AB her fırsatta, Türkiye'nin, insan haklarını ihlal ettiğinden dem vuruyor. Hatta Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), adeta bütün mesaisini Türkiye aleyhine açılan davalara ayırıyor.Aleyhimize açılan davaların içeriğine bakıldığında ağırlıklı olarak ya PKK terörüyle bağlantılı, ya sözde Ermeni soykırımı ile, ya da Kıbrıs'ta haklı askeri müdahalemizle?AB, bu çerçevedeki insan haklarına(!) o kadar çok değer veriyor ki, Türkiye'ye ve Türk milletine hakaret edenlere ödül üzerine ödül veriyor, el üstünde tutuyor. AB, Türkiye bu çerçevedeki insan haklarını ihlal ederse, müzakere sopasını derhal gösterip "askıya alırım ha" diyor. Bizimkiler de kuzu kuzu yerlerine oturup, AB'nin hedeflediği insan hakları(!) konusunda AB'nin bir dediğini iki etmiyorlar.APO'yu beslemeye devam ediyorlar, teröristlere yeni aflar çıkartıyorlar, sözde Ermeni soykırımının yerli destekçilerine üniversite ortamlarını açıyorlar, Kıbrıs'ta katliam yapanları da tanıma yoluna gidiyorlar?Bu ön girişten sonra gelin AB'nin insan hakları konusunda ne kadar duyarlı olduğunu bir test edelim.Önümüzde çok güzel bir örnek var:Hatay'da 2 öğretmen, Hatay ve İskenderun'un işgali sırasında yeraltı ve yerüstü kaynaklarını sömürdüğü iddiasıyla Fransa aleyhine AİHM'de 2 milyar Euro'luk maddi ve manevi tazminat davası açtı.Öğretmenlerin davasına bakan avukat Maruf Kaymaz, açılan tazminat davasının 1 milyar Euro'sunun manevi, 1 milyarının ise maddi olduğunu açıkladı.Müvekkillerinden birinin tarih, diğerinin edebiyat öğretmeni olduğunu, Fransa'nın Hatay'ı işgâl ettikleri yıllarda bu ilin yeraltı ve üstündeki kaynakları sömürerek, bunu 20 yıl süreyle çıkarları için kullandığını bölge halkının ekonomik açıdan gelişemediğini öne savunduklarını bildiren Kaymaz, şöyle dedi: "Müvekkillerim, işgalin yarattığı siyasi belirsizliğin bölge halkının kafasında ve sosyal yaşamında uzun yıllar karışıklığa neden olduğunu ileri sürüyor. Fransa'nın bugünkü zenginliğinin nedenini de Hatay bölgesindeki sömürü olarak gösteriyorlar. Bu nedenle Fransa'dan toplam 2 milyar Euro tazminat istiyorlar.''Avukat Kaymaz, daha önce de böyle davaların açıldığını belirtiyor. Bir işadamı da Çanakkale Savaşı'nda 'İnsanlık değerlerini hiçe saydıkları ve Türkiye'nin gelişmesini engelledikleri' gerekçesiyle İngiltere ile Fransa hakkında AİHM'e 1 milyar dolarlık maddi ve manevi tazminat davası' açmış.Öncelikle bu cesareti gösteren vatandaşlarımızı canı gönülden tebrik ediyorum.Şimdi bu örneklerden de yola çıkarak gelin bizler de birçok tazminat davası açalım. "Hangi konuda?" diyebilirsiniz. O kadar çok mesele var ki. Durun size biraz yardımcı olayım.Kurtuluş savaşından önce Anadolu'yu işgal ederek yakıp yıktıklarından dolayı, yaptıkları katliam ve tecavüzlerden dolayı Yunanistan'a karşı maddi ve manevi tazminat davası açılabilir. Bu davada Yunanlıların arkasında ona destek verenleri de unutmamak lazım.Daha kimlere karşı dava açılabilir:Güneyimizi işgal eden ve zarar veren İtalyanlara karşı.İstanbul'u işgal eden ve zarar veren İngilizlere ve ihtilaf devletlerine karşı.Güneydoğu'muzda hem yaptıkları işgalden, hem de başta Ermeni vatandaşlarımız olmak üzere toplumumuz arasına fitne ve fesat tohumları saçtıklarından dolayı Fransızlara karşı.Sözde Kürdistan, sözde Pontus gibi projelerle ülkemizi bölüp parçalamak isteyen Avrupa ülkelerine karşı.Bizi yıllardır AB'ye alacaklarını söyleyip, sürekli kapıda bekleten, bizden sonra müracaat edenleri bile almalarına rağmen bizi oyalayan, bu sebeple ülkemizi siyasi, sosyal, ekonomik birçok sahada zarara uğratan Avrupa ülkelerine karşı.