Son yıllarda sık sık gündem edilen nüfus azalması ve genç nüfusun gittikçe azaldığı konusunda ortaya atılan iddialar artmaktadır.
Özellikle Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan nüfustaki azalmanın birkaç yıl böyle devam etmesi halinde beka sorunu ile karşı karşıya kalacağımızı söylüyor.
Sayın Cumhurbaşkanı'nın KADEM 5. Olağan Genel Kurulunda yaptığı konuşmadan birkaç satır başı aktaralım öncelikle:
"En iyimser projeksiyonlar bile Türkiye nüfusunun 10 yıl sonra artıştan azalışa döneceğine işaret ediyor. Mevcut tablonun devam etmesi halinde içinde bulunduğumuz asrın sonunda nüfusumuzun 10 milyon gerilemesi bekleniyor. Milletimiz kendisini toparlayamazsa bu topraklardaki yaşama kabiliyetini kaybeder. Cumhuriyet döneminde 1960'larda yanlış bir iş yaparak doğum kontrol sistemiyle Türk nüfusunu azalttılar. Bu bir beka sorunudur. Nüfusun azalması ülkemiz için savaştan çok daha önemli bir tehdittir."
"Hayat tarzının olumsuz etkileriyle de karşı karşıyayız. Aile kurumu tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de tehdit ve tehlike altındadır. Ailenin, aile kurmanın çocuk sahibi olmanın daha önce hiç olmadığı kadar örselendiği bir dönemin içerisindeyiz. Pek çok aile çocuklarını evlenip yuva kurmaya ikna edemiyor."
Sayın Erdoğan'ın yaptığı tespitlerdeki tehdit algılaması çok doğru hatta tehlike zannedildiğinden daha vahim bir haldedir.
Var olan durumun tespiti doğru olmasına doğru da Sayın Erdoğan eğer 23 yıldır iktidarda olan ve her türlü yetkiyle donanmış biri değil de muhalefette olsaydı haklıydı. 23 yıldır gerekli planlama yapılıp da evlatlarımız ciddi anlamda desteklenseydi kimse evlenmem demezdi.
Evlenmek fıtri bir ihtiyaçtır ve gücü kuvveti yerinde olan herkes evlenmek ister. Evlenmekten çekinenler, yuva kurmaktan korkanlardır. Maddi gücü yerinde olmayan evlenmeye gücü yetmeyenler gayri meşru yollarla kendini tatmin etmenin yolunu ararken ahlaki çöküşe sebep verilmektedir.
Sayın Erdoğan evlenmek için gerekli olan paranın ne kadar olduğunu, evi kira olup aldığı maaşla sadece kirasını ödemeye gücü yeten bir ailenin nasıl geçineceğini gençlere anlatsın eğer güçleri yeterse hemen evleneceklerine inanıyorum.
Zaman su gibi akıp gitmektedir. Yıllar çabuk geçer. Eğer nüfus artışını istiyorsak evlenmek için gençlere yetecek kadar para vermeli geçimlerini hemen temin etmelidir. Gençlerin iş, aş ve yoksulluk sorunları bir an önce çözülmelidir. Aksi takdirde nüfus yaşlanınca tehlike çanları çalmaya başlarsa bırakın nüfus artışını, evlenecek genci bulmakta zorlanacaksınız.
Çözüm "Milli Ekonomi Modeli" ile ülkeyi yönetmeye talip olan Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) projelerinde mevcuttur. Verin yetkiyi bakın nasıl çözülüyormuş bu ve benzeri sorunlar.
Özellikle Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan nüfustaki azalmanın birkaç yıl böyle devam etmesi halinde beka sorunu ile karşı karşıya kalacağımızı söylüyor.
Sayın Cumhurbaşkanı'nın KADEM 5. Olağan Genel Kurulunda yaptığı konuşmadan birkaç satır başı aktaralım öncelikle:
"En iyimser projeksiyonlar bile Türkiye nüfusunun 10 yıl sonra artıştan azalışa döneceğine işaret ediyor. Mevcut tablonun devam etmesi halinde içinde bulunduğumuz asrın sonunda nüfusumuzun 10 milyon gerilemesi bekleniyor. Milletimiz kendisini toparlayamazsa bu topraklardaki yaşama kabiliyetini kaybeder. Cumhuriyet döneminde 1960'larda yanlış bir iş yaparak doğum kontrol sistemiyle Türk nüfusunu azalttılar. Bu bir beka sorunudur. Nüfusun azalması ülkemiz için savaştan çok daha önemli bir tehdittir."
