logo
25 NİSAN 2024

Güneydoğulu insanımız oyuna gelmemeli

20.03.2006 00:00:00
Irak'ın kuzeyinde güvenli bir bölge oluşturulmasından bahsediliyordu. Doğru, güvenli bir bölge oluşturuldu, ama kim ya da kimler için? ABD için, İsrail için, onların işgal projelerine yardımcı olan Barzani ve Talabani için. Başka kimler için? Türkiye'de 35 bin masum insanı katleden terör örgütü PKK için.Oluşturulan bu bölgenin, bu saydıklarımız dışında, özellikle vurguluyorum, Kürt ve peşmerge halkı için bir güvenli bölge olmadığı açık ve nettir. Dünkü yazımda belirttiğim gibi yapılan Kuzey Irak'ta yaşanan yolsuzluklar, halkın perişan durumda olması, bu bölgedeki genç kızların ABD askerlerince bedava fahişe olarak kullanılması ve daha niceleri bunun ispatıdır.Irak'ın kuzeyinde, yaşananlar ortadayken, güvenli bir bölge var diyerek özellikle ülkemizin güneydoğusu hedef alınarak ABD ve İsrail merkezli ciddi bir kampanya yapılmaktadır. Yalnız burada dikkat çekeceğimiz husus, güneydoğu insanımızdan bu yalanlara kananlarının Irak'ın kuzeyine yerleşmeleri istenmemektedir. Yapılan propaganda ve tavsiyeler, "kendi bölgenizde kalın ve bizim verdiğimiz gibi mücadele verin" şeklindedir. Yani hedef Kürt milletinin rahat ve huzurlu yaşaması değil, toprak amaçlıdır. Birileri Kürt milletini değil, onları kullanarak altındaki toprağı istemektedir. Aynen Filistin'de olduğu gibi. Prof. Dr. Haydar Baş Bey'in yıllardan beri söylediği bir söz var: "Oyun Türkiye üzerine oynanıyor".Batılı ülkelerin temel bir felsefesi vardır: "Böl-parçala-yut". Milli ve manevi değerlerine sahip, birlik ve beraberlik içinde olan, kenetlenmiş, birçok unsuru içinde barındıran ulus devletler, Batılı ülkeler için yenilmesi zor olan hedeflerdir.Bu sebeple, özellikle Fransız devriminden sonra oluşan "bağımsızlık" kavramını ülkeleri bölmek için kullanmışlardır. Bu parçalama metodunu, özellikle 1700'lü yıllardan sonra en büyük hedefleri olan Osmanlı için kullanmışlar, ekonomik ve askeri olarak çökerttikleri Osmanlı'yı içeriden bazı siyasilerin de yardımıyla bölük pörçük bir hale getirmişlerdir.Metot hep aynıdır: Bölmek istedikleri unsura önce şirin gözükmüşler, özgürlük ve bağımsızlık fikrini aşılamışlar, bu unsurların içerisinden kendilerine yardımcı olacak bazı liderler seçmişler, dini ve milli değerleri misyonerler ve ajanlar vesilesiyle tahrif etmişler, önce kültürel ve ekonomik olarak, sonra da askeri açıdan desteklemişler ve zaten ekonomik ve siyasi polemiklerle uğraşan bütünden koparmayı başarabilmişlerdir.Ortadoğu'nun Osmanlı'dan koparılması bu şekilde olmuştur. Peki, koparılan parça gerçekten bağımsızlığa, huzura kavuşabilmiş midir? Tabi ki, hayır. Zaten hedef onları huzura kavuşturmak değil, daha kolay yutulabilecek hale getirmektir.Osmanlı içerisinde huzurla yaşayan Irak, Suriye, Filistin, Lübnan, Ürdün, Suudi Arabistan? gibi ülkelerin halini şu anda görüyorsunuz.Irak'ta yüzbinlerce masum insan sözde bağımsızlık ve demokrasi adına katledildi, onbinlerce kızımızın namusu kirletildi. İşkenceyi, zulmü had safhada yaşadılar. Bu ülke insanına Osmanlı'dan kopma karşılığı neler vaat edilmişti, bugün yaşadıkları ne? Dikkat ederseniz, o gün söz verenler bugün bu zulümleri yapıyor.Filistin'de, Suriye'de, Lübnan'da? da durum aynı.Ya Arabistan? Çıkardığı petrolü bir hiç uğruna ABD'ye ve İngiliz'e satıyor, hiçbir teknolojik ve ekonomik bir gelişme yok. Üstelik her yıl hiç kullanmasa bile ABD'den silah almak zorunda, ABD'nin Körfez harekatı masraflarının tamamını ödedi ve daha nice haksızlıları yaşıyor ve daha beterini