Çanakkale'de topraklarımıza tecavüz ederek 200 binin üzerinde evladımızın şehit olmasına sebep olan İngiliz'e, Fransız'a, hatta Anzaklar'a karşı.Bütçesinin çoğunu Türk gençlerini Hıristiyanlaştırmak için harcayan, misyonerlerini ülkemizde cirit attıran Vatikan'a karşı.Irak'ta 200 bin masum insanı katleden, Telafer'de, bizim gözetimimizin ve garantörlüğümüzün olduğu bir yerde katliam ve tecavüzler yapan ABD'ye ve destekçilerine karşı.Bosna'da, Afganistan'da, Kosova'da masum insanları katledenlere ve seyirci kalanlara karşı.Kıbrıs'ta masum insanları, hatta bebekleri, kadınları acımasızca katleden Güney Rum Kesimi'ne ve bütün bunları görmelerine rağmen seyirci kalan Avrupa ülkelerine karşı.Uluslararası garantörlük hakkını kullanarak Kıbrıs'a müdahale eden Türkiye'ye ambargo uygulayarak ekonomik ve siyasi zarar veren Avrupa ülkelerine karşı.Ülkemizde 37 bin insanımızın ölümüne neden olan teröre ve onların ele başlarına sahip çıktıkları için ve de bu terör faaliyetlerine maddi ve manevi destek sağladıkları için Avrupa ülkelerine karşı.***Bütün bu saydıklarım ve daha niceleri tazminat davası açmak için gerekli ve geçerli sebeplerdir.Siz davaları mutlaka açın. Belki kazanırız da aleyhimize açılan tazminatları mahsuplaşma imkanımız doğar.AİHM Başkanı'nın geçen yıl Başbakan Erdoğan'a söyledikleri oldukça önemli. Türkiye aleyhine açılan davaların, zaten borç batağına saplanmış Türkiye'nin başını oldukça ağrıtacağını ifade ediyor.Yalnız göreceksiniz, bizim haklı olarak açtığımız bütün davalar hep sümenaltı edilecek. Çünkü AB'ye göre "insan hakları" ifadesi, kendi sömürü düzenlerini uygulamak için sadece bir paravan. Amaç, dünyaya asırlarca insan haklarını doya doya yaşatmış, haksıza da haddini bildirmiş olan aziz Türk milletinin evlatlarını ezmek, onun aleyhinde olanları da üste çıkarmaktır.AB'ye göre terörist haklı, iftira atan haklı, katleden haklı, tecavüz eden haklı, ama Türkiye ve Türk milleti her aman haksız.Bana inanmayanlar lütfen yukarıda bahsettiğim ya da millet olarak haklı olduğumuz her hangi bir konuda AİHM'ye dava açsın neticesini hep beraber görelim.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Murat Çabas / diğer yazıları
- Tel Aviv’de Abraham Anlaşmaları’na ilişkin bir garip pano / 28.06.2025
- 30 Haziran yaklaştıkça ‘mutlak butlan’ tartışması alevleniyor / 27.06.2025
- İsrail-İran savaşında UAEA’nın rolü! / 26.06.2025
- ABD, İsrail ve İran arasında ‘ilginç’ bir ateşkes / 25.06.2025
- ABD, İran’la müzakere mi istiyor, mütareke mi? / 24.06.2025
- İran, Hürmüz Boğazı kartını kullanır mı? / 21.06.2025
- İsrailli sunucu: “Finalde Türkiye var” / 19.06.2025
- Geçmiş olsun Sayın Ümit Özdağ / 18.06.2025
- İsrail için sadece Tahran değil, Ankara yolu da açıldı! / 17.06.2025
- İsrail zulmünü genişletiyor: Türkiye de hedefte / 14.06.2025
- 30 Haziran yaklaştıkça ‘mutlak butlan’ tartışması alevleniyor / 27.06.2025
- İsrail-İran savaşında UAEA’nın rolü! / 26.06.2025
- ABD, İsrail ve İran arasında ‘ilginç’ bir ateşkes / 25.06.2025
- ABD, İran’la müzakere mi istiyor, mütareke mi? / 24.06.2025
- İran, Hürmüz Boğazı kartını kullanır mı? / 21.06.2025
- İsrailli sunucu: “Finalde Türkiye var” / 19.06.2025
- Geçmiş olsun Sayın Ümit Özdağ / 18.06.2025
- İsrail için sadece Tahran değil, Ankara yolu da açıldı! / 17.06.2025
- İsrail zulmünü genişletiyor: Türkiye de hedefte / 14.06.2025