Güvenli bölge tuzağı

Türkiye koalisyon görüşmeleri ve terör gündemiyle meşgul edilirken bir taraftan ABD'nin İncirlik Üssü'ne yerleşimi devam ediyor, bir taraftan da Suriye'nin kuzeyinin Yahudi Barzani'ye teslim edilmesinin son aşamaları hayata geçiriliyor.Daha önceki yazılarımızda da belirttiğimiz gibi, Suriye'nin kuzeyinde Kürdistan'ın güney sınırları olarak hedeflenen bölgede bulunan Kobani, Cizire, Tel Abyad, Afrin, Barzani'nin potasında eritilmiş olan PYD'nin kontrolünde?PYD'nin ipinin şu anda kimlerin elinde olduğunu anlamamız için şu üç haber önemli?Birincisi, New York Times gazetesinde çıkan haber? Kobani sürecinden sonra Barzani'nin kontrolüne giren PYD'nin silahlı kolu YPG'nin ABD ile sahadaki işbirliğini gösteriyor. Fotoğrafları da yayınlanan habere göre, YPG militanları Google Earth üzerinden IŞİD militanlarının yerlerini ABD'li yetkililere gösteriyor.İkincisi, ABD'nin en çok satan gazetelerinden Wall Street Journal, ABD'nin IŞİD'le mücadelede YPG'yi kara gücü olarak gördüğünü, ABD savaş uçaklarının da YPG'nin hava kuvvetleri haline geldiğini belirtiyor.Dikkatinizi çekmek isterim, Barzani katkılı ve kontrollü PKK (Suriye'deki PYD-YPG) IŞİD'e karşı mücadelede ABD'nin kara gücü, IŞİD ise Barzani kontrollü olmayan PKK'ya karşı (Türkiye'deki PKK) ABD'nin kara gücü?Anlayamadıysanız, Prof. Dr. Haydar Baş'ın 30 Temmuz 2015 tarihli "İkinci defa sırtından vurulan Alevi Kürtler" yazısını bir kez daha okuyun.Üçüncüsü ise www.presmedya.com'da çıkan 28 Haziran 2015 tarihli haber?Kobani hadisesinden sonra, yani PYD Barzani'nin kontrolüne girdikten sonra, PYD'ye yabancı katılımların giderek yoğunlaşmasıyla ilgili?Habere göre, ABD, İngiltere, Fransa, İsrail, Danimarka, Hollanda, Avusturya ve hatta Afrika ülkelerinden gelen yabancı askerler PYD saflarında yerini almış vaziyette?Ağırlıklı Amerikalı ve İngiliz eski askerler?Şu bir gerçek ki, PYD, Kobani sürecinde IŞİD sopasıyla Barzanileşti ve bundan sonraki süreçte de "yeni PYD" olarak büyük İsrail devleti amaçlı, Yahudi Barzani merkezli oluşumun Suriye ayağını oluşturuyor.ABD'nin hava desteği, PYD'yi kara gücü olarak görmesi, PYD'nin yabancı askerler tarafından desteklenmesi? bunların hiçbirisi Suriye Kürtlerine özgürlük için değildir; arzı mevut projesinin gerçekleşmesi içindir. Suriye'de güvenli bölge oluşturma bahanesiyle Türkiye sıcak sürecin içine çekilmek isteniyor. Geçtiğimiz günlerde Financial Times gazetesinde çıkan haber, bunun Türkiye için büyük bir tuzak olduğunu açıkça gösteriyordu. Habere göre, ABD'nin İncirlik Üssü'nden kalkan insansız savaş uçaklarıyla Suriye'deki IŞİD hedeflerini vurması, Türkiye'yi örgütle mücadelede cephe hattına taşıyor.Demek ki Türkiye'nin sadece üslerini ABD'ye kullandırması amaca tam hizmet etmedi ki, yani Türkiye'yi tam tuzağa çekmedi ki, şimdi de güvenli bölge yemini kullanıyorlar.Güvenli bölge için düşünülen Cerablus ve civarında sınıra yakın yerlerde El Nusra Cephesi var, geri kalan bölgelerde de IŞİD var.Ne hikmetse ani bir kararla, El Nusra Cephesi, Türkiye'nin güvenli bölge kurmayı planladığı alanlardan çekilme kararı aldı ve bu kararı başını ABD'nin çektiği koalisyon güçlerinin baskısıyla aldıklarını açıkladılar.Yani ABD, Türkiye'nin güvenli bölge bahanesiyle Suriye toprağına ayak basmasını ve cephede IŞİD'le karşı karşıya gelmesini istiyor.Fakat böyle bir adım, bugüne kadar Türkiye'de uyuyan hücre evleri bazında konuşlanmasına müsaade edilen IŞİD'in Türkiye içinde de uyanması aktif haline gelmesi demektir. Malum, batı basınında da çıkan birçok haberlerde ifade edildiği gibi Türkiye'nin birçok ilinde, ilçesinde uyuyan ve kıvılcım bekleyen IŞİD hücreleri var. Böyle bir hadise Türkiye'yi hızla Suriye'nin kaderine doğru iterken, Güneydoğumuza da Kobani'nin kaderini yaşatacaktır.Milletimiz, artık bu şekilde kendi ülkesini kendi milletini, kendi şahsi menfaatleri uğruna, koltuk uğruna tuzağa iten, ateşin içine atan BOP taşeronu, ABD icazetli siyasilerden kurtulmalı ve vatanını gerçekten seven, milli projeler üreten, milli çözümleri olan siyasilere yönelmelidir.Yoksa öyle bir karanlığın içine gireriz ki, ölülerimizi gömecek ve ölülülerimiz için ağlayacak zaman bile bulamayız.