Kuzey Afrika'da ve Ortadoğu'da görünüşte halk ayaklanması gibi görünen olayların ne noktaya geldiğini görüyorsunuz değil mi?Libya'da gelinen işgal süreci ispatladı ki, meğer bu isyanlar Haçlı seferlerinin davetçisiymiş.Libya'ya havadan, denizden ve karadan operasyonlar yürütülüyor. Bu işgal ve katliam faaliyetine tüm NATO ülkeleri ortak edilmek isteniyor.Ve Libya'ya saldırı da baş aktörlerden biri olan Fransa'nın İçişleri Bakanı hiç gizlemeden bu saldırıların Haçlı seferleri kapsamında yapıldığını tüm dünyaya ilan ediyor.Daha önce de Rusya Başbakanı Putin, Batının Libya'daki tutumuna "Haçlı seferi" demişti.Bu arada tarihte eşi benzerine rastlanmamış ilkler de yaşanıyor. Türkiye hariç bütün NATO üyeleri Hıristiyan ülkeler? Operasyonun öncüleri "Haçlı seferi"nden bahsedip duruyorlar. Garip olan şu ki, diğer NATO ülkelerinin bu Haçlı seferine ikna etme görevi Müslüman olan Türkiye'ye verildi.Dahası var, Müslüman Türkiye, Müslüman Libya'yı işgali hedefleyen bu Haçlı seferine en büyük katkıyı sağlayan ülkelerden?Yine Müslüman Türkiye, Hıristiyan ABD'yi Müslüman Libya'ya karşı koruma görevi üstlendi.Her şeyden önemlisi de Kuzey Afrika ve Ortadoğu ülkelerinde yapılan ve yapılacak olan bütün operasyonların, diğer bir ifadeyle Haçlı seferlerinin komuta merkezi de İtalya'dan Müslüman Türkiye'ye alındı.Haçlılar, İslam ülkelerini Müslüman Türkiye'den vuracak.Başbakanımız da bu süreçte çok çelişkili bir tablo sergiliyor. Bir ay önce, Libya'ya yapılacak NATO müdahalesine saçmalık diyor, bir ay sonra ise NATO müdahalesinin organizatörü oluveriyor.Bakalım daha neler göreceğiz.Meclis'in konu hakkında çıkardığı tezkere ise oldukça kapsamlı ve ucu açık?Bundan sonra yaşanacak süreçte bütün yetkileri Hükümete devrediyor. Yani meseleleri tekrar tekrar Meclis'e getirip, vekillerin ve milletin kafasını fazla bulandırmayın diyorlar, sessiz sedasız ABD ve AB ülkelerinin verdiği kararları uygulayın demek istiyorlar.Biraz da kendimize bakalım.12 Haziran öncesi gündeme getirilen konular seçim sonrası Türkiye'nin çok tehlikeli bir vadiye gireceğini gösteriyor.TÜSİAD, Anayasa'nın ilk üç maddesinin değişmesi gerektiğini vurgularken, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül de buna paralel açıklamalar yapıyor.Libya'da yaşanan sürecin bir benzerinin Türkiye'de 12 Haziran sonrası yaşanacağına dair sinyaller geliyor. Türkiye, İstiklal harbinde Afganistan, Pakistan, Irak, İran gibi ülkelerden, Kıbrıs Barış Harekatı'nda ise Libya'dan destek aldı.Peki, Türkiye hızla Irak ve Libya gibi bir sürece doğru girerken, sırtını kime dayayabilecek, hangi ülkelerden destek bulabilecek?Batı, Türkiye'nin yardımlarıyla Afganistan'ı ve Irak'ı işgal etti, İran'ı Türkiye ile kumpasa alıyor, Libya'da ise Türkiye Hıristiyan ülkeleri birleştirici rol peşinde? Yani Türkiye kendi bindiği dalları kesiyor, kendi altındaki zemini yok ediyor.12 Haziran seçimleri gerçekten tam bir dönüm noktası olacak.
Murat Çabas / diğer yazıları
- “Oyları böleceğiz, vatanı böldürmeyeceğiz” / 29.03.2024
- “Oyları böleceğiz, vatanı böldürmeyeceğiz” / 27.03.2024
- Seçimde tiyatrolara aldanmayın! / 26.03.2024
- Oylar bölünmezse hizmet gelmez! / 23.03.2024
- Oyları bölün ki, demokrasi açığa çıksın! / 22.03.2024
- 52’ye 48 düzeni Türkiye’ye zarar veriyor / 20.03.2024
- Churchill: Sadece Mustafa Kemal’i hesaba katmamışız / 19.03.2024
- Kriter ekonomiyse iktidarın şansı yok! / 16.03.2024
- Gazze’de soykırım ve bağımsızlığın önemi / 15.03.2024
- Milli kimliğimizi korumak için yeni anayasaya hayır / 13.03.2024
- “Oyları böleceğiz, vatanı böldürmeyeceğiz” / 27.03.2024
- Seçimde tiyatrolara aldanmayın! / 26.03.2024
- Oylar bölünmezse hizmet gelmez! / 23.03.2024
- Oyları bölün ki, demokrasi açığa çıksın! / 22.03.2024
- 52’ye 48 düzeni Türkiye’ye zarar veriyor / 20.03.2024
- Churchill: Sadece Mustafa Kemal’i hesaba katmamışız / 19.03.2024
- Kriter ekonomiyse iktidarın şansı yok! / 16.03.2024
- Gazze’de soykırım ve bağımsızlığın önemi / 15.03.2024
- Milli kimliğimizi korumak için yeni anayasaya hayır / 13.03.2024