Dünyanın gündeminde Hindistan ile Pakistan arasında yaşanan son gerilim var. Bu gerilim, Keşmir'de yaşanan bir terör saldırısının neticesinde başladı. Malum, 14 Şubat'ta Keşmir'in Hindistan idaresindeki kısmında Hindistan'a ait paramilis konvoyuna bombalı bir terör saldırısı gerçekleştirilmiş, 44 asker hayatını kaybetmiş, 20 asker de yaralanmıştı.
Krizi tetikleyen terör saldırısını Ceyş-i Muhammed denilen bir örgütün üstlendiği ifade edildi. Hindistan yönetimi, saldırıyla ilgili Pakistan'ı suçladı. Pakistan yönetimi ise terör saldırısını kınadı ama kendisine yapılan suçlamaları reddetti.
Hindistan, 26 Şubat'ta Keşmir Kontrol Hattı'nın Pakistan tarafında bulunan terör örgütü hedeflerine hava saldırısı düzenlediğini duyurdu. Pakistan da, 27 Şubat'ta hava sahasını ihlal ettiği gerekçesiyle Hindistan'a ait iki savaş uçağını düşürdüğünü bildirdi.
Ardından Pakistan uçakları Hindistan hava sahasına girdi. Gerilim tam savaş boyutuna doğru kayarken, her iki taraf da frene bastı. Gerilim devam etmekle beraber savaşa dönüşmeyeceği görülüyor. Pakistan Dışişleri Bakanı Şah Mahmud Kureyşi, Birleşik Arap Emirlikleri'nde düzenlenecek olan İslam İşbirliği Teşkilatı 46. Dışişleri Bakanları Konseyi toplantısına Hindistan'ın katılımı sebebiyle katılmayacaklarını ve boykot edeceklerini duyurdu. Bakan ayrıca esir Hintli pilotun Hindistan'a teslim edileceğini söyledi.
Hindistan Başbakanı Narendra Modi, Pakistan'ı ülkesini istikrarsızlaştırmaya çalışmakla suçladı. Hindistan Silahlı Kuvvetleri'nden General Surendra Singh Behal de savaşlarının 'teröre' karşı olduğunu belirterek, Pakistan'daki 'terör örgütü hedeflerini' yok etmeye hazır olduklarını söyledi.
Hindistan-Pakistan arasında bir anda oluşan ve savaşa ramak kalınan bu yüksek gerilimin arkasındaki gerçek elleri görebilmek gerekmektedir.
Öyle ya, böyle bir gerilimin kıvılcımı neden çakıldı, neden alevlendirilmek istendi, bunun arkasında kim var?
Dikkat ederseniz, 14 Şubat'ta Hintli askerlere yapılan saldırı gerilimin başlangıç noktası… Ve saldırıyı üstlenen örgütün liderinin Pakistan'da olduğu doğrulandı. Pakistan Dışişleri Bakanı Şah Mahmud Kureyşi, CNN'e yaptığı açıklamada örgütün lideri Azhar'ın Pakistan'da bulunduğunu ve durumunun 'evden ayrılamayacak kadar kötü' olduğunu söyledi.
Kureyşi, Azhar'ın neden tutuklanmadığı sorusu karşısında ise "terör saldırısıyla ilgisi olduğuna dair sağlam kanıt" yokluğunu gerekçe gösterdi.
Hindistan, 14 Şubat tarihli Cammu Keşmir saldırısına dair detayları içeren, Ceyş-i Muhammed'in Pakistan'daki kamplarını ve bağlantılarını detaylandıran dosyayı hükümet yetkililerine iletti. Ancak Pakistanlı Bakan, Hindistan'ın önce kendilerine hava saldırısı düzenlediğini sonra dosyayı gönderdiklerini savunuyor.
Bildiğiniz gibi, Hindistan özellikle 2008 yılından sonra yıldızı parlayan BRICS devletlerinden birisi…
BRICS; sırasıyla Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin ve Güney Afrika Cumhuriyeti'nden oluşuyor. Toplam 4 milyara yakın bir nüfusa sahip, üretim merkezi, dünya kaynaklarının ve ticaretinin de çoğuna sahip…
Rusya 2006 yılından itibaren Milli Ekonomi Modeli'ni (MEM) hayata geçirmeye başladı, ekonomisini Kapitalizmin pençesinden kurtardı ve ekonomik bağımsızlığına kavuşarak dünyanın zirvesine oturdu. 2008 yılında MEM'in Milli Paralarla Ticaret formülünü hayat geçirdi ve ilk uygulamasını da Çin ile yaptı. Çin MEM'in tüketimi teşvik projelerini ilk olarak 2008 yılında uyguladı. 2009 yılında da Çinli yetkililer bu teşvik projelerinden çok büyük fayda elde ettiklerini ilan ettiler.
27 Şubat 2013 tarihinde Rusya 2006'dan itibaren madde madde uyguladığı ve fayda gördüğü MEM'in sahibi Prof. Dr. Haydar Baş'ı parlamentosu Duma'ya davet etti, Sayın Baş'a ve Modeline 4,5 saat ayırdı.