de yaşayacak.Tarihte yaşanan parçalama oyunları bugün ülkemiz için de oynanmaktadır. Ülkemiz öncelikle 2, sonra da 36 parçaya bölünmek istenmektedir. İşin garip tarafı bölünmek istenen bütün bu parçalar Türkiye'nin asli unsurudur ve Cumhuriyet'in kuruluşundan beri bir ve beraber, tek bilek tek yürek şeklinde yaşamaktadır.Ne var ki, ülkemizi bilinçli olarak ekonomik sıkıntıya sokanlar, zaten krize sokmak için içeriden ve dışarıdan gayret edenler, sonra da güneydoğu insanımıza ve bölmek istedikleri diğer unsurlara giderek, ajanlarını ve misyonerlerini göndererek "Bakın bu ülke size bakmıyor, sizi ihmal ediyor" propagandasını yapıyorlar.Bir taraftan bu bölge insanını Türkiye Cumhuriyeti devletine düşman etme gayretleri yapılırken, bir taraftan da oluşturulan PKK terörizmiyle de devletin bu bölge insanına şüpheli bakması sağlanmaktadır.Oynanan bu oyunu Prof. Dr. Haydar Baş çok net olarak anlatmaktadır:  "Kürt sorunu yok. Niye sorunu yok? Kürt  kardeşlerimiz okumak istedi de, Türkiye Cumhuriyeti Devleti, Karadeniz'de olana sen oku, buna okuma mı dedi? Karadenizliye sen çalış, bu çalışmasın mı dedi? Türkiye Cumhuriyeti Devleti ben senin  can emniyetini, mal emniyetini, namus emniyetini, din emniyetini kabul etmiyorum, kendi başının çaresine mi bak dedi?" "Bugün Türkiye'de karınca kaderince ne kadar hak var ise bunun batıyla doğu arasında bir farkı yoktur, devlet bunu kendi ölçüsüyle adil bir şekilde dağıtmaktadır. Dolayısıyla ülkemizde şunun problemi, bunun  problemi diye bir problem yoktur."Sayın Baş'ın bu önemli tespitinden sonra şunu da vurgulamak gerekir: Bugün Türkiye'de yanlış olan ekonomide milli bir anlayışın hakim olmaması, IMF politikaları sebebiyle çok az bir kesim fazlasıyla kazanırken, vatandaşa bir şey kalmamasıdır. Yani problem Ege'deki çok yiyor da doğudaki az yiyor şeklinde değil, doğuda da olsa Batıda da olsa rantiyeci yiyor, vatandaşa ise bir şey kalmıyor şeklindedir. Nitekim bugün ekonomik sıkıntılar sebebiyle Batıdaki bir köylümüz de Doğudaki gibi çay içecek para bulamamaktadır.Sayın Baş, üretilen bu problemlerin yabancı kaynaklı olduğunu belirterek şöyle devam ediyor: "Yabancı güçlerin böyle bir problem üretme hastalığı var. Niye? Onlara göre Türkiye kimin vatanı? Batılıların vatanı. Peki bu nedir? Dün, Kürt sorunu ismini kullanmadan o bölgede bir  eşkıya, bir çete harekatına başladılar. Dağa çıktılar. Ankara'dan, İzmir'den, İstanbul'dan, Güneydoğu'dan, Doğu'dan insanları kaçırıp eğittiler. Bunların çoğunun eğitiminde, bizim Güneydoğu üzerinde hesabı olanların gerek siyasi gerek askeri eğiticisinin rol aldığını ve bunları millete ve devlete karşı  şartlandırdığını geçmişte bütün siyasi iktidarlar delilleriyle beraber ibraz ettiler. Böylece PKK adında bir kurum  oluşturuldu." "İdrak noksanlığı nedeniyle olaylar ciddi bir şekilde geliştirildi, PKK meselesi zaman içinde büyük bir mesele haline geldi. Siyasiler gerek bilerek, gerek bilmeyerek bu sürece alet oldular." "Bana göre o günün siyasilerinin hepsi, bu konuda mesuldür. Öyle başlatıldı. Şimdi ses  duyuldu. Ve o  günden bugüne kadar ciddi bir propaganda ile bölge diri ve taze tutuldu ki, bu konu hakkında devlete karşı aleyhte insanları şartlandırdılar."Sayın Baş'ın ifadelerine bakılırsa, hem devletimize, hem de milletimize karşı çok ciddi bir oyun oynandı ve oynanıyor.Görünen o ki, bugün her zamankinden çok bir ve beraber olma zamanıdır.IMF politikalarıyla yokluğu yıllarca nasıl paylaşıyorsak, Sayın Baş'ın Milli Ekonomi Modeli ile de varlığı paylaşmayı artık yaşamalıyız.
