmektedir. Ürünlere kota uygulanmakta, çiftçiye hak ettiği ürün bedeli verilmemekte, üstelik maliyeti etkileyen gübre, mazot gibi kalemlerin fiyatı yükseltilmektedir. Sonuçta çiftçi işten el çektirilmektedir. Köyler boşaltılmış durumdadır. İşte tam da bu noktada insanın hatırına ulusal bütünlüğümüz gelmektedir. İnsanın aklına güneydoğu bölgesi geliyor. İşsizlik, göçler, mali kriz derken insanlar memleketlerinden kopartılmış olacak. Bugün sanki güneydoğunun yaşadığı bunalımlı bir kadere doğru sürüklenmek isteniyor Karadeniz.
 
Doç. Dr. Ahmet H. Kepekçi / diğer yazıları
Devletin malı deniz, yiyen ıstakoz
Beşiktaş 5 maç sonra kazandı
Galibiyet Serdar Topraktepe yönetiminde geldi
Geçen yılki yatırım tutarı 3.7 milyar dolar
5 yılda 11.2 milyar dolarlık yatırım yaptı
Randevusunu iptal etmeyen yandı
Koca'dan MHRS açıklaması
Seçim sonrası ilk karşılaşma
Özel ve Kılıçdaroğlu aynı karede
Polis aracında ağlayarak pişman olduğunu söyledi
Jandarma üniforması ile GBT yapıyordu
İsviçre'de çıkan haber tartışma yaratmıştı
Beypazarı'ndan 'mevzuat' açıklaması
Yeni seçilen CHP’li başkanların ‘genelge’ sıkıntısı
Liyakat mi sadakat mi?
İsrail, Suriye'nin hava savunma sistemlerini hedef aldı
Saldırıda maddi hasar meydana geldi
Polat çiftine 'vergi usul kanuna muhalefet'ten tahliye
Diğer suçlardan 'tutukluluk' devam ediyor
CHP'den iktidarın arazi satışlarına tepki
'AKP enkaz bırakarak çöküyor'
Yüksek et fiyatı sorunu ithalatla çözülemez
Et ürünlerinde KDV kaldırılsın
Merkez Bankası anketi açıklandı
Dolar, enflasyon, faiz tahminleri belli oldu
Gelecek burada
10 yılda 20 kat büyüyecek
Çocuk nüfusumuz açıklandı
Nüfusumuzun yüzde 26'sı çocuk
Devletin malı deniz, yiyen ıstakoz
Beşiktaş 5 maç sonra kazandı
Galibiyet Serdar Topraktepe yönetiminde geldi
Geçen yılki yatırım tutarı 3.7 milyar dolar
5 yılda 11.2 milyar dolarlık yatırım yaptı
Randevusunu iptal etmeyen yandı
Koca'dan MHRS açıklaması
Seçim sonrası ilk karşılaşma
Özel ve Kılıçdaroğlu aynı karede
Polis aracında ağlayarak pişman olduğunu söyledi
Jandarma üniforması ile GBT yapıyordu
İsviçre'de çıkan haber tartışma yaratmıştı
Beypazarı'ndan 'mevzuat' açıklaması
Yeni seçilen CHP’li başkanların ‘genelge’ sıkıntısı
Liyakat mi sadakat mi?
İsrail, Suriye'nin hava savunma sistemlerini hedef aldı
Saldırıda maddi hasar meydana geldi
Polat çiftine 'vergi usul kanuna muhalefet'ten tahliye
Diğer suçlardan 'tutukluluk' devam ediyor
CHP'den iktidarın arazi satışlarına tepki
'AKP enkaz bırakarak çöküyor'
Yüksek et fiyatı sorunu ithalatla çözülemez
Et ürünlerinde KDV kaldırılsın
Merkez Bankası anketi açıklandı
Dolar, enflasyon, faiz tahminleri belli oldu
Gelecek burada
10 yılda 20 kat büyüyecek
Çocuk nüfusumuz açıklandı
Nüfusumuzun yüzde 26'sı çocuk
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.