"Hayat tarzının olumsuz etkileriyle de karşı karşıyayız. Aile kurumu tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de tehdit ve tehlike altındadır. Ailenin, aile kurmanın çocuk sahibi olmanın daha önce hiç olmadığı kadar örselendiği bir dönemin içerisindeyiz. Pek çok aile çocuklarını evlenip yuva kurmaya ikna edemiyor."
Sayın Erdoğan'ın yaptığı tespitlerdeki tehdit algılaması çok doğru hatta tehlike zannedildiğinden daha vahim bir haldedir.
Var olan durumun tespiti doğru olmasına doğru da Sayın Erdoğan eğer 23 yıldır iktidarda olan ve her türlü yetkiyle donanmış biri değil de muhalefette olsaydı haklıydı. 23 yıldır gerekli planlama yapılıp da evlatlarımız ciddi anlamda desteklenseydi kimse evlenmem demezdi.
Evlenmek fıtri bir ihtiyaçtır ve gücü kuvveti yerinde olan herkes evlenmek ister. Evlenmekten çekinenler, yuva kurmaktan korkanlardır. Maddi gücü yerinde olmayan evlenmeye gücü yetmeyenler gayri meşru yollarla kendini tatmin etmenin yolunu ararken ahlaki çöküşe sebep verilmektedir.
Sayın Erdoğan evlenmek için gerekli olan paranın ne kadar olduğunu, evi kira olup aldığı maaşla sadece kirasını ödemeye gücü yeten bir ailenin nasıl geçineceğini gençlere anlatsın eğer güçleri yeterse hemen evleneceklerine inanıyorum.
Zaman su gibi akıp gitmektedir. Yıllar çabuk geçer. Eğer nüfus artışını istiyorsak evlenmek için gençlere yetecek kadar para vermeli geçimlerini hemen temin etmelidir. Gençlerin iş, aş ve yoksulluk sorunları bir an önce çözülmelidir. Aksi takdirde nüfus yaşlanınca tehlike çanları çalmaya başlarsa bırakın nüfus artışını, evlenecek genci bulmakta zorlanacaksınız.
Çözüm "Milli Ekonomi Modeli" ile ülkeyi yönetmeye talip olan Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) projelerinde mevcuttur. Verin yetkiyi bakın nasıl çözülüyormuş bu ve benzeri sorunlar.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Uğur Kepekçi / diğer yazıları
- İdeal Türk genci ‘fundamentalist olmayacak dindar olacak’ / 30.04.2025
- Önemli olan sistem mi, insan mı? / 29.04.2025
- Gençler güçlerini doğru adreste birleştirmelidir / 28.04.2025
- Gençlik mutlaka siyasetle uğraşmalıdır / 27.04.2025
- Her baba evladına bakmakla mükelleftir / 26.04.2025
- Gençlerde evlenecek para mı var ki evlensinler / 25.04.2025
- Hüseyin Baş soruyor “Türkiye’de yargı bağımsız mı?” / 24.04.2025
- Ulusal egemenliğimizi korumalıyız / 23.04.2025
- Mü’min yalancı olmaz / 22.04.2025
- İbadetin bize kazandırdıkları -2- / 21.04.2025
- Önemli olan sistem mi, insan mı? / 29.04.2025
- Gençler güçlerini doğru adreste birleştirmelidir / 28.04.2025
- Gençlik mutlaka siyasetle uğraşmalıdır / 27.04.2025
- Her baba evladına bakmakla mükelleftir / 26.04.2025
- Gençlerde evlenecek para mı var ki evlensinler / 25.04.2025
- Hüseyin Baş soruyor “Türkiye’de yargı bağımsız mı?” / 24.04.2025
- Ulusal egemenliğimizi korumalıyız / 23.04.2025
- Mü’min yalancı olmaz / 22.04.2025
- İbadetin bize kazandırdıkları -2- / 21.04.2025