Prof. Dr. Haydar Baş'ın kulakları çınlasın, bundan tam yirmi yıl evvel, 1991'de Amerika birinci Körfez çıkarması yaptığında demişti ki; "Bu hareketin gerçek hedefi Türkiye'dir."Sayın Baş'ın o gün yaptığı bu tarihi tespiti, yakın çevresinde olan bizler de tam anlıyamamıştık, anlar gibi yapmıştık sadece...O günden bu güne geçen her ay, her yıl sayın Baş'ı haklı çıkardı.Hatırlayın, o körfez çıkarmasından sonra literatüre giren 32. Paralel... 32. Paralelin Güneyi Kuzeyi meselesi... Uçuşa kapalı bölge... Sonra icad edilen Çekiç Güç... Çevik Güç kavramları... Irak'tan kaçıp ülkemize sığınan yüz binlerce Peşmerge meselesi... Ve yirmi yıl sonra Irak'ın hali, Irak'ın Kuzeyinin hali ve bizim Güneydoğumuzun hali...Bu gün Suriye'de olanlar, Suriye'den kaçanlar ya da kaçırılıp bizim topraklarımıza sığınanlar... Kamplar, çadırkentler...O günlere ne kadar da benziyor değil mi?Yine işin içinde haçlılar var, yine Amerika var ve yine sayın Baş'ın basireti ile bakarsak hedef cennet vatanımız Türkiye...Biri var, tehlikeyi yirmi yıl evvel seziyor, canhıraş feryatlarla halkını uyarıyor, dikkatli ol hedef sensin, senin vatanın diyor.Biirileri de var, tehlike gelmiş kapıya dayanmış, savaş tamtamları çalıyor, haçlı oyunları ile kardeş ülkeler bir birine vuruşturulmak üzere onlar hala kulaklarının üstüne yatıyorlar.Yatsalar iyi, okyanus ötelerinden telefon bekliyorlar...Birileri demişti ya gemi var gemicik var.Biz de diyoruz ki lider var lidercik var.İkinci Körfez çıkarması dedikleri 2003' te başlayan Irak işgalinin hemen öncesinde yapılan yayınların nerdeyse aynısını yandaş basında müşahede ediyoruz.O gün, haçlı işgaline zemin hazırlamak için, Türk milletini zihnen iğfal etmek için Saddam'ın zalimliğinden, kimyasal silahlarından, Ankara'yı vuracak toplarından söz edenler bu gün de Suriye yönetimini aynı mantıkla yerden yere vuruyorlar.Basiretsizliğin bu kadarına yazıklar olsun.Dün, cennet vatanımızın Güneydoğusunu karıştırmak için orada bir maşa, bir bebek katili, bir terör örgütü icad eden haçlı-siyonist plancılar bu gün de bu ülkenin Güneyini karıştırmak için aynı ihanet adımları peşindeler.Amerikan ağzı ile yayın yapan, yazı yazan gazeteci kılığındaki alçaklar, bir yandan Şam yönetimini diktatör, acımasız, asan kesen ilan ediyorlar ama hkümet güçlerine karşı tankla, topla, savaş uçakları ile savaşan muhaliflere; "bu dikta rejiminde bu donanım nerden?" diye sormuyorlar.Bu gerçeği milletten de ısrarla saklıyorlar.Yirmi yıldan beri etrafımızda döndürülen bu haçlı fırıldaklarının "Türkçesini" bilenler aslında...O bilenleri milletimizin de bilmesi, gerçek yüzlerini keşfetmesi ülkenin kurtuluşu için de ilk adım olacaktır inşallah.Biz son sözü genç ozanımız Necdet Kuyumcu'nun mısralarına bırakalım:"Bir yanda Karabağ bir yanda BağdatKimlere yurt oldu gel de söyleme."
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Aziz Karaca / diğer yazıları
- Bütün sırların ortaya saçılacağı gün… / 26.08.2025
- Bağlandı yollarım kaldım çaresiz / 23.08.2025
- Ey dünya! Elini çabuk tut / 21.08.2025
- Kârlı ihanetler! / 20.08.2025
- Soykırımcı İsrail Azerbaycan’ın neyi oluyor? / 17.08.2025
- Dünya yansa bir bağ otu yanmayanlar / 16.08.2025
- İnsanlık ölüyor ölmüş insanlık / 14.08.2025
- İnsan olan insana bunu yapar mı? / 13.08.2025
- Veyl olsun zulme meyledenlere / 12.08.2025
- ‘Alamet’ yolcularına CHP de karıştı / 03.08.2025
- Bağlandı yollarım kaldım çaresiz / 23.08.2025
- Ey dünya! Elini çabuk tut / 21.08.2025
- Kârlı ihanetler! / 20.08.2025
- Soykırımcı İsrail Azerbaycan’ın neyi oluyor? / 17.08.2025
- Dünya yansa bir bağ otu yanmayanlar / 16.08.2025
- İnsanlık ölüyor ölmüş insanlık / 14.08.2025
- İnsan olan insana bunu yapar mı? / 13.08.2025
- Veyl olsun zulme meyledenlere / 12.08.2025
- ‘Alamet’ yolcularına CHP de karıştı / 03.08.2025