Rahmetli Osman Yüksel Serdengeçti'nin maceralı milletvekilliğiyle ilgili pek çok olay anlatılır.
Bunlardan biri şöyle:
Meclis kürsüsünden konuşurken şöyle bir cümle sarfeder:
q Bu meclisin yarısı manyaktır.
Bütün vekiller ayakta. Tam bir savaş hali. Her ağızdan bir ses çıkıyor. Bağrışmalar, iadeli taahhütlü kontrhakaretler.
Derken Meclis Başkanı devreye girer:
q Osman bey lütfen sözünüzü geri alınız!
Osman Yüksel tekrar kürsüye çıkar ve yoğun istek üzerine sözünü geri alır:
q Bu meclisin yarısı manyak değildir...
Niye mi yazdım?
Hiiiç.
PPP
ABD'nin bizim kadar sadık bir ikinci müttefiki yoktur.
Hatta ABD ile Türkiye tek yumurta ikizi desek caizdir.
Hani ikizlerden biri hangi halde ise diğeri de aynı halde olur ya.
Biri hasta olsa, diğeri de hasta, biri pasta olsa diğeri de pasta olur ya, işte öyle bir şey.
ABD'deki terör saldırısı sonrası tüm dünyada dolar düşerken sadece bizde pirim yaptı.
Newyork borsası ile İstanbul borsası aynı oranda düştü.
ABD ekonomik kriz içinde biz de öyle.
ABD Başkanı gaf yaparken bizim Başbakan da kef yapmıyor hani.
Bu kadar benzerlik aslında ikizlerde de yoktur.
ABD hayali bir suçlu için bütün dünyayı ateşe vermeye hazırlanırken, biz suçu sabit görülen bir teröristi ayda 50 milyar gibi pahali bir menü ile besliyoruz.
Bu kadar da fark olsun hani.
PPP
Dikkat ediyor musunuz?
Bir çok akaryakıt istasyonunda, o yol boyunca görünen fiyat panosundaki rakamlar hayli farklı.
Hatta benim oturduğum mahalledeki istasyonun panosunda LPG 260 bin lira.
Benzin, motorin, süper, normal, kurşunsuz, namlusuz ve dinamitsiz benzin fiyatları da çok farklı.
Hatta bazen benzin ucuzladı mı yoksa diye insan heyecanlanıyor bile.
Sorduk yetkililere,
Yol nereden kilere?
Pardon niye bu böyle diye?
Bu, koalisyondan ufak bir hediye,
Eti emanet edince kediye.
Vaveyla ne diye?
Dilimizde tüy bitti yapmayın diye diye.
Şöyle yanıt verdiler:
Her hafta zaman geliyor. Bazen haftada iki kere bile geldiği oluyor.
Fiyat panosunu değiştirmekten diğer işleri aksattık.
Hem sonra nostalji de oluyor hani.
Araçların arkasında yazar ya; Rahmeteli de sollardı.
Aynen öyle, bir zamanlar benzin bu kadar mış, LPG şu kadarmış diye insanlar duygulanıyor.
Bazen öyle bir noktaya geliyor ki, hatıraları canlanıp, panonun önünde hüngür hüngür ağlayanlar bile oluyor.
Bir ara işçilerden birini sadece bunun için görevlendirdik. Panodaki fiyatları değiştirmek için.
İyi de para verdik hani.
İki ay sonra işçiyi pisikiyatri servisine yatırdık.
PPP
Nasrettin Hoca hikayeleri meşhurdur. Çoğu Hoca'ya ait olmasa da.
Eşeğin yemini kısmaya karar vermiş Hoca.
IMF'nin paketiyle bir ilgisi yok.
Her gün belli bir miktar azlatmış yemini.
Komşuların hep bir ağızdan; "Ekonomi, pardon eşek iyi yolda Hoca" tezahuratları altında Hoca devam etmiş yemi kısmaya.
Ve bir gün eşek zafiyetten gebermiş.
Hoca bir basın açıklaması yapmış:
q Rahmetli tam da açlığa
alışacaktı ki, ömrü yetmedi.
ATO Başkanı Sinan Aygün Hoca, tam da TL'ye kaybettiği onuru iade edecekti ki, ABD terörü yüzünden iş aksadı.
Onur seferberliği başlarken $ 1350 bin liraydı.
O gün Sinan hocaya inanıp 1000 dolarını TL yapan bir insan, bu sayede 200 milyon, yani bir aylık maaşı tutarında zarar etti.
Oysa aynı günler Prof. Dr. Haydar Baş; "dalgalı kur ile bu iş tutmaz" demişti. Tutmadı.
1000 dolarda 200 milyon,
10 bin dolarda 2 milyar,
100 bin dolarda 20 milyar zarar.
Tabi eğer bu onur seferbeliğine kanan olduysa.
Sizi çekemediler Sinan Hoca, halat koptu.
Bunlardan biri şöyle:
Meclis kürsüsünden konuşurken şöyle bir cümle sarfeder:
q Bu meclisin yarısı manyaktır.
Bütün vekiller ayakta. Tam bir savaş hali. Her ağızdan bir ses çıkıyor. Bağrışmalar, iadeli taahhütlü kontrhakaretler.
Derken Meclis Başkanı devreye girer:
q Osman bey lütfen sözünüzü geri alınız!
Osman Yüksel tekrar kürsüye çıkar ve yoğun istek üzerine sözünü geri alır:
q Bu meclisin yarısı manyak değildir...
Niye mi yazdım?
Hiiiç.
PPP
ABD'nin bizim kadar sadık bir ikinci müttefiki yoktur.
