Dünkü yazımızda "Hac bir sevdadır" demiş ve Hac ibadetinin imanda ve insan psikolojisindeki etkilerinden bahsetmiştik. Bu konuda konuşulacak, yazılacak çok şey var ama biz bu kadarıyla yetinelim dedik. Kurban Bayramı ve Haccın farzlarından Arafat vakfesinin zamanı olan zilhiccenin 9. günü yaklaştıkça; Hac ibadeti için kutsal topraklara yolculuklar da yoğunlaştı. Nasibi olanlar gitmekte, nasibi olmayanlar da bir yandan hasretle gidenleri seyretmekte, bir yandan da bir an önce nasip olması için dua ve niyazda bulunmaktadırlar. Bu kutsal yolculukta, nasip şansını yakalayanlar belki de ömürde bir daha nasip olmayacak önemli bir fırsatı yakalamıştır. Akıl sahipleri bu fırsatı çok iyi değerlendirmek zorundadır. Hac ibadeti dolayısıyla; nereye gittiğini, ne için gittiğini, neler yapması gerektiğini, orada yaşaması gerekenlerin ve alması gereken ibretlerin neler olduğunu mutlaka çok iyi bilmesi lazımdır. Yoksa da sıradan ve gayet zor olan bir yolculuğun yorgunluğuyla; geriye eli ve gönlü boş olarak dönebilir. Bu kutsal yolculukta eli ve gönlü boş olarak dönmek istemeyenler; hem fikir, hem de gönül eğitimi alıp, gerekli donanıma erişmeli; gayret ve sabrı düstur edinmelidir. Hac ibadetinde mahşerin provasının yapıldığını, orada yapılan bütün ibadetlerin günahların affına ve Allah'ın rızasını kazanmaya vesile olmasının yanında, ciddi bir eğitime tabi tutulduğunu da bilmek lazımdır. Yapılan bütün vazifelerin, görünenin dışında bir sırrı olduğunu düşünmek ve bulmak lazımdır.Giyilen ihramla, insanların bütün rütbelerden soyutlanıp; zengin, fakir herkesin bir kıyafet altında toplanıp, ölümü de hatırlatmak için kefen hükmünde olduğunu hatırlamak lazımdır. İhramlıyken diğer zamanlarda yasak olmayan bazı şeylerin dahi yasaklanarak bir nefis eğitimine tabi tutulduğunun bilincine ermek lazımdır. Bütün hacıların belli bir zaman aralığında, belli bir sınır içerisinde, Arafat'ta bulunmasının hikmetlerine erişmek lazımdır.Şeytan taşlamanın, şeytana her defasında yedişer taş atmanın İbrahim ve İsmail peygamberin şeytanı taşlamasının taklidinin ve haccın vazifelerinden bir görev olduğunun yanında, insana nefsiyle ve şeytanla yapması gereken ciddi bir mücadelenin hatırlatıldığını sezmek lazımdır.Hac ibadetinde yaşananların, öldükten sonra tekrar dirilecek insanların hesap günü mahşerde nasıl bir araya geleceğini hatırlattığını da unutmamak lazımdır. Velhasıl, Haccın sır ve hikmetlerine erişmeye çalışmak lazımdır. Vesselam.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Uğur Kepekçi / diğer yazıları
- Yalancının şerrinden korunmalıyız / 13.05.2025
- Söz, özün tercümanıdır / 12.05.2025
- Doğruluk hayra ve iyiliğe yöneltir / 11.05.2025
- Peygambersiz din arayışları insanı dinden uzaklaştırır / 10.05.2025
- Sünnet, Allah’ın rızasını kazanmada en kestirme yoldur / 09.05.2025
- Allah’tan korkan aldatmaz / 08.05.2025
- Hüseyin Baş ‘devletin adaleti vücudun ruhu gibidir’ diyor / 07.05.2025
- Erkek deveye dişi diyenler her yerde varlar / 06.05.2025
- Namazdaki huşu namazın dışında yakalanır / 05.05.2025
- Namazdaki huşu ile alakalı kıssalar / 04.05.2025
- Söz, özün tercümanıdır / 12.05.2025
- Doğruluk hayra ve iyiliğe yöneltir / 11.05.2025
- Peygambersiz din arayışları insanı dinden uzaklaştırır / 10.05.2025
- Sünnet, Allah’ın rızasını kazanmada en kestirme yoldur / 09.05.2025
- Allah’tan korkan aldatmaz / 08.05.2025
- Hüseyin Baş ‘devletin adaleti vücudun ruhu gibidir’ diyor / 07.05.2025
- Erkek deveye dişi diyenler her yerde varlar / 06.05.2025
- Namazdaki huşu namazın dışında yakalanır / 05.05.2025
- Namazdaki huşu ile alakalı kıssalar / 04.05.2025