Gadir-i Hum hutbesini ilk olarak El-Ezher'de (Füruu Şia) Şia'nın kolları (bölümleri) dersinde öğrenmiştik.
Gadir-i Hum hutbesi Şii olsun, Sünni olsun bütün ümmet tarafından kabul edilen bir hutbedir. Bizlerin tercih ettiği hadis kaynaklarında Gadir-i Hum hutbesi, Sahih-i Müslim, (c. 7, s. l22, Bab-u Fezail-i Ali), Müsned-i Ahmed b. Hanbel (c. 4. s. 372.), Hasais-i Nisai (s. 21) adlı eserlerde zikredilmiştir.
Herkesin varlığında ittifak ettiği metinlerinde birleştiği bir hutbe. Pekâlâ, Müslümanlar, İnanan müminler, bu hutbede neden dolayı tartışıyorlar neden çekişiyorlar?
Hutbenin içeriğinde bir kapalılık da yok!
Hutbede Efendimiz (s.a.a.) kısaca "Ben kimin Mevla'sı isem Ali de onun Mevla'sıdır. Ey Allah'ım, O'nu seveni sen de sev; O'na düşman olana sen de düşman ol" diye buyuruyor.
Mevla kelimesi ne manaya geliyor, diye işe başlayan bazılarının sözleri; İsrail oğullarının "hangi vasıflarda, hangi renk inek kesecektik" (Bakara suresi ayet; 67-73) sorularıyla, olayı yokuşa sürenlerin, katilin ortaya çıkmaması için işi çıkmaza sürenlerin, sözlerine çok benziyor!
Tartışılan, ihtilafa dönüşen konu ise bu hutbe ile Maide Sûresi 67. ayeti kerimesinin nüzulünün aynı anda gerçekleşip, Peygamber Efendimizin (s.a.a.) kendisinden sonra, İmam Ali'nin (a.s.) halifeliğini naspettiğidir.
İslam Ümmetindeki, 222 Sünni İslam âlimi Gadir-i Hum hutbesiyle, Efendimizin (s.a.a.) İmam Ali (a.s.) halifeliğini naspettiğini yazmış oldukları eserlerinde ortaya koymuşlardır. (Tevhidin Merkezi Ehl-i Beyt Prof. Dr. Haydar Baş, s. 81-117)
Maksat hakkı bilmek, hak olanı görmek, hakka tabi olmaksa, kısa bir dünya saadeti için sonsuz bir ahireti mahvetmeye değer mi?
Müslümanlarda Halifelik müessesesi Şii'siyle, Sünni'siyle ihtilaf etmedikleri bir konudur. İhtilaf edilen konu halifenin vasıfları ve kim tarafından tayin edilmesi gerektiğidir.
Ülkemizde tasavvuf, Allah'a vasıl olmada Mevlanalar, Yunuslar, Hacı Bayramı veliler, Taptuk Emreler, Aziz Mahmut Hüdailer gibi örnekleriyle gördüğümüz bir müessesedir. Böyle bir müessesede posta oturacak kişilerin kim tarafında nasıl naspedildiğine, nasıl seçildiğine bir bakmamız gerekir! Halifelik gibi bir makamın demokratik veya monarşik bir rejim olmadığını kime hatırlatmamız gerekiyor?
Halifelik nedir? Halifenin vasıfları nelerdir? Halife tayinle mi, yoksa seçimle mi, kim tarafından iş başına getirilir? Benzeri soruları Nebevi rivayetlerle çözüme ulaştırabilecek, İslam dünyasındaki yanan fitne ateşini kıyamete kadar söndürüp gerçek birliği, beraberliği, kardeşliğimizi yaşamaya vesile olacak olan Gadir-i Hum'u anlamayı Cenabı Mevla'dan niyaz eder, bayramınızı en içten dileklerimle kutlarım.
Gadir-i Hum hutbesi Şii olsun, Sünni olsun bütün ümmet tarafından kabul edilen bir hutbedir. Bizlerin tercih ettiği hadis kaynaklarında Gadir-i Hum hutbesi, Sahih-i Müslim, (c. 7, s. l22, Bab-u Fezail-i Ali), Müsned-i Ahmed b. Hanbel (c. 4. s. 372.), Hasais-i Nisai (s. 21) adlı eserlerde zikredilmiştir.