Hatta ABD ile Türkiye tek yumurta ikizi desek caizdir.
Hani ikizlerden biri hangi halde ise diğeri de aynı halde olur ya.
Biri hasta olsa, diğeri de hasta, biri pasta olsa diğeri de pasta olur ya, işte öyle bir şey.
ABD'deki terör saldırısı sonrası tüm dünyada dolar düşerken sadece bizde pirim yaptı.
Newyork borsası ile İstanbul borsası aynı oranda düştü.
ABD ekonomik kriz içinde biz de öyle.
ABD Başkanı gaf yaparken bizim Başbakan da kef yapmıyor hani.
Bu kadar benzerlik aslında ikizlerde de yoktur.
ABD hayali bir suçlu için bütün dünyayı ateşe vermeye hazırlanırken, biz suçu sabit görülen bir teröristi ayda 50 milyar gibi pahali bir menü ile besliyoruz.
Bu kadar da fark olsun hani.
PPP
Dikkat ediyor musunuz?
Bir çok akaryakıt istasyonunda, o yol boyunca görünen fiyat panosundaki rakamlar hayli farklı.
Hatta benim oturduğum mahalledeki istasyonun panosunda LPG 260 bin lira.
Benzin, motorin, süper, normal, kurşunsuz, namlusuz ve dinamitsiz benzin fiyatları da çok farklı.
Hatta bazen benzin ucuzladı mı yoksa diye insan heyecanlanıyor bile.
Sorduk yetkililere,
Yol nereden kilere?
Pardon niye bu böyle diye?
Bu, koalisyondan ufak bir hediye,
Eti emanet edince kediye.
Vaveyla ne diye?
Dilimizde tüy bitti yapmayın diye diye.
Şöyle yanıt verdiler:
Her hafta zaman geliyor. Bazen haftada iki kere bile geldiği oluyor.
Fiyat panosunu değiştirmekten diğer işleri aksattık.
Hem sonra nostalji de oluyor hani.
Araçların arkasında yazar ya; Rahmeteli de sollardı.
Aynen öyle, bir zamanlar benzin bu kadar mış, LPG şu kadarmış diye insanlar duygulanıyor.
Bazen öyle bir noktaya geliyor ki, hatıraları canlanıp, panonun önünde hüngür hüngür ağlayanlar bile oluyor.
Bir ara işçilerden birini sadece bunun için görevlendirdik. Panodaki fiyatları değiştirmek için.
İyi de para verdik hani.
İki ay sonra işçiyi pisikiyatri servisine yatırdık.
PPP
Nasrettin Hoca hikayeleri meşhurdur. Çoğu Hoca'ya ait olmasa da.
Eşeğin yemini kısmaya karar vermiş Hoca.
IMF'nin paketiyle bir ilgisi yok.
Her gün belli bir miktar azlatmış yemini.
Komşuların hep bir ağızdan; "Ekonomi, pardon eşek iyi yolda Hoca" tezahuratları altında Hoca devam etmiş yemi kısmaya.
Ve bir gün eşek zafiyetten gebermiş.
Hoca bir basın açıklaması yapmış:
q Rahmetli tam da açlığa
alışacaktı ki, ömrü yetmedi.
ATO Başkanı Sinan Aygün Hoca, tam da TL'ye kaybettiği onuru iade edecekti ki, ABD terörü yüzünden iş aksadı.
Onur seferberliği başlarken $ 1350 bin liraydı.
O gün Sinan hocaya inanıp 1000 dolarını TL yapan bir insan, bu sayede 200 milyon, yani bir aylık maaşı tutarında zarar etti.
Oysa aynı günler Prof. Dr. Haydar Baş; "dalgalı kur ile bu iş tutmaz" demişti. Tutmadı.
1000 dolarda 200 milyon,
10 bin dolarda 2 milyar,
100 bin dolarda 20 milyar zarar.
Tabi eğer bu onur seferbeliğine kanan olduysa.
Sizi çekemediler Sinan Hoca, halat koptu.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Müslim Karabacak / diğer yazıları
- Ana-baba hakları-2 / 30.04.2024
- Ana-baba hakları -1 / 25.04.2024
- Müşriklerle hicv / 21.04.2024
- Kıyas önemlidir.... / 14.04.2024
- Kur'anı doğru anlamak / 13.04.2024
- Şimdi sırada "Dinsel Dönüşüm" var / 07.04.2024
- Ramazanda; Dua... Dua...Dua.. -5 / 03.04.2024
- Ramazanda; Dua... Dua...Dua.. -4 / 27.03.2024
- Ramazanda; Dua... Dua...Dua.. -3 / 26.03.2024
- Ramazanda; Dua... Dua...Dua.. -2 / 21.03.2024
- Ana-baba hakları -1 / 25.04.2024
- Müşriklerle hicv / 21.04.2024
- Kıyas önemlidir.... / 14.04.2024
- Kur'anı doğru anlamak / 13.04.2024
- Şimdi sırada "Dinsel Dönüşüm" var / 07.04.2024
- Ramazanda; Dua... Dua...Dua.. -5 / 03.04.2024
- Ramazanda; Dua... Dua...Dua.. -4 / 27.03.2024
- Ramazanda; Dua... Dua...Dua.. -3 / 26.03.2024
- Ramazanda; Dua... Dua...Dua.. -2 / 21.03.2024



















































































