Milletimizce beklenmeyen ama ülkemiz üzerinde hesabı olan ve onların planları dahilinde gerçekleşen bir acıyla karşı karşıya kaldık geçtiğimiz günlerde. Kalbimizdeki derin acı ve başkası yaşanacak mı korkusu devam ederken, Suruç'ta ölen 32 insanın cenazeleri kalktı, ülkenin dört bir yanından. Tüm medya ve halk "hain saldırı, terör saldırısı" diye nitelendirdi bu olayı, gencecik evlatlarımızı kaybettik diye ağıtlar yaktı. Ama çok insanın aklına "Biz ne yaptık da bunu yaşadık?" sorusu gelmedi. Kanlı bir saldırı ve sonucunda ölümler yaşadık, tüm Türkiye'nin canı yandı.Peki, ama sebep ne? Ülkede savaş mı var? Ne uğruna bu insanların canına kastedildi ve ne uğruna canlarını kaybettiler? Ya da bu ülke de bir plan var; ülkeyi kana bulama, iç karışıklığa sürükleme, bir Suriye, bir Irak yapmak çabası var da bizler mi bunun farkına varamadık? Huzur içerisinde, kardeşçe yaşayan bir ülke insanı nasıl oldu da defalarca böylesi hain saldırılarla karşı karşıya kaldı? Ne oldu da zamanında yaptığı yanlışların bedelini yaşadığını göremedi?Henüz önceki saldırıların failleri ve sebepleri bulunmamışken, nedir bu yaşananlar? Bir hiç uğruna hayatını kaybeden insanların vebali kimin boynunadır hiç düşündünüz mü? Bir Müslüman nasıl olayları analiz etme yetisini kaybeder ve kendisini intihara sürükler? Ne hata işlemiştir de, Allah ona kendi içerisindeki fitneyi görebilmeyi bile nasip etmez. Nasıl bu kadar kör olur da tüm basiretini kaybeder, hiç aklınıza geldi mi? Dün Suriye'de ve Reyhanlı'da olduğu gibi, bugün Suruç'ta yaşanan olaylar aynıdır. Elbette ki beklenen bir sondu bu. Bir ülkenin elinden tüm Müslümanlar zarar görecek ve sıra o ülkeye gelmeyecek, aklınız alabiliyor mu bunu? Allah'ın merhametine ve adaletine sığıyor mu?Biz bu noktaya nasıl geldik önemli olan konu bu. Önce komsumuz ve din kardeşimiz olan Irak'ın bombalanması için, İncirlik Üssü'nün kullanılmasına izin verdik. Bunu yaparken ne bir zorunluluğumuz vardı ne de bizim için tehdit oluşturacak bir durum.İncirlik Üssü'nü kullanıma açarak; ülkenin kan gölüne çevrilmesine, milyonların canının yanmasına sebep olduk ve onların ahlarını aldık. Sonra gelen bir emir ile Suriye'ye saldırdık. Esad'ı indirmek için ülkeyi kana boğduk. Bununla birlikte iç karışıklık yaşayan her Müslüman ülkenin karşısında durduk ve her birinin can vermesine, yerinden yurdundan ayrılmasına sebep olduk. Tüm bunlar yaşanırken, seçim dönemi geçirdik ülkemizde. Ne acıdır ki; Irak'ın, Suriye'nin ve daha birçok ülke insanının can vermesine, namuslarının kirletilmesine sebep olmuşken, milletimiz verdiği oylarla AKP'yi aldı ve yine tepemize kondurdu. Suruç'ta ölenlerin vebali; tüm bu yanlış işlere sebep olanlarındır. Elinizde milyonlarca Müslümanın kanı var bunu zaten biliyorduk. Suruç'la birlikte; artık ellerinizde kendi vatandaşınızın da kanı var.Irak'ta, Suriye'de, Libya'da, Tunus'ta kan akmasının vebali Türkiye'ye aittir. 22 İslam ülkesini Hristiyanlaştırmak ve yer altı kaynaklarını ele geçirmek amacıyla oluşturulan, Büyük Ortadoğu Projesi'nin Eşbaşkanı ülkemizde yaşıyor. Çıbanın başı Türkiye'ydi? Şimdi maalesef ki sıra bizde, Suruç'ta yaşanan saldırı, bunun ilk sinyalidir. Bu kanlı saldırılardan zararlı çıkacak olan şüphesiz ki milletimizdir. Millet olarak yanlış kararlar verdik ve yanlış işlere ortak olduk. Ne sanıyorduk, İslam âlemini böylesi bir kana bulamışken sıra bize gelmeyecek miydi?
Elif Gökgöz / diğer yazıları
- Yeniden kuruluş anayasası şeyi / 17.02.2021
- Kürtler azınlık değil, kardeşimizdir / 04.08.2015
- Kan ve gözyaşına son / 30.07.2015
- Hatayı nerede yaptık? / 24.07.2015
- Bir doğru tüm yanlışları götürür mü? / 22.07.2015
- Nefs terbiyesi ve açlık / 03.07.2015
- Kürtler azınlık değil, kardeşimizdir / 04.08.2015
- Kan ve gözyaşına son / 30.07.2015
- Hatayı nerede yaptık? / 24.07.2015
- Bir doğru tüm yanlışları götürür mü? / 22.07.2015
- Nefs terbiyesi ve açlık / 03.07.2015