Herkesin varlığında ittifak ettiği metinlerinde birleştiği bir hutbe. Pekâlâ, Müslümanlar, İnanan müminler, bu hutbede neden dolayı tartışıyorlar neden çekişiyorlar?
Hutbenin içeriğinde bir kapalılık da yok!
Hutbede Efendimiz (s.a.a.) kısaca "Ben kimin Mevla'sı isem Ali de onun Mevla'sıdır. Ey Allah'ım, O'nu seveni sen de sev; O'na düşman olana sen de düşman ol" diye buyuruyor.
Mevla kelimesi ne manaya geliyor, diye işe başlayan bazılarının sözleri; İsrail oğullarının "hangi vasıflarda, hangi renk inek kesecektik" (Bakara suresi ayet; 67-73) sorularıyla, olayı yokuşa sürenlerin, katilin ortaya çıkmaması için işi çıkmaza sürenlerin, sözlerine çok benziyor!
Tartışılan, ihtilafa dönüşen konu ise bu hutbe ile Maide Sûresi 67. ayeti kerimesinin nüzulünün aynı anda gerçekleşip, Peygamber Efendimizin (s.a.a.) kendisinden sonra, İmam Ali'nin (a.s.) halifeliğini naspettiğidir.
İslam Ümmetindeki, 222 Sünni İslam âlimi Gadir-i Hum hutbesiyle, Efendimizin (s.a.a.) İmam Ali (a.s.) halifeliğini naspettiğini yazmış oldukları eserlerinde ortaya koymuşlardır. (Tevhidin Merkezi Ehl-i Beyt Prof. Dr. Haydar Baş, s. 81-117)
Maksat hakkı bilmek, hak olanı görmek, hakka tabi olmaksa, kısa bir dünya saadeti için sonsuz bir ahireti mahvetmeye değer mi?
Müslümanlarda Halifelik müessesesi Şii'siyle, Sünni'siyle ihtilaf etmedikleri bir konudur. İhtilaf edilen konu halifenin vasıfları ve kim tarafından tayin edilmesi gerektiğidir.
Ülkemizde tasavvuf, Allah'a vasıl olmada Mevlanalar, Yunuslar, Hacı Bayramı veliler, Taptuk Emreler, Aziz Mahmut Hüdailer gibi örnekleriyle gördüğümüz bir müessesedir. Böyle bir müessesede posta oturacak kişilerin kim tarafında nasıl naspedildiğine, nasıl seçildiğine bir bakmamız gerekir! Halifelik gibi bir makamın demokratik veya monarşik bir rejim olmadığını kime hatırlatmamız gerekiyor?
Halifelik nedir? Halifenin vasıfları nelerdir? Halife tayinle mi, yoksa seçimle mi, kim tarafından iş başına getirilir? Benzeri soruları Nebevi rivayetlerle çözüme ulaştırabilecek, İslam dünyasındaki yanan fitne ateşini kıyamete kadar söndürüp gerçek birliği, beraberliği, kardeşliğimizi yaşamaya vesile olacak olan Gadir-i Hum'u anlamayı Cenabı Mevla'dan niyaz eder, bayramınızı en içten dileklerimle kutlarım.
Ali Nezir / diğer yazıları
- Kâmil kul, kâmil mü’min / 19.04.2024
- Sizce zulüm nedir? / 08.03.2024
- Allah adına konuşmak / 26.02.2024
- Kimi sevmemiz lazım! / 25.12.2023
- Diyanet’e açık mektup / 17.11.2023
- ‘Ne mutlu Türk’üm’ diyen olun! / 10.11.2023
- Vatandaşlık hakları ve Alucralılık! / 04.11.2023
- Nice yüzyıllara / 30.10.2023
- Eğitimden ne anlıyoruz? / 21.09.2023
- Aldananlar ve aldatanlar / 07.09.2023
- Sizce zulüm nedir? / 08.03.2024
- Allah adına konuşmak / 26.02.2024
- Kimi sevmemiz lazım! / 25.12.2023
- Diyanet’e açık mektup / 17.11.2023
- ‘Ne mutlu Türk’üm’ diyen olun! / 10.11.2023
- Vatandaşlık hakları ve Alucralılık! / 04.11.2023
- Nice yüzyıllara / 30.10.2023
- Eğitimden ne anlıyoruz? / 21.09.2023
- Aldananlar ve aldatanlar / 07.09.2023