 
Murat Çabas / diğer yazıları
İmam nikahlı eş anneden şikayetçi oldu
7 aylık bebeğini yola bıraktı!
AKP'li belediyeden o görüntü hakkında açıklama
'Takdir halkımızındır'
Ankara'da konuşulan Akşener senaryosu
Hedefi 2028 mi?
Piyasalar merakla bekliyordu
TCMB faiz kararını açıkladı
İddia üzerine DMM'den açıklama geldi
Ehliyetlerine el konulmayacak!
Projeyi öğrenciler geliştirdi
8 şiddetindeki depreme dayanıklı
Özel'den 'Çorlu' kararı hakkında açıklama
'Siyasi sorumluluk unutulmamalı'
AK Partili meclis üyesinin dikkat çeken şovu
Başkanın önünde kendini yere attı
Irak'tan atılan adım hakkında MSB'den açıklama
PKK 'yasaklı örgüt' ilan edildi
Çorlu tren kazasının cezaları belli oldu
6 sene sonra karar açıklandı
İYİ Parti'de istifalar devam ediyor
Kongre öncesi üst düzey istifa
Şehirde göz gözü görmüyor
Çöl tozu İzmir'i teslim aldı
57. Alay Vefa Yürüyüşü düzenlendi
Her şey 109 yıl önceki gibi
31 Mart sonrası anketi
CHP yine birinci parti mi?
14 yaşındaki katil zanlısı tutuklandı
4 yaşındaki Sultan vahşice öldürüldü
İmam nikahlı eş anneden şikayetçi oldu
7 aylık bebeğini yola bıraktı!
AKP'li belediyeden o görüntü hakkında açıklama
'Takdir halkımızındır'
Ankara'da konuşulan Akşener senaryosu
Hedefi 2028 mi?
Piyasalar merakla bekliyordu
TCMB faiz kararını açıkladı
İddia üzerine DMM'den açıklama geldi
Ehliyetlerine el konulmayacak!
Projeyi öğrenciler geliştirdi
8 şiddetindeki depreme dayanıklı
Özel'den 'Çorlu' kararı hakkında açıklama
'Siyasi sorumluluk unutulmamalı'
AK Partili meclis üyesinin dikkat çeken şovu
Başkanın önünde kendini yere attı
Irak'tan atılan adım hakkında MSB'den açıklama
PKK 'yasaklı örgüt' ilan edildi
Çorlu tren kazasının cezaları belli oldu
6 sene sonra karar açıklandı
İYİ Parti'de istifalar devam ediyor
Kongre öncesi üst düzey istifa
Şehirde göz gözü görmüyor
Çöl tozu İzmir'i teslim aldı
57. Alay Vefa Yürüyüşü düzenlendi
Her şey 109 yıl önceki gibi
31 Mart sonrası anketi
CHP yine birinci parti mi?
14 yaşındaki katil zanlısı tutuklandı
4 yaşındaki Sultan vahşice öldürüldü
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.