Son yıllarda yaşanan değişim ve dönüşümler toplumda ne ölçü, ne sınır ne de kırmızı çizgi bıraktı, her şeyi alıp götürdü,silip-süpürdü.Önüne sürülen her şeyi yiyen, en ağırından da olsa söylenen her sözü hazmedebilen, alınan-çalınan değerlerinin ardına düşmeyen bir toplum olmaya doğru hızla ilerliyoruzAdım başında, her kahve köşesinde, her tv ekranında ve gazete-dergi sayfalarında yeni yetme filozoflarımız türedi. Türeyen ya da türetilen bu yeni tip filozoflar; tam mesai ile çalışarak toplumun hazmetme kapasitesini artırmaya çalışıyorlar.Efendim, köylünün koyunu, sığırı, arpası buğdayı neden üç yıl evvelki fiyatlardan bile alıcı bulamıyor? Neden köylünün-çiftçinin tükettiği mazot gibi, gübre gibi, tarım aletleri ve yedek parçaları gibi tüm kalemler durmadan zamlanıyor da köylünün ürettikleri hep yerinde sayıyor? Bütün bu soruların cevapları ve izahları bu yeni tip filozoflarda mevcuttur! Küreselleşmeden başlayıp globalleşmeden çıkarlar ve endişeye mahal olmadığını, dünyanın her tarafında böyle olduğunu söyleyip yutturmaya çalışırlar.İstiklal Marşımızda yerini almış olan; "Verme dünyaları alsan da bu cennet vatanı" tenbihine, ikazına rağmen, çıkarılan yeni yasalar, yapılan yeni düzenlemeler, vatan topraklarını yabancılara satılışının önündeki tüm engellerin kaldırılışı neyin nesi, kimin nefesi, kimlerin sesi cinsinden soruların da bir güzel izahı vardır bu filozofların beyninde!Dinlemeye tahammül edebilirseniz duyacaklarınız yaklaşık olarak şunlardır:"Canım, maliye işlerinden sorumlu bakanımız demedi mi, isteyen gidip Paris'ten, Londra'dan hem arsa alabilir hem de banka alabilir. Parası olan buyursun, adamların parası var gelip alıyorlar, Harran ovasını kapatıyorlar, Ege ve Akdeniz kıyılarımızı kapatıyor, siz de gidin karşı yakalardan yer alın villaları kondurun. Hem bizim insanlarımız oralarda ev-bark sahibi, onların vatandaşları niye buralarda olmasın? Bizim insanlarımız oralarda cami-mescit açıyor onlar niye buralarda kilise-havra açmasın?"Bu yeni yetme filozoflarımızın kafaları ancak bu kadar basar, daha ötesini akıl edemezler.Ülkenin ekonomisini IMF kanalıyla haçlı dünyasına teslim etmişsin, haçlılar topsuz-tüfeksiz, meşakkatsiz-zahmetsiz Türk insanının elini-kolunu bağlamış, varlığını, sermayesini talan etmiş, huzurunu-barışını duman etmiş, altınını bakır buğdayını saman etmiş, lütfen verdiği bir lokma ekmeğe de babasının fiyatından faiz bindirmiş dediğiniz zaman; "işin o tarafına kafamız çalışmaz" derler.Bizim gurbetçilerimizin yaşadıkları kasabalarda, köylerde namazlarını kılabilmek için toplanım bir mescit yeri almaları ile, bizim topraklarımızda, tek hıristiyanın olmadığı yerlerde kilise açılması aynı şey midir diye sorarsanız, işin o tarafını düşünememiştik derler. Yeni açılan kiliselere cemaat bulmak için, Türk delikanlılarını her çeşit hile ile kandırıp kiliseye sokmak için bütün yolların serbest bırakıldığını hatırlattığınızda ise; "aileler çocuklarına sahip çıksın bir şey olmaz" tarzında kaçamak bir cevapla geçiştirirler.Bu yeni yetme filozoflarımızın beslendikleri kaynaklar, arpalandıkları torbalar bellidir. Bunlar AB fonları ile fonlananlar, papaz tütsüleri ile tütsülenenler, Abant gölünde Diyalog öğretileri çerçevesinde vaftiz olanlardır.Bunları daha fazla dinlersen ey aziz milletim! Papazların kendi elleri ile yazdıkları sözde İncilleri senin eline tutuşturacaklar karşılığında da cennet vatanını işgal edip oturacaklardır.At izinin it izine ustalıkla karıştırıldığı günlerden geçiyoruz.
Aziz Karaca / diğer yazıları
- Tüketilen sadece kaynaklar mı? / 25.04.2024
- Önünde ardında ve kolunda servet… / 24.04.2024
- Hangisine daha çok üzüldünüz? / 23.04.2024
- Halleri var bizimkine benzemez / 22.04.2024
- ‘Hazır ol cenge eğer ister isen sulh-u salah’ / 20.04.2024
- Doymayan gözden ve ürpermeyen kalpten… / 19.04.2024
- Dilde adalet / 18.04.2024
- İlk çeyrek heba oldu gitti / 16.04.2024
- Dosdoğru dostluklara yelken açmak… / 14.04.2024
- Dosdoğru dostluklara yelken açmak… / 10.04.2024
- Önünde ardında ve kolunda servet… / 24.04.2024
- Hangisine daha çok üzüldünüz? / 23.04.2024
- Halleri var bizimkine benzemez / 22.04.2024
- ‘Hazır ol cenge eğer ister isen sulh-u salah’ / 20.04.2024
- Doymayan gözden ve ürpermeyen kalpten… / 19.04.2024
- Dilde adalet / 18.04.2024
- İlk çeyrek heba oldu gitti / 16.04.2024
- Dosdoğru dostluklara yelken açmak… / 14.04.2024
- Dosdoğru dostluklara yelken açmak… / 10.04.2024