Prof. Dr. Baş Duma'da tarihi bir konuşma yaptı.
Rusya bu tarihten sonra MEM'i tümüyle kanunlaştırarak uygulama kararı aldı. Aradan 1 hafta sonra 5 Mart 2013'te Çin Ulusal Halk Kongresi de resmi bir ilanla MEM'i ekonomi politikasının merkezine koydu.
MEM'in Milli Paralarla Ticaret projesi diğer BRICS devletlerine de hızla yayıldı ve MEM Bloğu oluştu.
Bundan en çok rahatsız olan, elbette ki, dünyadaki parasal hakimiyeti eriyen, buna bağlı olarak da siyasi gücünü kaybeden ABD oldu. Dikkat ederseniz son yıllarda:
Brezilya'da perde arkası bir darbeyle ABD yanlısı, evanjelik bir devlet başkanını geçirdi. Rusya'yı; yaptırımlarla, Ukrayna kriziyle, değişik bahanelerle sıkıştırmaya çalışıyor.
Ayrıca Kırım meselesini sürekli gündeme getirerek Türkiye ile ilişkilerine darbe vurmak istiyor.
Çin'i; Çinli şirketlere –örneğin Huawei gibi- uluslararası baskılar oluşturarak, Doğu Türkistan meselesini kaşıyıp Türkiye ile ilişkilerini kopartmaya çalışarak yıpratmaya çalışıyor.
BRICS'in diğer önemli bir ülkesi olan ve son zamanlarda gerek silahlanma konusunda gerekse birçok ekonomik konuda ABD'ye rest çeken Hindistan'ı da, yukarıda örneğini gördüğümüz gibi, Pakistan ile gerilim üzerinden vurmaya çalışıyor. Ne hikmetse, burada da Pakistan üzerinden Türkiye'yi BRICS'ten tamamen uzaklaştırma gayretleri ve niyetleri var.
Bütün bu gelişmelerden açıkça görülüyor ki; ABD, ekonomi ve finansal konularda başa çıkamadığı, büyük darbe yediği BRICS devletlerine farklı meseleleri kaşıyarak, terörle, bölgesel gerilimlerle, aralarındaki bağları kopartmaya çalışarak yeniden güç kazanmaya çalışıyor. BRICS devletleri bütün bu gerilimlerin perde arkasındaki kirli elin ABD ve yandaşları olduğunu bilmeli ve buna yönelik önlemler almalıdır.
Yaşanan ve bundan sonra yaşanacak gerilimlerde Prof. Dr. Baş'ın Sosyal Devlet Milli Devlet tezi yol haritası kabul edilmelidir.
Milli Devlet; hem kendi topraklarında yaşayan tüm halkları adaletle, eşit haklarla, ayrım yapmadan imkanlar sunarak, onlara haklarını doya doya yaşatarak her türlü dış ve iç fitneyi rahatlıkla bertaraf ediyor; hem de komşu ülkelerle hiçbir ülkenin etkisinde kalmayarak karşılıklı menfaatlere dayalı ilişkiler geliştirerek araya provokatörlerin girmesine asla müsaade etmiyor, bölgesel gerilimleri ortadan kaldırıyor.
Bunun tüm yöntemleri Prof. Dr. Baş'ın Sosyal Devlet Milli Devlet tezinde vardır. Ama unutmayalım ki bu eserin de kodları vardır, bu kodları da ancak Sahibi bilir.
Murat Çabas / diğer yazıları
- Asılla vekil arasındaki gelir uçurumu! / 20.04.2024
- Enflasyon ve cari açık bahanesiyle fakirleştiriliyoruz! / 19.04.2024
- Türkiye ekonomisi böyle gitmez! / 17.04.2024
- Sevgiliye vuslatın 4. yıl dönümü / 16.04.2024
- İngiliz gazetesinden Türk siyasetine ayar! / 09.04.2024
- ‘Boş tencerenin yıkamayacağı iktidar yoktur’ / 06.04.2024
- Seçimde katmerli adaletsizlik / 05.04.2024
- BTP oylarını artırdı / 03.04.2024
- Sandıktan ‘çözüm’ değil, ‘tepki’ çıktı / 02.04.2024
- Bu yerel seçimlerde değişime kapı açılacak! / 30.03.2024
- Enflasyon ve cari açık bahanesiyle fakirleştiriliyoruz! / 19.04.2024
- Türkiye ekonomisi böyle gitmez! / 17.04.2024
- Sevgiliye vuslatın 4. yıl dönümü / 16.04.2024
- İngiliz gazetesinden Türk siyasetine ayar! / 09.04.2024
- ‘Boş tencerenin yıkamayacağı iktidar yoktur’ / 06.04.2024
- Seçimde katmerli adaletsizlik / 05.04.2024
- BTP oylarını artırdı / 03.04.2024
- Sandıktan ‘çözüm’ değil, ‘tepki’ çıktı / 02.04.2024
- Bu yerel seçimlerde değişime kapı açılacak! / 30.03.2024