Hacım, açıktan "elim kırılsaydı da..." diyemiyor ama, referandumda verdiği "evetlerin" ve ardından 12 Haziran seçimlerinde iktidar aprtisine verdiği ve topladığı oyların ne büyük felaketlere kapı araladığının farkında."Artık haber-maber dinlemiyorum" diyor ama, eşkıyanın şehirlerde cirit attığını duymaması mümkün değil.Şehir merkezlerinde gerek polis gerekse jandarma karakollarının uzun namlulu silahlarla tarandığını, lojmanlar hedef seçilerek emniyet güçlerinin çoluk-çocuklarının canlarına kastedildiğini, eğitim-öğretim işinde görev alan gencecik öğretmenlerin okulllardan, okul yollarınadan ve evlerinden dağa kaldırldığını ama bütün bu felaket gelişmeleri iktidarın bir-iki açıklama ile geçiştirdiğini görmemesi, duymaması mümkün değil hacımın.Hacım, kendi aklını, kendi basiretini kullanmayıp eş-dost hatırna verdiği oyların araladığı felaket kapılarını gördükçe içten içe kahroluyor ama pek belli etmemeye çalışıyor.İktidarın içerde ve dışarıdaki tutarsızlıklarını, açmazlarını, geleneğimize ve günün gerçeklerine ters icraatlarını görmemeye, duymamaya çalışıyor ama hacımın tüm mahcubiyeti yüzünden okunuyor.Topladığı "evetler", verdiği oylar, Libya üzerinne başlatılan "Haçlı savaşında" haçlılara destek sağladı, görmemek mümkün mü?Son haftalarda özelde Malatya'yı genelde ise tüm ülkeyi yağa kaldıran füze rampaları meselesinde hacımın diyecek tek sözü kalmamıştır.İktidar partisne topladığı ve verdiği oyların, günün birinde dozer olarak, kepçe olarak kapısına dayanıp evinin önünden yüz yıllardır akan derenin suyunu kurutmaya geldiğini görünce kim bilir içinden kaç kere "ellerim kırılsaydı da..." demiştir.Hacım, on senelik iktidarı boyunca AB uğruna vermediği taviz, devirmediği çam, kalbura çevirmediği yasa kalmamış olan partisinin hem de AB bakanının ağzından "AB dağılma sürescinde..." açıklamasını duymamış olabilir mi?Duyduğunda neler hissettiğini, yüzünün hangi şekle girdiğini doğrusu merak ediyorum.Bilinçli olarak gerek siyasette, gerek medya dünyasında "Asa-yı USA" görevi üstlenenler için demiyorm ama, kalabalığa uyarak, gürültüye kapılarak iktidar partisine oy veren, oy toplayan hacıların yüzlerinde derin bir mahcubiyet izi her geçen gün biraz daha belirginleşiyor.Hacım mahcup!İnşaallah bir işe yarar.
Aziz Karaca / diğer yazıları
- Oduncu baltası ile arıcı ise bal tası ile gelir / 28.04.2024
- Gazze’de katliam sonlandı mı? / 27.04.2024
- Milletin ‘not etmeleri’ daha farklı oluyor / 26.04.2024
- Tüketilen sadece kaynaklar mı? / 25.04.2024
- Önünde ardında ve kolunda servet… / 24.04.2024
- Hangisine daha çok üzüldünüz? / 23.04.2024
- Halleri var bizimkine benzemez / 22.04.2024
- ‘Hazır ol cenge eğer ister isen sulh-u salah’ / 20.04.2024
- Doymayan gözden ve ürpermeyen kalpten… / 19.04.2024
- Dilde adalet / 18.04.2024
- Gazze’de katliam sonlandı mı? / 27.04.2024
- Milletin ‘not etmeleri’ daha farklı oluyor / 26.04.2024
- Tüketilen sadece kaynaklar mı? / 25.04.2024
- Önünde ardında ve kolunda servet… / 24.04.2024
- Hangisine daha çok üzüldünüz? / 23.04.2024
- Halleri var bizimkine benzemez / 22.04.2024
- ‘Hazır ol cenge eğer ister isen sulh-u salah’ / 20.04.2024
- Doymayan gözden ve ürpermeyen kalpten… / 19.04.2024
- Dilde adalet / 18.04.2024