Zamanın birinde hükümdarın biri çok ama çok sinirlenmiş ve "eğer bu gece ülkemde sabahlarsam karım boş olsun" demiş. Tabii ki, Abbasi Halifesi Mehdi- Billâh ne dediğinin farkına varıp çok sevdiği hanımını boşadığını anlayınca çok pişman olur. Bütün hocalara, âlimlere haber ulaştırıp, devletin ve milletin ilk meselesi olan bu büyük çetrefilli problemi kim halleder, ülkeyi felaha ulaştırır ve halifeyi sakinleştirse onu kadıların baş kadısı yapacağının müjdesini verir. Fazla bir zaman geçmeden de bir âlim çıkıp kıvrak bir zekâ ürünü müthiş fetvayla padişahın atının nalındaki pek mühim olan çivi hükmündeki problemi halletmiş. "Sayın Halifem, Allah'ın evi olan mescitler ve camiler sizin mülkünüz değildir. Bir gece mescitte kalırsanız kendi mülkünüzden yani ülkenizden çıkmış olursunuz" demiş.Aynı âlim, zalim halife Harun Reşid'in "Sana bu kadar çok para veriyoruz, hala bilmiyorum diyorsun" ihtarına, "Benim aldığım para bildiklerimin karşılığıdır" diyebilecek kadar da kendinden ve halife yanındaki kazancından emin bir kişidir. Kendisi çok fakir bir ailenin ferdi olarak dünyaya gelmiş, zekâsı ile ilim tahsiline ilk başta Ebul Leyle ile başlamış ve sonunda maddi imkân bitince çeşitli işlerde çalışmaya başlamıştır. İmam-ı Azam meclisine gelen bütün ilim talebelerine kendi ticaretinden kazandığı para ile maaş bağlar ve talebelerini ilim tedrisatına bu şekilde hazırlardı. Ebu Yusuf da bu imkânlara sahip olan Ebu Hanife'nin yanına gelmiş ondan hem maddi olarak hem de ilmi olarak istifade etmiştir. İmam-ı Azam'ın vefatından sonra on beş sene hiçbir yerde gözükmeyen İmam Yusuf, halifelerin önemli problemlerini hallettiği için, baş kadılık görevini on altı yıl yürütmüştür. Abbasi devletindeki bütün kadı atamalarını ve azlini O yapıyordu. Kendisinin vefatından sonra bu baş kadılık görevini oğlu Yusuf yerine getirmiştir.Halifenin nezdinde ve saray çevresinde büyük bir itibara, buna paralel büyük bir servete sahip olan Ebu Yusuf, zaman zaman yöneticilerin arzu ve istekleri doğrultusunda fetvalar vermiş, bundan dolayı da hem çağdaşları hem de sonradan gelenler tarafından çokça eleştirilmiştir.İmam Azam'dan faklı fetvaları mevcut olan Ebu Yusuf'un kabri Bağdat'ın Kazımiye mahallesinde çok sevdiği halifesi Harun Reşit'le beraberdir. Hocası İmam-ı Azam, halifenin kadısı olmayı kabul etmediği için katledilip şehit edilecek, talebesi Ebu Yusuf ise kadı olabilmek için hanımını boşayan halifeye nefsi arzusuna göre fetva verecek.
Ali Nezir / diğer yazıları
- Kâmil kul, kâmil mü’min / 19.04.2024
- Sizce zulüm nedir? / 08.03.2024
- Allah adına konuşmak / 26.02.2024
- Kimi sevmemiz lazım! / 25.12.2023
- Diyanet’e açık mektup / 17.11.2023
- ‘Ne mutlu Türk’üm’ diyen olun! / 10.11.2023
- Vatandaşlık hakları ve Alucralılık! / 04.11.2023
- Nice yüzyıllara / 30.10.2023
- Eğitimden ne anlıyoruz? / 21.09.2023
- Aldananlar ve aldatanlar / 07.09.2023
- Sizce zulüm nedir? / 08.03.2024
- Allah adına konuşmak / 26.02.2024
- Kimi sevmemiz lazım! / 25.12.2023
- Diyanet’e açık mektup / 17.11.2023
- ‘Ne mutlu Türk’üm’ diyen olun! / 10.11.2023
- Vatandaşlık hakları ve Alucralılık! / 04.11.2023
- Nice yüzyıllara / 30.10.2023
- Eğitimden ne anlıyoruz? / 21.09.2023
- Aldananlar ve aldatanlar / 07.09.2023