Chicago Tribune gazetesi Süleymaniye'de ABD askerlerince gözaltına alınan ve kendisini Yüzbaşı Aydın olarak tanıtan bir özel tim mensubumuzla röportaj yapmış. "Amerikalıları giriş kapısına vururken görünce şaşkına döndüğünü'' anlatan yüzbaşı Aydın, resmen savaşa esiri muamelesi gördüklerini, başlarına çuvallar geçirildiğini, bileklerine plastik kelepçelerin sıkı bir şekilde bağlandığını (o kadar sıkı bağlamışlar ki, yüzbaşı Aydın'ın bileği kesilmiş) ve tekmelerle iteklenerek araçlara bindirildiklerini söylemiş. Araçta sık sık tokatlandıklarını ve araca bindirilirken sokak ortasında fiziksel aşağılamalara maruz kaldıklarını belirten yüzbaşı Aydın'ın söyledikleri kolay yenilir yutulur cinsten değil. Türk askeri hiçbir zaman böyle bir muameleye maruz kalacak bir ülkenin askerleri değil. Onlar onurlarıyla vazifelerini yapıp, onurlu bir şekilde şehit düşmekten gayrı bir eylemin muhatabı olamazlar. Değil dünyanın patronu ABD, kim olursa olsun bu kural geçerlidir.
Bütün bu olanlara karşın hâlâ birçok devlet adamımız ABD ile müttefiklikten, dostluktan bahsediyor. Bazı önemli olayları çok geç kavrayabiliyoruz maalesef. Önce Wolfowitz zehir zemberek bir açıklama yapmıştı. Bunun ardından bizim medya bu açıklamalara çok şaşırmıştı ve Wolfowitz'in neden böyle bir açıklama yapma gereği duyduğuna bir anlam verememişti. O günlerde "Wolfowitz'in açıklamalarına şaşırmayan kesim" başlığıyla yazdığım yazıda bu olayın şaşılacak bir tarafının olmadığını ve ABD'nin artık Türkiye'yi yanında değil karşısında görmek istediğini uzun uzun anlatmıştım. Ama gelin görün ki, değişen birşey olmamış. Medyamız ve devlet adamlarımızın kahır ekseriyeti son Süleymaniye olayıyla ilgili olarak da aynı şaşkınlığı yaşadı. "ABD neden böyle yaptı" diye kendi kendilerine sorular sormaya başladılar. Belki bu yazı yayınlandığı gün çıkmış olacak veya oylama işlemi yapılıyor olacak olan Ermeni tasarısı ABD senatosundan çıktığı zaman ne diyecekler merak ediyorum doğrusu. Çünkü bu kez Ermeni tasarısının kabul edilme şansı çok yüksek. ABD'li yöneticilerin de Türkiye'yi kırmamak gibi bir öngörüleri bulunmuyor şu an. Ama bizimkiler yine duygusal takılmaya devam ederek, ABD'ye olan platonikliği de aşan düzeydeki aşklarına bir türlü yediremiyorlar bütün bu olan biteni. Bundan daha fazla ne bekliyorlar ki? ABD'nin tıpkı Irak ve İran'da olduğu gibi, "Türkiye kitlesel imha silahları üretiyor, dünya için tehlikeli bir ülke, teröre destek veriyor, azınlıkları kabul etmiyor, Ermenilere ait toprakları işgal ediyor, Kürtlere haklarını vermiyor" diyerek savaş ilan etmesini mi bekliyorlar! Merak etmeyin yakında o da olacak!
Bütün bu olanlara karşın hâlâ birçok devlet adamımız ABD ile müttefiklikten, dostluktan bahsediyor. Bazı önemli olayları çok geç kavrayabiliyoruz maalesef. Önce Wolfowitz zehir zemberek bir açıklama yapmıştı. Bunun ardından bizim medya bu açıklamalara çok şaşırmıştı ve Wolfowitz'in neden böyle bir açıklama yapma gereği duyduğuna bir anlam verememişti. O günlerde "Wolfowitz'in açıklamalarına şaşırmayan kesim" başlığıyla yazdığım yazıda bu olayın şaşılacak bir tarafının olmadığını ve ABD'nin artık Türkiye'yi yanında değil karşısında görmek istediğini uzun uzun anlatmıştım. Ama gelin görün ki, değişen birşey olmamış. Medyamız ve devlet adamlarımızın kahır ekseriyeti son Süleymaniye olayıyla ilgili olarak da aynı şaşkınlığı yaşadı. "ABD neden böyle yaptı" diye kendi kendilerine sorular sormaya başladılar. Belki bu yazı yayınlandığı gün çıkmış olacak veya oylama işlemi yapılıyor olacak olan Ermeni tasarısı ABD senatosundan çıktığı zaman ne diyecekler merak ediyorum doğrusu. Çünkü bu kez Ermeni tasarısının kabul edilme şansı çok yüksek. ABD'li yöneticilerin de Türkiye'yi kırmamak gibi bir öngörüleri bulunmuyor şu an. Ama bizimkiler yine duygusal takılmaya devam ederek, ABD'ye olan platonikliği de aşan düzeydeki aşklarına bir türlü yediremiyorlar bütün bu olan biteni. Bundan daha fazla ne bekliyorlar ki? ABD'nin tıpkı Irak ve İran'da olduğu gibi, "Türkiye kitlesel imha silahları üretiyor, dünya için tehlikeli bir ülke, teröre destek veriyor, azınlıkları kabul etmiyor, Ermenilere ait toprakları işgal ediyor, Kürtlere haklarını vermiyor" diyerek savaş ilan etmesini mi bekliyorlar! Merak etmeyin yakında o da olacak!
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Alperen Polat / diğer yazıları
- Sadaka sosyalizmi / 17.04.2013
- Namusumuza dokunan yanar / 14.04.2013
- MHP'nin misyonu / 26.03.2013
- Tarihe şahitlik ettim / 04.03.2013
- Teröre teslim olduk / 15.01.2013
- Atatürk’e sahip çıkana sahip çıkmak / 12.01.2013
- Talabani miadını doldurdu, sıradaki gelsin! / 21.12.2012
- Arınç misyonu / 20.12.2012
- 1962’den 2012’ye ‘satılık müttefik’ Türkiye! / 19.12.2012
- ‘NATO toprağı Türkiye’den dünya savaşının fitilini ateşlemek / 18.12.2012
- Namusumuza dokunan yanar / 14.04.2013
- MHP'nin misyonu / 26.03.2013
- Tarihe şahitlik ettim / 04.03.2013
- Teröre teslim olduk / 15.01.2013
- Atatürk’e sahip çıkana sahip çıkmak / 12.01.2013
- Talabani miadını doldurdu, sıradaki gelsin! / 21.12.2012
- Arınç misyonu / 20.12.2012
- 1962’den 2012’ye ‘satılık müttefik’ Türkiye! / 19.12.2012
- ‘NATO toprağı Türkiye’den dünya savaşının fitilini ateşlemek / 18.12.2012





























































































